Ze ile Biten 6 Harfli Kelimeler

ZE ile biten 6 harfli 11 kelime bulunuyor. Sonu ZE olan 6 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ze ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Ze olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GEVEZE19, VECİZE18, FİRUZE16, MEVİZE16, EMPOZE15, REVİZE15, MUCİZE14, KEPAZE13, ŞİRAZE12, CENAZE12, ENDAZE11

ENDAZE (Kelime Kökeni: Farsça endāze)

[isim]

[eskimiş]

  • 65 santimetrelik uzunluk ölçüsü

    Birader, bir ağızlık kullanıyor, nah, asgari bir endaze boyunda. - Attila İlhan

[mecaz]

  • Ölçü

    Mehmetçiğin makamını şan ve şerefle ölçebilecek, ne bir tartı ne bir endaze ne bir kıyas, ne bir mikyas vardır. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • endazeyi kaçırmak
  • endazeyi şaşırmak

ŞİRAZE (Kelime Kökeni: Farsça şīrāze)

[isim]

  • Ciltçilikte, kitap yapraklarını düzgün tutmaya yarayan ince örülmüş şerit

[spor]

  • Pehlivan kispetinin paçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şirazeden çıkmak

Birleşik Kelimeler: şirazesi bozuk

CENAZE (Kelime Kökeni: Arapça cenāze)

[isim]

  • Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü
  • Ölü, ölmüş kimse

    Evden iki sene içinde üç cenaze çıkmıştı. - Peyami Safa

  • Cenaze töreni

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cenaze gibi
  • cenazeyi kaldırmak

Birleşik Kelimeler: cenaze alayı, cenaze duası, cenaze levazımatı, cenaze merasimi, cenaze namazı, cenaze töreni, canlı cenaze

KEPAZE (Kelime Kökeni: Farsça kepāẕe)

[sıfat]

  • Niteliksiz, değersiz

    Hele o İspanyol nezlesi, illetlerin en kepazesi... - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Utanmaz, rezil

    Bu oğlan bir kadın seviyor, çok uygunsuz, kepaze bir kadın. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Gülünç

[isim]

[eskimiş]

  • Talim yaparken kullanılan gevşek ok yayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kepaze etmek
  • kepaze olmak

MUCİZE (Kelime Kökeni: Arapça muʿcize)

[isim]

[din bilgisi]

  • Peygamberlerin kendilerine inanmayan insanlara peygamberliklerini ispat etmek amacıyla Allah'ın iznine bağlı olarak gösterdikleri olağanüstü olaylar, hâller, tansık
  • İnsanları hayran bırakan, tabiatüstü sayılan olay
  • İnsan aklının alamayacağı olay

    Şırınga nasılsa umduğumdan çok daha iyi bir tesir yaptı ve zavallı Hacı Ömer, bunu benim bir mucizem gibi gördü. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

[mecaz]

  • Olağanüstü, şaşırtıcı

    Onların aşkı ve evlilikleri zaten bir mucize değil miydi? - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mucize göstermek
  • mucize kabîlinden

EMPOZE (Kelime Kökeni: Fransızca imposé)

[sıfat]

  • `Dayatmak` anlamındaki empoze etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

    Demokrasi ... bilime, sanata, basına kendi düşüncesini, değer yargısını, zevkini empoze etmeye kalkmama olgunluğu demektir. - Haldun Taner

REVİZE (Kelime Kökeni: Fransızca révisé)

[sıfat]

  • `Düzeltmek, yenilemek` anlamındaki revize etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

FİRUZE (Kelime Kökeni: Farsça pīrūze)

[isim]

[mineraloji]

  • Küpe ve yüzük taşı gibi süslemede kullanılan, mavi renkli, saydam olmayan hidratlı doğal alüminyum ve fosfattan oluşan değerli bir mineral

MEVİZE (Kelime Kökeni: Arapça mevʿiẓe)

[isim]

[eskimiş]

  • Vaaz
  • Öğüt

    Bu mevizeden sonra Alpaslan, hiçbir muhayyilenin tasavvur edemediği bu mehabetli manzaraya bir güneş azameti ile baktı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

VECİZE (Kelime Kökeni: Arapça vecīze)

[isim]

  • Özdeyiş

    Daima birtakım vecizeler zikreden eniştemiz yemeğe dair de böyle şeyler söyler. - Abdülhak Şinasi Hisar

GEVEZE

[sıfat]

  • Çok konuşan, çenesi düşük, gevşek ağızlı, lafçı, lafazan, zevzek, lakırtı ebesi, ağız kavafı, lakırtı kavafı, çene kavafı, cır cır, çaçaron

    Bir insanın geveze, hasis ve korkak olması kendisine yeter. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]

  • Sır saklamayan, boşboğaz, ayran ağızlı