Zak ile Biten Kelimeler

ZAK ile biten 12 kelime bulunuyor. Sonu ZAK olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Zak ile başlayan kelimeler. İçinde zak olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

ZİKZAK12

5 Harfli Kelimeler

MOZAK10, SIZAK10, KIZAK9, KOZAK9, MAZAK9, SAZAK9, TUZAK9, ANZAK8, ERZAK8, KAZAK8

4 Harfli Kelimeler

UZAK8

ANZAK (Kelime Kökeni: İngilizce anzac)

[isim]

[tarih]

  • Birinci Dünya Savaşı sırasında kurulan, Avustralya veya Yeni Zelanda birliklerinin ortak adı

ERZAK (Kelime Kökeni: Arapça erzāḳ)

[isim]

  • Uzun süre saklanabilen yiyeceklerin genel adı

    Çarşıdan erzakını bile kendi pazarlık eder, kendi alır, kendi evine getirir. - Ömer Seyfettin

KAZAK (Kelime Kökeni: Fransızca casaque)

[isim]

  • Baştan geçirilerek giyilen, genellikle kollu, örme üst giysisi

    Kazak ördüm ağladım / İlmek ilmek bağladım - Halk türküsü

  • Jokeylerin giydiği, göz alıcı renklerde bir ceket türü

Birleşik Kelimeler: balıkçı kazağı

[isim]

[askerlik]

  • Rusya'da ve İran'da ayrı bir sınıf oluşturan atlı asker

[sıfat]

[mecaz]

  • Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı

[isim]

  • Kazakistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk soylu halk veya bu halktan olan kimse
  • Güney Rusya'da yaşayan Slavlaşmış bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Kazak çömelmesi

UZAK

[sıfat]

  • Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı

    Muallâ, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu. - Peyami Safa

  • Arada çok zaman bulunan

    Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez.

  • Eli, gücü veya hükmü yetişmez

    O böyle işlerden pek uzaktır.

  • İhtimali az olan

    Sevgililerin birbirine kavuşması gerçekleşmeyecek bir uzak umut olarak gözükür. - Metin And

  • Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan

    Ne iyi! Sizinle birlikte uzak şeylerden bahsedebileceğiz. - Peyami Safa

[isim]

  • Yakın olmayan yer

    Fazla uzağa gitme.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uzağı görmek
  • uzak durmak
  • uzak düşmek
  • uzak kalmak
  • uzaklara gitmek
  • uzak tutmak

Birleşik Kelimeler: uzak akraba, uzak ara, uzak benzeşme, uzak benzeşmezlik, Uzak Doğu, uzak göçüşme, uzak görüş, uzak metatez, uzak yol kaptanı, yedi gömlek uzak

KIZAK

[isim]

  • Kar veya buz üzerinde kayarak yol alan tekerleksiz taşıt

    Sokağa çıkıp tahta kızağıyla onu kaydırmak istedim. - Reha Mağden

  • Ağaç tablaların kamburlaşmaması için liflere dikey konumda açılan kanala geçirilen uzun parça
  • Ambalajın dibine uzunluğuna çakılan, hem dip levhası elemanlarının tutturulmasını hem de ambalajın yerde kolayca kaymasını sağlayan kereste parçası

[denizcilik]

  • Tersanelerde üzerinde gemi yapılan, onarılan veya gemiyi suya indirip sudan çıkarmaya yarayan ızgara

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kızağa çekmek (veya almak)
  • kızak yapmak

Birleşik Kelimeler: su kızağı

KOZAK

[isim]

  • Kozalak

[tarih]

  • Metalden yapılmış, içine antlaşma ve padişah mektuplarının konulduğu kutu

MAZAK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kırlangıç balığıgillerden, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Marmara denizinde yaşayan, kırmızı renkli, lezzetli bir balık (Trigla lineata)

SAZAK

[isim]

[coğrafya]

  • Kuvvetli esen rüzgâr

    Ne yaman esiyor Şad'ın sazağı / Kahpe felek bize kurdu tuzağı - Halk türküsü

  • Bataklık, sazlık

[bitki bilimi]

  • Mersin

TUZAK

[isim]

  • Kuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzenek

[mecaz]

  • Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen, komplo

    Onun bana gönderdiği mektuplar filan hep tuzak, hep birer şantajdan ibaretti. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tuzağa düşmek
  • tuzak (veya tuzağı) kurmak

Birleşik Kelimeler: bubi tuzağı

MOZAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Domuz yavrusu

SIZAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Dağ sırtlarında, taş aralarından sızan su, küçük pınar

ZİKZAK (Kelime Kökeni: Fransızca zigzag)

[isim]

  • Art arda birdenbire ters yöne açılar yapan kırık çizgi

[mecaz]

  • Sık sık değişen görüş, düşünce veya davranış, istikrarsızlık

    Yurdumuzun daha çok zikzaklar ülkesi olduğuna artık iyice alıştık. - Haldun Taner

[sıfat]

[mecaz]

  • Karşılıklı

    Boğaziçi köylerinde oturanların birbirleriyle buluşmaları için zikzak vapurlar işlerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zikzak yapmak

Birleşik Kelimeler: zikzak dikişi, zikzak makinesi