YIĞDIRMAK Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
YIĞDIRMAK harflerini içeren 3 harfli 22 kelime bulunuyor. 3 harfli YIĞDIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DAĞ12,
ARK
-
İçinden su akıtmak için toprak kazılarak yapılan açık oluk, arık, dren, karık
Konduların ortasına ark yapıp göllenen suları dışarı akıttılar. - Lâtife Tekin
KAR
-
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak düşen su buharı
Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- karda yürüyüp (veya gezip) izini belli etmemek
- kar gibi
- kar kuytuda, para pintide eğleşir
- kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz
- kar susuzluk kandırmaz
Birleşik Kelimeler: kar baykuşu, kar beyaz, kar çiçeği, kardelen, kar dikeni, kar fırtınası, kar helvası, kar ispinozu, kar kuşu, kar kuyusu, kar sapanı, kartopu, kar topu, karyağdı, kar yükü, kardan adam, buzul kar, kristal kar, sulu kar
- Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı
- İş
-
Yarar, fayda
Bundan benim hiçbir kârım yok.
- Üretim faktörlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay
- Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark
Ata Sözleri ve Deyimler
- kâr bırakmak
- kâr etmek
- kâr etmemek
- kâr getirmek
- kârını tamam etmek
- kârı olmamak
- kâr koymak
- kâr zararın kardeşidir (veya ortağıdır)
Birleşik Kelimeler: kâr haddi, kâr marjı, kâr merkezi, kâr payı, kâr paylaşımı, her hâlükârda, akıl kârı
ARI
- Temiz
- Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf(II), halis, öz(II)
- Günahsız
Birleşik Kelimeler: arı duru, arı kil, arı sili, eteği arı
- Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica)
Ata Sözleri ve Deyimler
- arı bal alacak çiçeği bilir
- arı bey olan kovana üşer
- arı gibi
- arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur
- arı gibi sokmak
- arı kızdıranı sokar
- arının yuvasına kazık (veya çöp) dürtmek
- arı söğüdü, akıllı öğüdü sever
Birleşik Kelimeler: arı beyi, arı biti, arı dalağı, Arıkovanı, arı kovanı, arı kuşu, arı sütü, ana arı, ağaç arısı, bal arısı, eşek arısı, yaban arısı, yaprak arısı
AKI
- Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan
Birleşik Kelimeler: ışık akısı, ışınım akısı
IRA
- Karakter
IRK (Kelime Kökeni: Arapça ʿirḳ)
-
Kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu
Türkler, insan olarak, ulus olarak doğunun en üstün ve şerefli ırkıdır. - Salâh Birsel
-
Soy
Esasta dağlı ırktan cahil bir kızcağızdı. - Refik Halit Karay
- Bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm
Birleşik Kelimeler: ırk ayrımı, ırk bilimi, ırk birliği, alt ırk, beyaz ırk, sarı ırk, siyah ırk
KAM
- Şaman
- Zevk, mutluluk, tat
Ata Sözleri ve Deyimler
- kâm almak
KIR
-
Beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renk
Gözlerinden, kırları artan sakalına bir iki damla yaş düştü. - Falih Rıfkı Atay
-
Bu renkte olan
Kır sakal. Kır at.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
Birleşik Kelimeler: gök kır, koyu kır, bakla kırı, demir kırı, sıçan kırı, süt kırı, turna kırı
-
Şehir ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer, dağ bayır
Araba tenha, düz yolda tıkır tıkır gidiyor, ara sıra kır kokuları getiren hafif bir rüzgâr esiyordu. - Ömer Seyfettin
Birleşik Kelimeler: kır bekçisi, kır çiçeği, kır eğlencesi, kır gerillası, kır gülü, kır kahvesi, kır serdarı
RAM (Kelime Kökeni: Farsça rām)
- Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan
Ata Sözleri ve Deyimler
- ram etmek
- ram olmak
DAR
-
İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı
Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım. - Adalet Ağaoğlu
-
Genişliği az veya yetersiz olan, ensiz, mikro
Sahilleri kucaklayan tatlı meltemler, bu mahallenin dar sokaklarından geçmiyordu. - Suat Derviş
-
Az, elverişsiz, sınırlı
Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz. - Asaf Halet Çelebi
-
Sıkıntılı
Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar? - Memduh Şevket Esendal
-
Yetersiz
Bazıları mefkûrenin enginliğini ve azametini tamamıyla kavrayamayacak derecede dardırlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Güçlükle, ucu ucuna, ancak
En sonra, pek çok sıkılan çocukların zoru ile akşam altı postasına dar yetiştiler. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- dara boğmak
- dara düşmek
- dara gelmek
- dara getirmek
- darda bulunmak
- darda kalmak
- dar gelmek
- dar kaçmak
Birleşik Kelimeler: dar açı, dar aralık, darboğaz, dar boğaz, dar darına, dar gelirli, dar görüşlü, dar hat, dar kafalı, dar paça, dar ünlü, dar vakit, dar zaman, dara dar, darı darına, gönlü dar, havsalası dar, içi dar, ufku dar, yüreği dar
- İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk
Birleşik Kelimeler: darağacı
- Yurt
- Ev
Birleşik Kelimeler: darıdünya, darülaceze, darülbedayi, darüleytam, darülfünun, darüşşifa
KAY
- Yağmur, yaz yağmuru
- Kusma
RAY (Kelime Kökeni: Fransızca rail)
- Tren, tramvay vb. taşıtlarda tekerleklerin üzerinde hareket ettiği demirden yol
Ata Sözleri ve Deyimler
- raydan (veya rayından) çıkmak
- rayına girmek
- rayına oturtmak
YAR
-
Uçurum
Aşağıda daimî akislerle seslenen gürültülü, derin yarlar tehlike hissini kalbimizden ayırmıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
Ata Sözleri ve Deyimler
- yardan atmak
Birleşik Kelimeler: yalı yar
-
Sevgili
Yâr yoluna dökülmedik dilleri neyleyim / Yâr yâr / Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Dost, tanıdık
-
Yardımcı
Allah'tan başka yârim yoktur. - Şemseddin Sami
Ata Sözleri ve Deyimler
- yâr beni ansın bir koz ile, o da çürük çıksın
- yârden mi geçersin, serden mi?
- yâr olmak
Birleşik Kelimeler: zülfüyâr
YAK (Kelime Kökeni: Tibetçe)
- Tibet'te, Asya'nın bazı yörelerinde yabani veya evcil olarak yaşayan, kılları uzun bir tür öküz, Tibet öküzü, Tibet sığırı (Bos grunniens)
AYI
- Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan, kocaoğlan (Ursus arctos)
- Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayı gibi
- ayının kırk türküsü var, kırkı da ahlat üstüne
- ayı sevdiği yavrusunu hırpalar
- ayıya kaval çalmak
- ayı yavrusu ile oynuyor
- ayıyı fırına atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış
- ayıyı vurmadan postunu satmak
Birleşik Kelimeler: ayıbacağı, ayı balığı, ayıboğan, ayı gülü, ayıkulağı, ayı üzümü, ayı yürüyüşü, bozayı, cicimayı, Büyükayı, Küçükayı, dağ ayısı, denizayısı, marsıvan ayısı