Z ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler

Z harfleri ile başlayan 5 harfli 88 kelime bulunuyor. Başında Z olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "z ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Z olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ZİFAF20, ZAĞCI19, ZÜYUF19, ZİHAF18, ZÜPPE18, ZÜLÜF18, ZEVCE17, ZAYIF17, ZİFOS16, ZAĞLI16, ZEHAP16, ZIRVA15, ZÜHUL15, ZAĞAR15, ZİFİR14, ZİFİN14, ZIPIR14, ZIHLI14, ZİRVE14, ZÜHRE14, ZÜHAL14, ZÜBDE14, ZUHUR14, ZORGU14, ZARİF14, ZAFER14, ZEVAT14, ZEVAL14, ZELVE14, ZEFİR14, ZİGOT13, ZİGON13, ZIPKA13, ZİHNİ12, ZİHİN12, ZIMBA12, ZULÜM12, ZORCA12, ZIBIN12, ZARCI12, ZAHİT12, ZAHİR12, ZEHİR12, ZABIT11, ZÜMRE11, ZÜKAM11, ZORBA11, ZENCİ11, ZECRİ11, ZECİR11, ZEBUR11, ZEBUN11, ZİNDE10, ZİMMİ10, ZIMNİ10, ZÜLAL10, ZİYAN10, ZORUN10, ZORLU10, ZEYİL10, ZARSI10, ZAMME10, ZAMLI10, ZABİT10, ZEBAN10, ZERDE10, ZEBRA10, ZÜRRA10, ZLOTİ9, ZORLA9, ZURNA9, ZANLI9, ZAMİR9, ZALİM9, ZAMAN9, ZEMİN9, ZİLLİ8, ZİKİR8, ZİRAİ8, ZARAR8, ZANKA8, ZARTA8, ZATEN8, ZERRE8, ZENNE8, ZELİL8, ZEKER8, ZEKAT8

ZİLLİ

[sıfat]

  • Zili olan, üstünde zili bulunan

    Çalgıcıların oğlu, elinde kenarları zilli kocaman bir tefle ortaya fırladı. - Lâtife Tekin

[mecaz]

  • Edepsiz, eli maşalı, şirret (kadın)

Birleşik Kelimeler: zilli bebek, zilli maşa

ZİKİR (Kelime Kökeni: Arapça ẕikr)

[isim]

  • Anma, söyleme, sözünü etme

[din bilgisi]

  • Bir tarikata bağlı olanların Tanrı'nın adını art arda söylemesi

    Zikir çekmek.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zikri geçmek

Birleşik Kelimeler: zikredilmek, zikretmek, zikrolunmak

ZİRAİ (Kelime Kökeni: Arapça zirāʿī)

[sıfat]

  • Tarımsal

Birleşik Kelimeler: zirai işletme

ZARAR (Kelime Kökeni: Arapça żarar)

[isim]

  • Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat

    Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zarara sokmak
  • zarara uğramak
  • zarar çekmek
  • zararda olmak
  • zarar etmek
  • zarar gelmek
  • zarar görmek
  • zararı dokunmak
  • zararı olmamak
  • zararı yok
  • zarar vermek

Birleşik Kelimeler: akıllara zarar, akla zarar, maddi zarar, manevi zarar

ZANKA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • İki atlı kızak

ZARTA (Kelime Kökeni: Arapça żarṭa)

[isim]

  • Yellenme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zartayı çekmek

ZATEN (Kelime Kökeni: Arapça ẕāten)

[zarf]

  • Doğrusu, doğrusunu isterseniz, esasen, zati

    Şehir son elli yılda zaten mahşerleşmişti. - Aydın Boysan

ZERRE (Kelime Kökeni: Arapça ẕerre)

[isim]

  • Çok küçük parçacık

    Kendi servetinden bir zerresini vatan namına feda etmemişti. - Ömer Seyfettin

[eskimiş]

  • 0,00156 gram olan ağırlık ölçü birimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zerre kadar
  • zerresi (veya zerre kadar eseri) kalmamak (veya olmamak veya yok)

ZENNE (Kelime Kökeni: Farsça zenāne)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın

    Zenne çorabı.

[tiyatro]

  • Orta oyununda veya Karagöz'de kadın rolüne çıkan erkek oyuncu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zenneye çıkmak

ZELİL (Kelime Kökeni: Arapça ẕelīl)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan

    Batı'ya, bu zelil tavırla kabul ettirilmesi mümkün hiçbir şey olamazdı. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zelil etmek
  • zelil olmak

ZEKER (Kelime Kökeni: Arapça ẕeker)

[isim]

[eskimiş]

  • Erkeklik organı

ZEKÂT (Kelime Kökeni: Arapça zekāt)

[isim]

[din bilgisi]

  • Zenginlerin sahip olduğu mal ve paranın kırkta birinin dağıtılmasını öngören, İslam'ın beş şartından biri

    Abus çehreli bir adamın ne namazı ne niyazı ne zekâtı ne orucu makbuldür. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zekât vermek

Birleşik Kelimeler: zekât keçisi

ZLOTİ (Kelime Kökeni: Pol. zloty)

[isim]

  • Polonya para birimi

ZORLA

[zarf]

  • Zor kullanarak, cebren, zecren, metazori

    Ekrem'i zorla yatıştırıp bizim eve götürdüm. - Ahmet Ümit

  • İstemeyerek, isteksiz olarak, zoraki

    Adama beş lira verdik, zorla başımızdan savdık. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zorla güzellik olmaz

ZURNA (Kelime Kökeni: Farsça surnāy)

[isim]

  • Ağaçtan yapılan, iki karış boyunda, ağız bölümü yayvan, keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla veya dümbelekle birlikte çalınan nefesli çalgı

    Davullar dövüldü, zurnalar halay havaları üfürdü, düğün dernek kutlandı. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zurnada peşrev olmaz, ne çıkarsa bahtına
  • zurna gibi
  • zurnanın zırt dediği yer

Birleşik Kelimeler: cura zurna, çatlak zurna, zilzurna