YIPRATMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

YIPRATMAK harflerini içeren 6 harfli 29 kelime bulunuyor. 6 harfli YIPRATMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

APAYRI13, MAYTAP13, YIPRAK13, YAPMAK13, KIRPMA12, PAYTAK12, YAPRAK12, MATKAP11, PITRAK11, PARMAK11, TRAMPA11, TAPMAK11, AYIKMA10, AYIRMA10, YIKAMA10, YIRTMA10, AYARTI9, YAKARI9, YATMAK9, YARATI9, YARMAK9, ARITMA8, AKITMA8, IRAMAK8, KARIMA8, TIKAMA8, ARTMAK7, KIRAAT7, MATRAK7

ARTMAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük heybe

[nesnesiz]

  • Çoğalmak

    O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu

  • Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak

    Kumaş arttı. Yemek arttı.

  • Değeri yükselmek, fazlalaşmak

KIRAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳirāʾat)

[isim]

[eskimiş]

  • Okuma

    Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın

[din bilgisi]

  • Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıraat etmek

Birleşik Kelimeler: kıraathane

MATRAK (Kelime Kökeni: Arapça miṭrāḳ)

[isim]

[eskimiş]

[tarih]

  • Savaşmayı öğretmek için kullanılan, ucu giderek yuvarlaklaşan kalın sopa, değnek

[sıfat]

[argo]

  • Eğlenceli, gülünç, hoş

    Cavcav gibi matrak oğlan var mı yahu? - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • matrağa almak
  • matrak geçmek

ARITMA

[isim]

  • Arıtmak işi

Birleşik Kelimeler: arıtma ünitesi

AKITMA

[isim]

  • Akıtmak işi, isale

    Oğlunun o eciş bücüş burnunun dikine gitmeye başladığı günlerde, tüm ilgisini ve sevgisini büyük kızına akıtmaya başlamıştı. - Elif Şafak

  • Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke
  • Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir tatlı türü

[halk ağzında]

  • Enli bilezik

IRAMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Uzaklaşmak, uzamak, ara açılmak

    Gide gide ben yolumdan ıradım / Iradım da dost köyüne uğradım - Halk türküsü

KARIMA

[isim]

  • Karımak işi

TIKAMA

[isim]

  • Tıkamak işi

    Tırmanıp gedikten girer girmez toprak dolu çuvallarla burayı tıkamaya çalışan insanlarla yüz yüze geldi. - İhsan Oktay Anar

AYARTI

[isim]

  • Baştan çıkarma

YAKARI

[isim]

  • Yakarış

YATMAK

[nesnesiz]

  • Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak

    Dörtnala giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak. - Nazım Hikmet

  • Uyumak veya dinlenmek için yatağa girmek
  • Yatay veya yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek

    Rüzgârdan bütün ekinler yattı. Gemi sağa yattı.

  • Geceyi geçirmek üzere bir yerde kalmak

    Bu gece nerede yatacağız?

  • Boş yere beklemek

    Mallar depoda yatıyor.

  • İşlemez, çalışmaz durumda kalmak

    Gemi limanda yatıyor.

  • Bir özellik kazanmak için bir şeyin içinde beklemek

    Turşu sirkede yatıyor.

  • Belli bir süreyi cezaevinde geçirmek
  • Ölü gömülmüş olmak

    Mezarlık servilerinin altında ninelerim, teyzelerim yatarlardı. - Halikarnas Balıkçısı

  • Düz bir duruma gelmek, düzleşmek

    Kumaş iyice ütülenince yattı.

[-le]

  • Cinsel ilişkide bulunmak
  • Bir düşünceyi veya bir öneriyi benimsemek, razı olmak
  • Heves etmek, eğilmek

    Çalı süpürgelerinin kırmızı çiçeklerindeki bal kokusuna yatmışlardı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Bulunmak, var olmak

    Her ayrıcalık hevesinin kökeninde bir kompleks, bir göstermecilik duygusu yattığı görülür. - Haldun Taner

[teklifsiz konuşmada]

  • Olumsuz veya başarısız bir sonuç almak

    Takım bu sezon yattı.

[halk ağzında]

  • İşsiz kalmak, çalışmamak

[argo]

  • Bilerek yenilmek, şike yapmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yatıp kalkıp
  • yatıp kalkmak

Birleşik Kelimeler: çekyat, hacıyatmaz

YARATI

[isim]

  • Yaratım

YARMAK

[-i]

  • Uzunlamasına bölüp ayırmak

    Odunu yarmak.

  • Buğday, arpa vb. tahıl tanelerini değirmende kırmak
  • Derin yara açmak
  • Yarık açmak

[tıp]

  • Kesip açmak

[mecaz]

  • Ortasından, içinden geçmek

    Vapurun yardığı sular, iki yanından güya neşelerinden köpüre köpüre Üsküdar'a gidişler, daima eğlenceliydi. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: etyaran

AYIKMA

[isim]

  • Ayıkmak işi

AYIRMA

[isim]

  • Ayırmak işi

    Yapılabilecek şeylerle yapılamayacakları daha ilk anda ayırmasını biliyordu. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: çarpanlara ayırma