[isim]

[eskimiş]

[kimya]

• Altın

[isim]

[fizik]

• Çok güçlü pırıltılar oluşturan, değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı

[sıfat]

[ruh bilimi]

• Sadist

[sıfat]

• Sekiz sayısının üleştirme sayı sıfatı

• Her birine sekiz, her defasında sekizi bir arada olan

[sıfat]

• Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil

  Kadınların yerlerde sürüklenirken çıkardıkları seslere benzer sesler çıkardı. - Lâtife Tekin

[isim]

[matematik]

• Benzeşim

[isim]

[sinema]

[televizyon]

• Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör

[isim]

[tarih]

• Alman kralı

  Eskiden kayzerlerin taç giyme töreni Frankfurt'ta yapılırdı. - Ahmet Haşim

[isim]

• Karikatürcü

[isim]

• Tırtıllı veya lastik tekerlekli yol yapım makinesi, yoldüzler

[isim]

[eskimiş]

• Tohum ekme aleti

[sıfat]

• Yüz sayısının üleştirme sayı sıfatı

[isim]

• İkinci Dünya Savaşı'nda Alman ordusunun kullandığı, günümüzde polisin kanunsuz sokak gösterileri gibi hareketleri bastırmak için yararlandığı, yüksek tekerlekli, zırhlı, hafif silahlarla donatılmış araç

  Panzer tümenlerinin saldırısını akşama sabaha bekliyorduk. - Attila İlhan

[isim]

[jeoloji]

• Kaynaç

[isim]

[eskimiş]

[askerlik]

• Atış hızı dakikada ortalama altı mermi olan ve orduda kullanılan bir tüfek tipi

  Şimdi de kucağında evirip çevirdiği İngiliz malı, kız gibi mavzerine bakıyor, gözlerini ondan ayırmıyordu. - Tarık Buğra

[sıfat]

[halk ağzında]

• Sıradan, bayağı, alelade

[isim]

• Önündeki geniş bıçakla toprağı sıyırıp kaldıran, tekerlekli veya paletli bir yol makinesi

  Dördüncü günün sabahında, işçilerden hiçbiri buldozeri kullanmaya yanaşmıyordu artık. - Elif Şafak