ZENDOSTLUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ZENDOSTLUK harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli ZENDOSTLUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ODSUZ13, DOKUZ12, OTSUZ11, ONSUZ11, SEZON10, TOKUZ10, TOZLU10, DONUK9, DONLU9, KONDU9, KODES9, KUZEN9, NODUL9, UZLET9, KOLSU8, LOTUS8, OTSUL8, SONLU8, SOLUK8, TOSUN8, KONUT7, OTLUK7, ONLUK7, SOKET7, STENO7, TOKLU7, TONLU7, KETON6, LENTO6

KETON (Kelime Kökeni: Fransızca céton)

[isim]

[kimya]

  • Karbonil grubuna iki alkil kökünün bağlanmasıyla türeyen birleşik

LENTO (Kelime Kökeni: İtalyanca lento)

[zarf]

[müzik]

  • Ağır bir biçimde (çalınmak)

[isim]

  • Bu tempoda çalınan parça

[isim]

[mimarlık]

  • Boyunduruk

KONUT

[isim]

  • İnsanların içinde yaşadıkları ev, apartman vb. yer, mesken, ikametgâh

    Kimsenin konutuna dokunulamaz. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: konut belgesi, konut dokunulmazlığı, konut fonu, konut kredisi, prefabrik konut, saray konut, sosyal konut, toplu konut

[isim]

[matematik]

[mantık]

  • Ön doğru: Eukleides'in `Bir noktadan bir doğruya ancak bir paralel çizilebilir.` yolundaki konutu gibi

OTLUK

[isim]

  • Otu bol olan yer
  • Kış için kurutulmuş ot yığını
  • Ot konulan yer

ONLUK

[sıfat]

  • On birimden, on parçadan oluşan

[mecaz]

  • On üzerinden tam not alan

    Onluk bir öğrenci.

[isim]

[eskimiş]

  • On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para

    Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: onluk bozma

SOKET (Kelime Kökeni: Fransızca socquette)

[isim]

  • Kısa çorap

[isim]

  • Bir elektrik kablosunun ucunu oluşturan ve onu yapının bir bölümüne bağlayan parça

STENO (Kelime Kökeni: Fransızca sténo)

[isim]

  • Söylenen sözleri söylendiği kadar çabuk yazmaya elverişli, kısa ve yalın işaretlerden oluşan yazı yöntemi, stenografi
  • Bu yazı yöntemini kullanarak herhangi bir metni konuşma hızıyla yazan kimse, stenograf

    O hazırladığım nutku, sonra şehir adına, gece, fener alayında, Mustafa Kemal'in çıkıp halkı selamladığı balkona fırlayarak söyledim, stenolar olduğu gibi zapt etmişler. - Behçet Kemal Çağlar

TOKLU

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir yıllık kuzu

TONLU

[sıfat]

[dil bilgisi]

  • Yumuşak

Birleşik Kelimeler: tonlu ünsüz, tonlu vurgu

KOLSU

[sıfat]

  • Kolu andıran, kola benzeyen, kol gibi

Birleşik Kelimeler: kolsu ayaklılar

LOTUS (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Nilüfer cinsinden birçok bitkiye verilen genel ad

OTSUL

[sıfat]

[bitki bilimi]

  • Otsu

SONLU

[sıfat]

  • Sonu olan, bitimli

    Zamanın sonlu ve sonsuz akışları içinde iki yıl, kısa bir süredir. - Ahmet Cemal

[matematik]

  • Sonu olan, sonsuz olmayan

Birleşik Kelimeler: sonlu büyüklük

SOLUK

[isim]

  • Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes

    Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin

  • Ciğerlere hava alıp verme

[mecaz]

  • Tarz

    Gençler dergimize yeni bir soluk getirdiler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • soluğu (bir yerde) almak
  • soluğu kesilmek (veya tutulmak)
  • soluğunu kesmek
  • soluk aldırmamak
  • soluk almak

Birleşik Kelimeler: soluk almadan, soluk borusu, soluk darlığı, soluk kesici, soluk soluğa, gürsoluk, ses soluk, bir solukta

[sıfat]

  • Rengi atmış olan, solmuş, uçuk

    General, soluk dudaklarını parmaklarının arasına alarak acı acı gülüyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Parlaklığını, gücünü yitirmiş (ışık)

    Bahçeye, kafeslerden elenen soluk bir ışık vurmuş. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Rengi kaybolmuş, matlaşmış (nesne)

Birleşik Kelimeler: soluk benizli

TOSUN

[isim]

  • Danalıktan yeni çıkmış genç boğa

[mecaz]

  • Sağlıklı, tıknaz delikanlı

    Yanında oturan nefer, tosun bir oğlan; ona dik dik bakıyor, kızıyor gibi görünüyor. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tosun gibi