[nesnesiz]

• Vurma, çarpma, delme sonucu berelenmek, ezilmek

• Zarar görmek

  Örselenir, zedelenir ne kadar kollasan / Bu büyülü nakışlar bir tutam toz olacak - Behçet Necatigil

[sıfat]

• Zembereği olan

  Zemberekli saat.

[isim]

• Zehirli olma durumu

[isim]

• Zenginlemek durumu

[-i]

• Öldürmek amacıyla yedirme, içirme vb. yollarla zehir vermek, ağılamak

[mecaz]

• Birine zararlı düşünceler, zararlı duygular aşılamak

  Fakat o, hayatını zehirleyen şeyin bu meşum kandırmaca olduğunu yıllarca öğrenemeyecekti. - İhsan Oktay Anar

[isim]

• Zehirlenmek durumu, ağılanma

  Gece saat dörde kadar eğlendik yahut zehirlenmenin adına eğlenti dedik. - Aka Gündüz

• Yılan, arı vb. sokması sonucu görülen hastalık

[isim]

• Zehirletmek işi

[isim]

• Zamparalık

  Hatta bir gecelik zendostlukta bile temkin ve ketumiyet severim. - Sermet Muhtar Alus

[isim]

• Zekâsız olma durumu

[isim]

[tarih]

• Yeniçerilerin zemberek kullananı

[nesnesiz]

• Zevk duymak, hoşlanmak

  Kazandığını görmekle de zevklendiler. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]

• Bir kimse ile alay etmek, eğlenmek

[mecaz]

• Haz alınacak, güzel bir duruma gelmek

[isim]

• Zebunlaşmak durumu

[isim]

[eskimiş]

• En yüksek zevk

  Şehrin zevkiselimi mevzubahis olunca bu hususta bir karar vermek hakkı belediye meclisine aittir. - Haldun Taner

[isim]

• Zevksiz olma durumu

  Bu insan panayırında zevksizlik ve vakarsızlık, bazılarında müthiş bir mikyasta billurlaşıyor, kabalaşıyordu. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

• Zeytin tanelerinden çıkarılan bitkisel yağ

  Ekmeğini zeytinyağına banıp öyle lezzetli bir yiyişi vardı ki ben de gayrete gelmiştim onunla. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

• zeytinyağı gibi üste çıkmak