Zar ile Başlayan Kelimeler
ZAR ile başlayan 29 kelime bulunuyor. Başında ZAR olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Zar kelimesinin anlamı nedir? Zar ile biten kelimeler. İçinde zar olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
ZARARLIKIRAN17
11 Harfli Kelimeler
ZARARSIZLIK20
10 Harfli Kelimeler
ZARFLANMAK20, ZARARLILAR14
9 Harfli Kelimeler
ZARFÇILIK23, ZARFLAMAK19, ZARFLANMA19
8 Harfli Kelimeler
ZARFINDA20, ZARFLAMA18, ZARİFLİK17, ZARİFANE17, ZARARSIZ16, ZARARINA12
7 Harfli Kelimeler
ZARİFÇE19, ZARAFET16, ZARGANA14, ZARARLI11, ZARURET11
6 Harfli Kelimeler
ZARFÇI19, ZARFLI16, ZARURİ10
5 Harfli Kelimeler
ZARİF14, ZARCI12, ZARSI10, ZARAR8, ZARTA8
4 Harfli Kelimeler
ZARF13, ZARA7
3 Harfli Kelimeler
ZAR6
ZAR
- İnce perde veya örtü
- İnce ve yumuşak yaprak biçimindeki organlar veya organ bölümleri, çeper
-
Birbirine sımsıkı yapışık hücre veya moleküllerden oluşan ve bitkilerin çeşitli bölümlerini bir kın gibi saran ince tabaka, cidar, çeper
Çekirdek zarı. Hücre zarı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- zar gibi
Birleşik Kelimeler: zar kanatlılar, birinci zar, dış zar, iç zar, ikinci zar, ince zar, örümceksi zar, sert zar, sümüksü zar, akciğer zarı, beyin zarı, göz zarı yangısı, göze zarı, karın zarı, kemik zarı, kızlık zarı, kulak zarı, tohum zarı, yumurta zarı
-
Tavla ve başka oyunlarda kullanılan kemik, fil dişi, plastik vb. maddelerden küp olarak yapılan ve altı yüzünde, birden altıya kadar benekler bulunan oyun aracı
Bir tavla zarı kadar küçücük eve / Bir kadın iki çocuk nasıl sığar? - Bedri Rahmi Eyuboğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- zar almak
- zar atmak
- zar atmak
- zar gelmek
- zarını bozmak
- zar kesmek
- zar tutmak
Birleşik Kelimeler: cıvalı zar
- Car (II)
ZARA
- Sivas iline bağlı ilçelerden biri
ZARAR (Kelime Kökeni: Arapça żarar)
-
Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat
Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- zarara sokmak
- zarara uğramak
- zarar çekmek
- zararda olmak
- zarar etmek
- zarar gelmek
- zarar görmek
- zararı dokunmak
- zararı olmamak
- zararı yok
- zarar vermek
Birleşik Kelimeler: akıllara zarar, akla zarar, maddi zarar, manevi zarar
ZARTA (Kelime Kökeni: Arapça żarṭa)
- Yellenme
Ata Sözleri ve Deyimler
- zartayı çekmek
ZARURİ (Kelime Kökeni: Arapça żarūrī)
-
Zorunlu
Bu iskemlelerin böyle karşılıklı dizilmesi zaruridir. - Halit Fahri Ozansoy
-
Gerekli
İlme karşı saygı belası olarak dinlemek zaruridir. - Yahya Kemal Beyatlı
ZARSI
-
Zarı andıran, zara benzeyen, zar gibi, zarımsı
Zarsı doku.
ZARARLI
-
Zarar veren, zararı dokunan, dokuncalı, muzır, tahripkâr
Kanun ancak topluma zararlı olan şeyleri yasaklayabilir. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- zararlı çıkmak
Birleşik Kelimeler: zararlıkıran
ZARURET (Kelime Kökeni: Arapça żarūret)
-
Zorunluluk
Kültür hâkim olduktan sonra sanat ve hayat, mazi ve yeni zaruretler ne güzel uyuşuyor. - Falih Rıfkı Atay
- Gereklilik
-
Sıkıntı, yoksulluk, fakirlik
Kıyafetinden dışarlıklı ve zarurette olduğu anlaşılan bir kadın kahvelerden birine girdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: fakruzaruret
ZARARINA
-
Zarar ederek
Zararına sattılar.
ZARCI
- Zar oyunu oynayan kimse
ZARF (Kelime Kökeni: Arapça ẓarf)
- Kap, kılıf, sarma
-
İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese
Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler. - Ahmet Haşim
-
İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap
Kenarları ezik, bir çift altın kahve fincanı zarfını elinde evirir çevirirdi. - Reşat Enis
-
Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç
Dil bilgisinden zarfları anlatırken öğretmen birden bağırmaya başladı. - Muzaffer İzgü
Ata Sözleri ve Deyimler
- zarf atmak
Birleşik Kelimeler: zarf-fiil, zarf-fiil grubu, zarf tümleci, astarlı zarf, pekiştirmeli zarf, türemiş zarf, yalın zarf, gösterme zarfı, mekân zarfı, soru zarfı, yer zarfı, yön zarfı, zaman zarfı, bağlama zarf-fiili
ZARARLILAR
- Bitkilerin sağlıklı biçimde gelişmelerini engelleyen böcek, kurt vb. canlılara verilen genel ad
ZARGANA (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Uskumrumsugillerden, 40-60 santimetre boyunda, vücudu silindir biçiminde, gaga gibi ince, uzun, sivri ağızlı bir balık (Belone belone)
Kaşık Adası bilek kalınlığında, mor kılçıklı, yarım metre uzunluğunda zarganalarla doludur. - Sait Faik Abasıyanık
ZARİF (Kelime Kökeni: Arapça ẓarīf)
-
Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen, zarafetli
Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak. - Orhan Seyfi Orhon
-
Beğenilir ve nükteli (dil, konuşma vb.)
Zarif bir söz.
-
Güzel, hoş, albenili
Teşekküre geldim zarif hediyenize / Gücenmeyin biraz fazla güldümse size - Enis Behiç Koryürek
-
Hoşa gider bir biçimde konuşan ve davranan
Zarif ve hassas şair gittikçe artan bu iltifatlar karşısında saadetinden ağlıyordu. - Asaf Halet Çelebi
ZARARSIZ
- Zarar vermeyen, zararı dokunmayan, dokuncasız, ziyansız
-
Oldukça iyi, ziyansız
Bakkaldan turşu, portakal aldırdım. Az sonra zararsız bir masa düzülüverdi. - Necati Cumalı