[isim]

• Zanaatçılık

[isim]

• Bitkilerin sağlıklı biçimde gelişmelerini engelleyen böcek, kurt vb. canlıları yok eden tarım ilacı

[nesnesiz]

• Zincirle bağlanmak

• Birbirine sıkıca bağlanmak

[mecaz]

• Art arda, peş peşe sıralanmak

  İçi karmakarışık, çocukluk yıllarından Ahmet'e ilişkin bir sürü çağrışım, birbirine zincirleniyor. - Attila İlhan

[nesnesiz]

[hakaret yollu]

• Bir şeyler yemek

  Ne yapıp etmiş, sofrayı hazırlarken adamakıllı zıkkımlanmış. - Sermet Muhtar Alus

• İçki veya sigara içmek

[isim]

• Ziyaretçi olma durumu

[isim]

[bitki bilimi]

• İki çeneklilerden, zakkum, Cezayir menekşesi vb. türleri içine alan familya

[-i]

• Zor duruma getirmek, güçleştirmek

[nesnesiz]

• Yeşil duruma gelmek, yeşillenmek

  Bahar gelince ağaçlar zümrütlendi.

[isim]

[bitki bilimi]

• İki çeneklilerden, zeytin, leylak, dişbudak, yasemin vb. bitkileri içine alan ağaç veya ağaççıklar familyası

[nesnesiz]

• Çok acı bir duruma gelmek

[nesnesiz]

• Zıpkınlamak işi yapılmak

[isim]

• Zımparalanmak işi

[-i]

• Zımpara kâğıdı sürerek bir şeyin yüzeyindeki pürüzleri yok etmek

[nesnesiz]

• Zılgıt yemek, azar işitmek

[isim]

[bitki bilimi]

• Bir çeneklilerden, çiğdem, lale, soğan, pırasa, zambak vb. bitkileri içine alan bir familya