Ze ile Biten 4 Harfli Kelimeler
ZE ile biten 4 harfli 13 kelime bulunuyor. Sonu ZE olan 4 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ze ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Ze olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
RİZE
- Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
REZE (Kelime Kökeni: Arapça rezze)
-
Menteşe
Kapının reze tarafına yakın yerinde bir parmak kalınlığında bir çatlak gözüme ilişti. - Peyami Safa
-
Kapıyı içeriden ve dışarıdan açıp kapamaya yarayan ve başparmakla basılarak işletilen düzen
Gece yağan yağmurdan rezeler şişmiş mi şişmiştir. - Salâh Birsel
TAZE (Kelime Kökeni: Farsça tāze)
-
Bozulmamış, bayatlamamış olan
Beyaz peyniri, ekmeğin taze kabuğuna sarıp ağzıma sokuyorum. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Dinç, yıpranmamış, yorulmamış
Yüzü taze, taravetli ve güzeldi. - Memduh Şevket Esendal
-
Kuru olmayan, körpe, kuru karşıtı
Ağaçların taze yaprakları akşamın serinliğini emiyormuş gibi duruyordu. - Memduh Şevket Esendal
-
Yeni, zamanı geçmemiş
Orada okuduğum en taze havadis yirmi beş, otuz günlüktü. - Halikarnas Balıkçısı
-
Genç kadın
Şu köşede çocuğuyla beraber bir taze oturuyor. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- taze ot görmüş eşek gibi
Birleşik Kelimeler: taze fasulye, tazekan, taze para, taze soğan, her dem taze, terütaze
MEZE (Kelime Kökeni: Farsça meze)
-
İçki içilirken yenilen yiyecek
Salatayı, peyniri yenilediler. Bu kadar mezenin yenilip bu kadar içkinin içilmesi gene de bir saat sürmedi. - Necati Cumalı
- Eğlence, alay
ROZE (Kelime Kökeni: Fransızca rosé)
- Bir tür pembe şarap, gül şarabı
BEZE
- Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik, gudde
Birleşik Kelimeler: gözyaşı bezeleri
- Hamur topağı, pazı
- Yumurta akı ve pudra şekeri ile yapılan bir çeşit pasta türü
DİZE
-
Şiirin satırlarından her biri, mısra
İkinci dizenin sonunda, 'gözlerinin renginden'i okurken Belkıs kesti. - Necati Cumalı
TÜZE
- Hukuk
Birleşik Kelimeler: üleştirimli tüze
MÜZE (Kelime Kökeni: Fransızca musée)
-
Sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapı
O devirlere ait yatağanlar, baltalar, karabinalar, paslanmamış çelikleriyle müzelerimizdedir. - Orhan Seyfi Orhon
Ata Sözleri ve Deyimler
- müze gibi
Birleşik Kelimeler: açık hava müzesi
DÜZE
- Doz
Birleşik Kelimeler: tekdüze
VİZE (Kelime Kökeni: Fransızca visa)
- Bazı resmî kâğıtlara `görülmüştür` anlamında konulan işaret ve bu işareti koyma işi
- Ara sınav
-
Bir ülkeye girmek veya bir ülkeden çıkmak için yetkili makamlardan alınması gerekli izin
İçeriye girmen için vize mi bekliyorsun? İngiliz validenden izin mi gelecek? - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- vize almak
Birleşik Kelimeler: vize sınavı
- Kırklareli iline bağlı ilçelerden biri
FÜZE (Kelime Kökeni: Fransızca fusée)
- Bir yanıcı ve bir yakıcı maddenin sürekli olarak yanmasından doğan itiş gücü ile hareket eden düzenek
Birleşik Kelimeler: füzeatar, füzesavar
GÖZE
- Hücre
- Su kaynağı
Birleşik Kelimeler: göze bilimi, göze yutarlığı, göze zarı, gözeler arası, görme gözesi