YÜZÜNCÜ ile Oluşan Kelimeler (YÜZÜNCÜ Kelime Türetme)
YÜZÜNCÜ harflerinden oluşan 8 kelime bulunuyor. YÜZÜNCÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Yüzüncü kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
YÜZÜNCÜ21
6 Harfli Kelimeler
YÜZÜCÜ20
5 Harfli Kelimeler
ÜZÜCÜ17
3 Harfli Kelimeler
CÜZ11, YÜZ10, YÜN7
2 Harfli Kelimeler
NÜ4, ÜN4
NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)
- Çıplak
- Çıplak resim
ÜN
- Ses
-
Herkesçe bilinme, tanınma durumu, san, şöhret, şan
O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
- üne kavuşmak
YÜN
-
Koyun tüyü
Bu şiltenin yünü az gelmiş.
-
Bu tüyden yapılmış
Sırtımdaki kırmızı yün hırkam devamlı su çekiyordu. - Ayla Kutlu
Birleşik Kelimeler: madenî yün, asbest yünü, cam yünü, koyunyünü, maden yünü
YÜZ
- Doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 100 ve C rakamlarının adı
- On kere on, doksan dokuzdan bir artık
-
Kere, kat vb. kelimeler ile birlikte kullanılarak yapılan işin çokluğunu abartılı bir biçimde anlatan söz
Hikmet Bey'in kurum ve edası, her zamankinden belki yüz kat üstündü. - Sermet Muhtar Alus
Birleşik Kelimeler: yüzbaşı, yüzbeşlik, yüz binlerce, yüz binlik, yüz kere, yüznumara, yüz para, yüzyıl, yüzde yüz
-
Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat
Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yüzey
Suyun yüzünde.
-
Kesici araçlarda ağız
Bıçağın keskin yüzü.
- Bir kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü
- Yorgana ve yastığa geçirilen kılıf
-
Bir şeyin görünen bölümünde kullanılan kumaş
Yorgan yüzü. Kanepenin yüzü.
-
Birinin görülegelen veya umulan hoşgörürlüğüne güvenilerek gösterilen cüret
Ne yüzle? Yüzü olmamak.
-
Nedeniyle, sebebiyle
Bu yüzden Fuat Köprülü ile çatışmaya başlamışlardı gazetelerde. - Yusuf Ziya Ortaç
- Yan, taraf
-
Bir yapının dışa bakan düşey yüzeylerinin her biri
Ön yüz. Yan yüz. Arka yüz.
-
Utanma
Adamda yüz yok ki!
Ata Sözleri ve Deyimler
- yüz bulmak
- yüz bulunca astar istemek
- yüz çevirmek
- yüze çıkmak
- yüze duramamak
- yüze gelmek
- yüze gülmek
- yüz etmek
- yüze vurmak
- yüz geri etmek
- yüz göstermek
- yüz kızartmak
- yüz kızdırmak
- yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı)
- yüz sürmek
- yüz takınmak
- yüz tutmak
- yüz tutmak
- yüzü açılmak
- yüzü asılmak
- yüzü düşmek
- yüzü görmemek
- yüzü gözü açılmak
- yüzü gülmek
- yüzü kâğıt gibi olmak
- yüzü kalmamak
- yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak)
- yüzü kasap süngeriyle silinmiş
- yüzü kızarmak
- yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak)
- yüzü kireç kesilmek
- yüzünden akmak
- yüzünden düşen bin parça olmak
- yüzünden kan damlamak
- yüzünden okumak
- yüzüne bağırmak
- yüzüne bakamaz olmak
- yüzüne bakılacak gibi olmak
- yüzüne bakılır olmak
- yüzüne bakılmaz olmak
- yüzüne bakmamak
- yüzüne bakmaya kıyamamak
- yüzüne bir daha bakmamak
- yüzüne duramamak
- yüzüne gözüne bulaştırmak
- yüzüne gülmek
- yüzüne hasret kalmak
- yüzüne kan gelmek
- yüzüne karşı
- yüzüne su çarpmak
- yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır
- yüzüne vurmak (veya çarpmak)
- yüzüne yazmak
- yüzünü ağartmak
- yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek)
- yüzünü duvara yapıştırmak
- yüzünü gören cennetlik
- yüzünü görmemek
- yüzünü gözünü açmak
- yüzünü güldürmek
- yüzünü kara çıkarmak
- yüzünü karartmak
- yüzünü kızartmak
- yüzünü kızartmak (veya kızdırmak)
- yüzünün derisi kalın
- yüzünün derisi yere geçmek
- yüzünü şeytan görsün
- yüzünü unutmak
- yüzünü yere getirmek (veya geçirmek)
- yüzünüze güller
- yüzü olmamak
- yüzü sararmak
- yüzü seçilmemek
- yüzü sıcak olmak
- yüzü soğuk olmak
- yüzü suyu hürmetine
- yüzü suyuna
- yüzü tutmamak
- yüzü yazılı kalmak
- yüzü yere gelmek (veya geçmek)
- yüz verince astar istemek
- yüz vermemek
- yüz yapmak
- yüz yazmak
- yüz yüzden utanır
Birleşik Kelimeler: yüz akı, yüzbeyüz, yüz görümlüğü, yüz göz, yüz havlusu, yüz kalıbı, yüz kaplama, yüz karası, yüz kızartıcı suç, yüz kiri, yüz ölçümü, yüz sabunu, yüzsuyu, yüzüstü, yüz yazısı, yüz yüze, yüze gülücü, yüze soğurma, yüzü ak, yüzü asık, yüzü kara, yüzükoyun, yüzü pek, yüzü yerde, yüzü yumuşak, arayüz, arka yüz, çatık yüz, dış yüz, eğri yüz, ekşi yüz, güler yüz, içyüz, iç yüz, kara yüz, paralel yüz, ters yüz, o yüzden, şu yüzden, gökyüzü, ters yüzü, yeryüzü, yorgan yüzü, eli yüzü düzgün, eli yüzü temiz
C
- Karbon elementinin simgesi
- Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir
ÜZÜCÜ
-
Üzüntü veren, acıklı
Üzücü bir durum.
YÜZÜCÜ
- Yüzme sporu yapan kimse
- Yüzme sporunu profesyonel olarak yapan kimse
- Kasaplık hayvanların derilerini yüzen kimse
- Birini sömüren kimse
YÜZÜNCÜ
- Yüz sayısının sıra sıfatı, sırada doksan dokuzuncudan sonra gelen