YILLIKÇI ile Oluşan Kelimeler (YILLIKÇI Kelime Türetme)

YILLIKÇI harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. YILLIKÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yıllıkçı kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

YILLIKÇI16

7 Harfli Kelimeler

ILIKÇIL13, KILIÇLI13

6 Harfli Kelimeler

YILLIK10

5 Harfli Kelimeler

KILIÇ10, YILIK9, YILKI9, KILLI7

4 Harfli Kelimeler

ÇIKI9, KIYI8, YIKI8, ILIK6

3 Harfli Kelimeler

KIÇ7, YIL6, KIL4

KIL

[isim]

  • Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı
  • Keçi tüyü

[sıfat]

  • Keçi tüyünden yapılmış veya dokunmuş olan

    Sana kız mı verirler / Kıl şalvar giymeyincek - Halk türküsü

[sıfat]

[argo]

  • Huysuz, geçimsiz (kimse)

[bitki bilimi]

  • Bitkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıl (kadar) kalmak
  • kıl gibi
  • kılı kıpırdamamak
  • kılı kırk yarmak
  • kılına dokunmamak
  • kılına halel gelmemek
  • kılını (bile) kıpırdatmamak (veya oynatmamak)
  • kıl kapmak
  • kıl olmak

Birleşik Kelimeler: kıl burun, kıl çadır, kıl dönmesi, kılkapan, kıl keçisi, kılkıran, kıl kurt, kılkuyruk, kıl kuyruk, kıl otu, kıl payı, kıl testere, kıl yumağı, kılı kılına, emici kıllar

ILIK

[sıfat]

  • Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak

    Galip ıssız bir gece içinde, ılık bir bahçede, bir havuz kenarında yanan bir meşaledir. - Asaf Halet Çelebi

YIL

[isim]

  • Dünya'nın, Güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman
  • Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene
  • On iki aylık dönem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yıl on iki ay
  • yıl uğursuzun

Birleşik Kelimeler: yılaşırı, yılbaşı, yıl dönümü, yıl halkası, yıldan yıla, adli yıl, altın yıl, artık yıl, ayrıksı yıl, binyıl, dönencel yıl, gümüş yıl, kamerî yıl, kırkyıl, mali yıl, yarıyıl, yeni yıl, yüzyıl, ayda yılda bir, ay gün yılı, ay yılı, bütçe yılı, gezegen yılı, güneş yılı, ışık yılı, öğretim yılı, var yılı, yasama yılı, yıldız yılı, yıllar yılı, yok yılı

KILLI

[sıfat]

  • Kılı olan, kıl ile kaplı

    İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi. - Peyami Safa

KIÇ

[isim]

[teklifsiz konuşmada]

  • Kuyruk sokumu bölgesi, kaba et, kaba but, popo, makat

[denizcilik]

  • Deniz teknelerinde art taraf

    Pantolonunu, ceketini fırlatır, kıç altındaki âdeta kamaramsı yere sokulur, düşünürdü. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]

  • Arka bölümde olan

[halk ağzında]

  • Bacak, ayak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıç atmak
  • kıç attırmak
  • kıçına bakarak (veya baka baka)
  • kıçına kına yakmak
  • kıçına tekmeyi atmak (veya vurmak veya yapıştırmak)
  • kıçını yırtmak

Birleşik Kelimeler: kıçüstü, kıçı kırık, kıçın kıçın, kıçtan bacaklı, kıçtankara

KIYI

[isim]

  • Kara ile suyun birleştiği yer

    Kandilli akıntısını geçiyoruz. İşte Küçüksu kasrı, kıyıda bembeyaz gülüyor. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Kenar, periferi

    Dere kıyısına sağlamca oturup çıplak ayaklarını suya daldırmış. - Erendiz Atasü

[denizcilik]

  • Sahil

    Kıyılardan gelen rüzgârlar, denizin küçücük dalgacıklarıyla oynaşıyorlar. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

  • Issız, tenha yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıyıya atmak
  • kıyıya çıkmak
  • kıyıya vurmak

Birleşik Kelimeler: kıyı balıkçılığı, kıyı bankacılığı, kıyı bucak, kıyı dili, kıyı seyri, kıyı tırmığı, kıyıda bucakta, kıyıda köşede

YIKI

[isim]

  • Harabe

    Hazine boş, millet yoksul, ülke bir yıkılar yığını idi. - Falih Rıfkı Atay

YILIK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Çarpık, eğri (ağız)
  • Şaşı (göz)

YILKI

[isim]

[halk ağzında]

  • At, eşek gibi tek tırnaklı hayvan sürüsü
  • Başıboş bırakılmış at veya eşek

ÇIKI

[isim]

  • Çıkın

    Düğünün hamamı benden. Çerezi, çıkısı hepsi benden. - Abbas Sayar

Birleşik Kelimeler: kirli çıkı

YILLIK

[sıfat]

  • Bir yıl için, senelik, senevi

    Evi yıllık tuttular.

  • Yılda bir yapılan

    Kuruluşun yıllık toplantısı.

  • Bir yıl içinde olan
  • Yapımından veya doğumundan başlayarak üzerinden bir yıl geçmiş olan

    O gün yıllık hesapları getirmişlerdi. - Falih Rıfkı Atay

[isim]

  • Yılda bir çıkan ve o yılın olaylarını anlatan kitap, bülten, dergi vb. eser, salname

[isim]

  • Yılın gün, hafta, ay vb. bölümlerinden başka, bayram, yıl dönümü gibi belli günleri ve birtakım astronomi, meteoroloji, istatistik bilgilerini gösteren kitap biçiminde takvim, almanak

[isim]

  • Bir yılda verilen ücret

    Bu evin yıllığı sekiz bin liradır.

[isim]

  • Öğretim yılı sonunda hazırlanan, öğrenci, öğretmen ve yöneticilerin özellikleriyle ilgili bilgiler ile eğlendirici konuların yer aldığı kitap

Birleşik Kelimeler: yıllık ortalama, çok yıllık, kırkyıllık, yüzyıllık

KILIÇ

[isim]

  • Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah

    Zırhları biraz paslanmış ve yaldızları bir hayli solmuş eğri kılıçlar asılıydı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[spor]

  • Bu silah kullanılarak oynanan, hedef bölgesi baş, gövde ve kollar olan bir tür kılıç oyunu
  • Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılıcı kınına koymak
  • kılıç çalmak
  • kılıç çekmek
  • kılıç kınını kesmez
  • kılıç kuşanmak (veya takmak)
  • kılıç oynatmak
  • kılıç sallamak
  • kılıçtan geçirmek
  • kılıç üşürmek

Birleşik Kelimeler: kılıç alayı, kılıç bacak, kılıç balığı, kılıç gagalı, kılıçhane, kılıçkalkan, kılıç kuşanma, kılıçkuyruk, kılıç oyunu, kılıç pabucu, çalakılıç, dalkılıç, delici kılıç, dürtücü kılıç, kesici kılıç, yalın kılıç, Acem kılıcı, kuzgunkılıcı

ILIKÇIL

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ortalama 15 °C sıcaklıkta yaşayan bitki, mezoterm

KILIÇLI

[sıfat]

  • Kılıç taşıyan
  • Kılıcı olan
  • Üzerinde kılıç motifi olan

    Memleketimde bir de kılıçlı liyakat madalyası kazandım. - Falih Rıfkı Atay

YILLIKÇI

[sıfat]

  • Yıllıklı