YÜRÜTÜLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

YÜRÜTÜLMEK harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli YÜRÜTÜLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YÜKÜM12, TÜYLÜ11, ÜTÜLÜ11, YÜKLÜ11, YÜLÜK11, YÜRÜK11, TÜMÜR10, TÜYME10, TÜRÜM10, ÜRÜME10, KÜTLÜ9, RÜYET9, TÜRLÜ9, TÜRKÜ9, YÜREK9, TÜMEL8, ÜTMEK8, ÜRKME8, KÜTLE7, KÜLTE7, TÜREL7, ÜLKER7

KÜTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)

[isim]

  • Katı maddelerin büyük parçası
  • Kitle

[fizik]

  • Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği

Birleşik Kelimeler: organik kütle

KÜLTE

[isim]

  • Külçe

[jeoloji]

  • Kayaç

[halk ağzında]

  • Demet, bağlam

Birleşik Kelimeler: kırıntı külte, püskürük külte

TÜREL

[sıfat]

  • Adalet ile ilgili olan

ÜLKER

[isim]

[gök bilimi]

  • Boğa takımyıldızı sınırları içinde bulunan, yedi parlak yıldız ve etrafındaki gaz katmanı ile güzel görünüm veren yıldız kümesi, Yedikızkardeş, Süreyya, Pervin

TÜMEL

[sıfat]

[felsefe]

[mantık]

  • Belli bir sınıfa bağlı bireylerin hepsini içine alan, külli
  • Bütün kapsamıyla alınmış olan (önerme), külli, tikel karşıtı

Birleşik Kelimeler: tümel kavram, tümel önerme

ÜTMEK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
  • Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek

[-i]

[halk ağzında]

  • Oyunda yenerek bir şey kazanmak, utmak

ÜRKME

[isim]

  • Ürkmek işi, tevahhuş

KÜTLÜ

[isim]

  • Çekirdekli, çiğitli pamuk

    Kütlüler ak öbeklerle ovaya yayılmıştı. - Yaşar Kemal

RÜYET (Kelime Kökeni: Arapça ruʾyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Görme

TÜRLÜ

[sıfat]

  • Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif

[isim]

  • Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek

Birleşik Kelimeler: bin türlü, bir türlü, bu türlü, envaitürlü

TÜRKÜ (Kelime Kökeni: Türkçe türk + Arapça -ī)

[isim]

[edebiyat]

  • Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş manzume

    Kulak ver ki havasında bahçemizin / Gök maviliğinden, dal yeşilliğinden / Bir türkü söylenmede kendiliğinden - Cahit Sıtkı Tarancı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • türkü çağırmak (veya çığırmak)
  • türkü söylemek
  • türküsünü çağırmak
  • türkü tutturmak
  • türkü yakmak

Birleşik Kelimeler: köy türküsü

YÜREK

[isim]

[anatomi]

  • Kalp
  • Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül

    Fazıla Hanım'ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kupa (I)

[mecaz]

  • Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret

    Bu iş yürek ister.

[mecaz]

  • Acıma duygusu

    Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir. - Reşat Nuri Güntekin

[halk ağzında]

  • Mide, karın, iç

    Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor. - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yüreğe işlemek
  • yüreği ağzına gelmek
  • yüreği bayılmak
  • yüreği boğazına tıkanmak
  • yüreği bozulmak
  • yüreği burkulmak
  • yüreği cız etmek (veya cızlamak)
  • yüreği çarpmak
  • yüreği daralmak
  • yüreği dayanmamak
  • yüreği ezilmek
  • yüreği ferahlamak (veya hafiflemek)
  • yüreği götürmemek
  • yüreği göz göz olmak
  • yüreği hop etmek (veya hoplamak veya oynamak)
  • yüreği kabarmak
  • yüreği kaldırmamak
  • yüreği kalkmak
  • yüreği kan ağlamak
  • yüreği kanamak
  • yüreği kararmak
  • yüreği katılmak
  • yüreği kaynamak
  • yüreğinden geçmek
  • yüreğinden gelmek
  • yüreğine (bir şey) çökmek
  • yüreğine dert olmak
  • yüreğine dokunmak
  • yüreğine inmek
  • yüreğine işlemek
  • yüreğine kar yağmak
  • yüreğine kurt düşmek
  • yüreğine od (veya ateş) düşmek
  • yüreğine oturmak
  • yüreğine saplanmak
  • yüreğine sinmek
  • yüreğine su serpmek
  • yüreğini açmak
  • yüreğini ateş almak
  • yüreğini boşaltmak (veya dökmek)
  • yüreğini dağlamak
  • yüreğini eritmek (veya sızlatmak)
  • yüreğini hoplatmak (veya oynatmak veya kaldırmak)
  • yüreğini kaplamak
  • yüreğini kemirmek
  • yüreğinin başı sızlamak
  • yüreğinin yağı (veya yağları) erimek
  • yüreğini pek tutmak
  • yüreğini serinletmek
  • yüreğini tüketmek
  • yüreğini tüketmek
  • yüreği parçalanmak
  • yüreği parça parça olmak
  • yüreği parlamak
  • yüreği rahatlamak
  • yüreği serinlemek
  • yüreği sıkılmak
  • yüreği sıkışmak (veya tıkanmak)
  • yüreği sızlamak
  • yüreği soğumak
  • yüreği şişmek
  • yüreği titremek
  • yüreği tükenmek
  • yüreği ürpermek
  • yüreği yağ bağlamak
  • yüreği yanmak
  • yüreği yarılmak
  • yüreği yerinden oynamak
  • yürek burkmak
  • yürek paralamak (veya parçalamak)
  • yürek Selânik olmak
  • yürek soğutmak
  • yürekten çağırmak
  • yürek tüketmek
  • yürek vermek

Birleşik Kelimeler: yürek acısı, yürek ağrısı, yürek çarpıntısı, yürek darlığı, yürek karası, yürek yarası, yüreği ağzında, yüreği dağlı, yüreği dar, yüreği delik, yüreği dolu, yüreği geniş, yüreği katı, yüreği pek, yüreği temiz, yüreği yanık, yüreği yaralı, yüreği yufka, yürekler acısı, çatal yürek, tek yürek, ana yüreği, eli yüreğinde, açık yürekli, canıyürekten

TÜMÜR

[isim]

[anatomi]

  • Bağırsakların iç yüzeylerinde bulunan pürtüklerin adı

TÜYME

[isim]

  • Tüymek işi

TÜRÜM

[isim]

  • Varlıkların oluşumu

[felsefe]

  • Bütün var olanların Tanrı'dan, ondan hiçbir şey eksiltmeksizin çıkması