YIKATTIRMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

YIKATTIRMAK harflerini içeren 7 harfli 25 kelime bulunuyor. 7 harfli YIKATTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAYITIM12, YATIRIM12, AYIRMAK11, AYIRTMA11, AYIKMAK11, KAYIRMA11, KAYITMA11, YIKATMA11, YIKAMAK11, YIRTMAK11, YATIRMA11, YARATIM11, KIRITMA10, YARATIK10, ARITMAK9, ATTIRMA9, AKITMAK9, AKTARIM9, KARIKMA9, KARIMAK9, KAKIRTI9, TIKAMAK9, TIKATMA9, TAKIRTI9, TARTMAK8

TARTMAK

[-i]

  • Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
  • Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak
  • Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek

    Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek

    Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Dikkatle incelemek, değer biçmek

    Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: tartarak yenme

ARITMAK

[-i]

  • Temizlemek
  • Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek

ATTIRMA

[isim]

  • Attırmak işi

AKITMAK

[-e]

[-i]

  • Akmasını sağlamak, akmasına yol açmak, dökmek

AKTARIM

[isim]

  • Aktarma işi, nakil

[ruh bilimi]

  • Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması

Birleşik Kelimeler: kan aktarımı, para aktarımı, organ aktarımı

KARIKMA

[isim]

  • Karıkmak işi

KARIMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Yaşlanmak, kocamak, ihtiyarlamak

KAKIRTI

[isim]

  • Kuru şeylerin birbirine sürtünmesinden veya kırılmasından çıkan sesin adı

TIKAMAK

[-e]

[nesnesiz]

  • Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak

    Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

  • Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek

TIKATMA

[isim]

  • Tıkatmak işi

TAKIRTI

[isim]

  • Bir şeyin çıkardığı kuru ve sert ses

    Yüksek ökçelerin takırtısından evin en üst katının da kımıldadığını duyardık. - Ömer Seyfettin

KIRITMA

[isim]

  • Kırıtmak işi, cilve, işve

    O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir. - Salâh Birsel

YARATIK

[isim]

  • Yaratılmış canlı varlık, mahluk

    Her varlık bir yaratıktır. Her yaratık da canlı. - Necip Fazıl Kısakürek

AYIRMAK

[-e]

[-i]

  • Bölmek

    Elmayı dörde ayırmak.

[-e]

[-den]

  • Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak

    Çocuklara pastadan biraz ayırdım.

  • Bir yeri bir engelle bölmek

[-den]

  • Birbirinden uzaklaştırmak

[-i]

  • Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek

[-e]

[-den]

  • Seçmek

    Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır. - Falih Rıfkı Atay

[-i]

[-den]

  • İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak

    Karıyı kocasından ayırmak.

[-i]

[-den]

  • Farklı davranmak, fark gözetmek

    Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım?

  • Bir şey veya yeri, bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, tahsis etmek

    Odayı çocuklara ayırmak.

AYIRTMA

[isim]

  • Ayırtmak işi
  • Otel, gazino, lokanta vb. yerlerle uçak, tren, otobüs gibi taşıtlarda yer ayırma işi, rezervasyon