YILIŞIKÇA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
YILIŞIKÇA harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli YILIŞIKÇA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇIKIŞ13,
AYLIK
-
Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş
Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir ay içinde olan
Aylık ücretin ödenmesi de garip bir biçim almıştı. - Adalet Ağaoğlu
-
Bir ay süren, mahiye
Aylık iş.
-
Ayda bir kez yapılan veya çıkan
Aylık toplantı. Aylık rapor. Aylık dergi.
-
Belirli aydan beri var olan
Üç aylık çocuk.
- Bir ay için
Ata Sözleri ve Deyimler
- aylığa geçmek
- aylık almak
- aylık bağlamak
- aylık vermek
Birleşik Kelimeler: onbiraylık, üç aylık, emekli aylığı
LAYIK (Kelime Kökeni: Arapça lāyiḳ)
-
Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan
Sevilmeye o herkesten fazla layıktır. - Peyami Safa
- Bir kimseye uygun olan, yaraşan
Ata Sözleri ve Deyimler
- layığını bulmak
- layık görmek
- layık olmak
AŞLIK
- Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler
- Dövüldükten sonra savrularak temizlenen ve kurutulan buğday
- Zahire
AÇLIK
-
Aç olma durumu
Açlıktan gözümüz dönmüştü. - Azra Erhat
- Kıtlık
-
Aşırı istek içinde bulunma
Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım. - Ayla Kutlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
- açlık çekmek
- açlık ile tokluğun arası yarım yufka
- açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)
- açlıktan imanı gevremek
- açlıktan nefesi kokmak
- açlıktan ölmek
- açlıktan ölmeyecek kadar
Birleşik Kelimeler: açlık grevi, açlık sınırı, açlık kan şekeri, gözü açlık, karnı açlık
ALKIŞ
- Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını anlatmak için el çırpma, alkışlama, kargış karşıtı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alkış almak
- alkış kopmak
- alkış toplamak
- alkış tufanı kopmak
- alkış tutmak
Birleşik Kelimeler: alkış ağası
AKÇIL
-
Rengi atmış, ağarmış
Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi. - Refik Halit Karay
-
İçinde ak renk bulunan
İçlerinden birisi akçıl kirpiklerini kırpıştırdı, bir ölüm boyasıyla boyanmışa benzeyen dudaklarını kıpırdattı. - Nazım Hikmet
ÇAKIL
-
Çakıl taşı
Çakıl dolu kamyonla, klakson çalarak yapı yerine girdi. - Aydın Boysan
Birleşik Kelimeler: çakıl çukul, çakıl kuşu, çakıl taşı, çakıl yol
ÇALIK
-
Çarpık
Ağzı burnu çalık.
-
Verev kesilmiş
Kumaşın bir yanı çalık.
-
Doğal olmaktan uzaklaşmış, kendi renginden olmayan
Aklı çalık. Rengi çalık.
- Adı defterden silinmiş
- Yüzünde çıban veya yara yeri olan
-
Yan yan giden
Çalık at.
- Çıban yeri
- Koyunlarda çiçek hastalığı
- Çalgın
Birleşik Kelimeler: çalık kavak, bakır çalığı
ÇALKI
- Çalgıç
- Tırpan
KIŞLA
-
Askerlerin toplu olarak barındıkları yapılar bütünü
Gece gündüz kışlada kaldığımızdan sivil hayat ile temasımız pek azdı. - Falih Rıfkı Atay
- Koyun ve keçi sürülerinin gecelediği veya kışın barındığı kapalı ağıl
KAŞLI
-
Herhangi bir nitelikte kaşı olan
Çatık kaşlı adam. İnce kaşlı kadın. Kaşlı yüzük.
Birleşik Kelimeler: kaşlı gözlü, çatık kaşlı, dört kaşlı, kalem kaşlı, samur kaşlı
KAÇLI
-
Sayısı kaç, hangi sayıdan
Kaçlı iskambil?
-
Bir kimsenin hangi tarihte doğduğunu, okulu bitirdiğini veya asker olduğunu öğrenmek için kullanılan bir söz
Bu genç kaçlı?
Bu doktor kaçlı?
KALIÇ
- Orak
KALIŞ
- Kalma işi
LAKÇI
- Laka veya vernik süren işçi