ZAHİRDE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
ZAHİRDE harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli ZAHİRDE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AHİZ11,
İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)
-
Eğreti, ödünç
Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa
- Eğreti verme, ödünç verme
DAİR (Kelime Kökeni: Arapça dāʾir)
-
Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne
Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm. - Aka Gündüz
DERİ
-
İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten
Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu. - Peyami Safa
-
Bu tabakadan yapılmış
Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri çantası. - Necati Cumalı
- İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu
Ata Sözleri ve Deyimler
- derisi kemiklerine yapışmak
- derisine sığmamak
- derisini yüzmek
Birleşik Kelimeler: deri altı, alt deri, dış deri, iç deri, orta deri, üst deri, dana derisi, domuz derisi, kaplan derisi, tırnak derisi, yılan derisi
- Toplantı, düğün
- Pazar veya panayır kurulan gün, dernek
İADE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāde)
-
Alınmış bir şeyi geri verme
Sekiz buçuk altını iade için eline mühim bir para geçmesi lazımdı. - Refik Halit Karay
- Verilen bir şeyi almayarak geri çevirme, reddetme
- Karşılıklı olarak yapma, mukabele etme
- İadeli
Ata Sözleri ve Deyimler
- iade etmek
Birleşik Kelimeler: iadeiitibar, iadeiziyaret, vergi iadesi
İDEA (Kelime Kökeni: Yunanca)
-
Düşünce
İdea akılla algılananın en üst aşamasını yani kavramı tanımlar. - Azra Erhat
RİZE
- Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
ZİRA (Kelime Kökeni: Farsça zīrā)
-
Çünkü
Yeter ki şu ikramiyeli çikolatalardan vazgeçiniz. Zira görüyorum ki merakınız günden güne artıyor. - Nazım Hikmet
AHİR (Kelime Kökeni: Arapça āḫir)
- Son, sonraki
- Sonra, en sonra, sonunda
Birleşik Kelimeler: ahir ömürde, ahir vakit, ahir zaman, cemaziyelahir, evvel ahir
HARE (Kelime Kökeni: Farsça ḫāre)
-
Bazı nesne, canlı, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş, dalgır
Uskumrunun hareleri daha sık, gözleri küçük oysa kolyozun hem hareleri daha taraklı hem gözleri daha patlak. - Oktay Rifat
- Üzerinde dalgalı çizgiler bulunan kumaş
- Yeni yapılan duvarların arasına harçla birlikte doldurulan taş parçaları
REHA (Kelime Kökeni: Farsça rehā)
- Kurtuluş, kurtulma
DİZE
-
Şiirin satırlarından her biri, mısra
İkinci dizenin sonunda, 'gözlerinin renginden'i okurken Belkıs kesti. - Necati Cumalı
DERZ (Kelime Kökeni: Arapça derz)
- Duvar taşlarının veya tuğlalarının harçla doldurulup üzerinden mala çekilerek düzeltilen aralığı
ZADE (Kelime Kökeni: Farsça zāde)
-
Oğul, evlat
Şimdi bilmem ne zade namı altında, İstanbul'un en büyük zenginlerinden biriydi. - Ömer Seyfettin
- Doğmuş
Birleşik Kelimeler: amcazade, asilzade, bendezade, beyzade, dayızade, halazade, haramzade, helalzade, hemşirezade, kibarzade, kişizade, paşazade, şehzade, teyzezade
AHDÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿahdī)
- Antlaşmaya göre olan, antlaşma gereği olan
DAHİ
-
Da, de
Ben dahi başka bir diyara gitmek için izin talep ederim. - Ahmet Kabaklı
-
Bile
Oysa bu arada o, sizi hiç tanımıyor dahi olabilir. - Elif Şafak
-
Olağanüstü yeteneği ve yaratıcı gücü olan kimse, deha, öke
Atatürk, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan dâhiler soyundandı. - Haldun Taner