ZAHMETSİZCE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ZAHMETSİZCE harflerini içeren 5 harfli 59 kelime bulunuyor. 5 harfli ZAHMETSİZCE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HİCAZ15, HACİZ15, CİHAZ15, HEMZE13, HACİM13, MİZAH13, MEHAZ13, AHİZE12, HACET12, MECAZ12, SİZCE12, ZAHİT12, CİHET12, CİHAT12, AZİZE11, ACEZE11, ESHAM11, HAMSE11, HAMSİ11, İZZET11, MESİH11, SEMİH11, SEMAH11, SEHİM11, TEZCE11, TACİZ11, TAZİZ11, CAİZE11, CEZAİ11, HİTAM10, HATİM10, HATMİ10, HASET10, İTHAM10, SATHİ10, SAHTE10, SEMİZ10, SEZME10, CESİM10, ACEMİ9, ETSİZ9, İMECE9, MEZAT9, MATİZ9, TEMİZ9, TAZİM9, TEİZM9, TECİM9, CAMİT9, CESET9, ESAME7, İSMET7, İSTEM7, MESAİ7, METİS7, SİTEM7, SEMAİ7, TEMAS7, EMTİA6

EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)

[isim]

[eskimiş]

[ticaret]

  • Mal

ESAME (Kelime Kökeni: Arapça esāmī)

[isim]

[eskimiş]

  • Adlar, isimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esamesi okunmamak

İSMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṣmet)

[isim]

[eskimiş]

  • Ahlak kurallarına bağlı kalma durumu, sililik
  • Dürüstlük, temizlik

    Çocukluğunun ismet ve samimiliğine dayanan bu hatırayı eskisi gibi benliğinin bir köşesinde uykuya yatırmıştı. - Osman Cemal Kaygılı

Birleşik Kelimeler: harimiismet

İSTEM

[isim]

  • Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, talep, arzu
  • Tüketicinin piyasadan mal çekmesi

[ruh bilimi]

  • İrade veya isteğin eylem durumunda belirmesi

MESAİ (Kelime Kökeni: Arapça mesāʿī)

[isim]

  • Çalışma, emek

    İki üç günlük mesaiyle bir sürü karanlık noktayı çözümledin. - Osman Aysu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesai yapmak
  • mesaiye kalmak

Birleşik Kelimeler: mesai saati, tam mesai, teşrikimesai, yarım mesai

METİS (Kelime Kökeni: Fransızca métis)

[sıfat]

[biyoloji]

  • Melez

SİTEM (Kelime Kökeni: Farsça sitem)

[isim]

  • Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık vb. duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme

    Millî Mücadele'nin başından o güne kadar Atatürk'ün en hafif bir sitemine uğramamıştım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sitemde bulunmak
  • sitem etmek

SEMAİ (Kelime Kökeni: Arapça semāʿī)

[isim]

[eskimiş]

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde iki basit usulden biri

[edebiyat]

  • Sekizer hece ölçüsüyle yazılmış olan halk şiiri türü

[sıfat]

  • Bir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen (söz)

Birleşik Kelimeler: semai kahvesi, sengin semai, yürük semai, saz semaisi

TEMAS (Kelime Kökeni: Arapça temāss)

[isim]

  • Değme (I), dokunma (I), dokunuş (I), değinti
  • Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet

    Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır. - Sait Faik Abasıyanık

  • Değinme, sözünü etme, bahsetme

    Bu konuya teması gereksiz görmüştü.

  • Gidip gelme, ulaşım, bağlantı

    İki şehir arasında temas kesildi.

[ruh bilimi]

  • Dokunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temasa geçmek
  • temasa gelmek
  • temas etmek
  • temas etmek
  • temas kurmak
  • temasta bulunmak

Birleşik Kelimeler: dirsek teması

ACEMİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿacemī)

[sıfat]

  • Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen

    Belli ki her şey, hem de en acemi tarafından, işlerin nihayetinde uydurulmuş, zekâsız mizansenlerden ibaret. - Necip Fazıl Kısakürek

  • İşinde, mesleğinde yeni olan, toy

    Acemi balıkçının ağından balıklar nasıl kaçarsa sen de zamanları öyle kaçırdın. - Nazım Hikmet

  • Bir yere, bir şeye yabancı olan

    Anlaşılan sen İstanbul'un acemisi olmalısın. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]

[tarih]

  • Saraya yeni alınmış cariye

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acemi katır kapı önünde yük indirir
  • acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir

Birleşik Kelimeler: acemi ağası, acemi birliği, acemi çaylak, acemi er, acemi ocağı, acemi oğlanı

ETSİZ

[sıfat]

  • Eti olmayan

    Etsiz yemek.

Birleşik Kelimeler: etsiz kelem

İMECE

[isim]

[toplum bilimi]

  • Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi
  • Birçok kimsenin toplanıp el birliğiyle bir kişinin veya bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imece günü bulutlu, görmeyene ne mutlu
  • imeceye girmek

MEZAT (Kelime Kökeni: Arapça mezād)

[isim]

  • Açık artırma ile satış
  • Açık artırma ile satış yapılan yer

    Bu masayı mezattan aldım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mezada çıkarmak (veya koymak)

Birleşik Kelimeler: mezat malı

MATİZ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • İki halatı ek yeri kalınlaşmayacak biçimde birbirine ekleme işi

[sıfat]

[argo]

  • Çok sarhoş

[tiyatro]

  • Orta oyununda ve Karagöz'de sarhoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • matiz olmak

TEMİZ (Kelime Kökeni: Arapça temyīz)

[sıfat]

  • Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı (I), pak, münezzeh, hijyen, hijyenik

    Ayak basacak tek adımlık temiz yer yok. - Adalet Ağaoğlu

  • Özenle yapılmış

    Temiz iş.

  • Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan

    Temiz araba.

[mecaz]

  • Ahlakça lekesiz, necip, nezih
  • Sabıkasız

[zarf]

  • Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde

    Temiz giyinmek.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temiz bir dayak atmak
  • temiz bir dayak yemek
  • temize çekmek
  • temize çıkmak
  • temize havale etmek
  • temiz iş altı ayda çıkar
  • temiz tutmak

Birleşik Kelimeler: temiz kâğıdı, temiz kalpli, temiz kan, temiz pak, temiz para, temiz raporu, temiz yürekli, bir temiz, eli yüzü temiz, eteği temiz, kalbi temiz, yüreği temiz