YÜKÇÜLÜK ile Oluşan Kelimeler (YÜKÇÜLÜK Kelime Türetme)
YÜKÇÜLÜK harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. YÜKÇÜLÜK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Yükçülük kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
YÜKÇÜLÜK19
6 Harfli Kelimeler
YÜKLÜK12
5 Harfli Kelimeler
YÜKÇÜ14, KÜÇÜK12, ÜÇLÜK12, YÜKLÜ11, YÜLÜK11
4 Harfli Kelimeler
ÜÇLÜ11, ÜLKÜ8
3 Harfli Kelimeler
ÇÜK8, YÜK7, KÜL5, LÜK5
2 Harfli Kelimeler
ÜÇ7
KÜL
-
Yanan şeylerden artakalan toz madde
Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- kül bağlamak
- kül etmek
- kül gibi
- kül olmak
- kül ufak olmak
- külünü savurmak
- kül yemek (veya yutmak)
Birleşik Kelimeler: külbastı, kül çöreği, küldöken, külkedisi, kül rengi, kül tablası, külyutmaz, yosun külü
-
Bütün, tüm
Bir asırdan beri şiirimizi bir kül olarak göz önüne getirince bu misal canlanmaz mı? - Yahya Kemal Beyatlı
LÜK (Kelime Kökeni: Farsça luk)
- Boyacılıkta kullanılan Hint zamkı
Birleşik Kelimeler: lük boyası
YÜK
-
Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi
Çölde yük götüren vasıta develer, insan taşıyan vasıta hecinlerdir. - Falih Rıfkı Atay
- Bir şeyin ağırlığı
-
Araba, hayvan vb.nin taşıyabildiği miktar
Bir araba yükü odun.
-
Eşya
Bütün yükü bu bavul.
-
Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev
Ben bu yükün altına giremem. Bu yüke herkes katlanamaz.
- Tedirginlik veren şey, engel
- Bir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı
-
Yüz bin kuruşluk mal veya tutar
Mademki öyledir, bir yük getirip satan herkes iki akçe versin. - Tarık Buğra
- Doğacak bebek
-
Yüklük
Haydi şu yüke giriver!.. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- yük altına girmek
- yük olmak
- yükte hafif pahada ağır
- yükünü almak
- yükünü çekmek
- yükünü tutmak
- yük vurmak
Birleşik Kelimeler: yük arabası, yük asansörü, yükçeker, yük gemisi, yük hayvanı, yük katarı, yük odası, yük treni, yük vagonu, aşırı yük, baz yük, dökme yük, kuru yük, serbest yük, deve yükü, kar yükü, rüzgâr yükü
ÜÇ
- İkiden sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 3 ve III rakamlarının adı
- İkiden bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- üç aşağı beş yukarı
- üç aşağı beş yukarı dolaşmak
- üç günlük ömür
- üç maymunu oynamak
- üç nalla bir ata kaldı
Birleşik Kelimeler: üç adım, üçayak, üç aylar, üç aylık, üç başlı, üç beş, üç beyaz, üç bir, üç birlik kuralı, üç boyutlu, üç buçuk, üçbudak, üç buutlu, üççatal, üççeyrek, üç durum yasası, üç düzlemli, üç etek, üçgen, üçgül, üç hâl kanunu, üç iki, üçkâğıt, üçkat, üç nokta, üç otuzunda, üç parmaklı, üçtaş, üçteker, üçtelli, üçten dokuza, beş üç
ÜLKÜ
-
Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal
Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. - Atatürk
-
İnsanı duyular dünyasının üstüne yükselten ve hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirilemeyecek olan, yalnızca erişilmesi istenen amaç olarak kalan kılavuz ilke, mefkûre, ideal, vizyon
Bu yarının dünyasını, insanlığını düzenleyecek ülkünün sahipleri! - Halide Edip Adıvar
- Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen şey, ideal
ÇÜK
- Erkeklik organı
YÜKLÜ
- Yükü olan, mahmul
-
Yapılacak işi çok olan
O çok yüklü, bu işi başkasına verelim.
-
Çok çalışmayı gerektiren
Bu yılki ders programı çok yüklü.
-
Çok fazla, pek çok
Yüklü servetini cömertçe harcamaması nedeniyle piyasada para sıkıntısı baş gösterdi. - İhsan Oktay Anar
-
Bir duyguyu, bir olguyu içinde veya üzerinde fazlaca bulunduran
Romanları, denemeleri hep kültürle yüklü ve A. Hamdi'nin kişiselliği kadar çok yanlı, zengindi. - Haldun Taner
- Çok sarhoş
- Paralı, varlıklı
- Gebe
Birleşik Kelimeler: dağarcığı yüklü
YÜLÜK
- Ustura ile kesilmiş (kıl)
ÜÇLÜ
-
Üç parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden üç tane bulunan, müselles, troyka
Bu üçlü grup merdivenin en üst basamağında öylece duruyor. - Tarık Buğra
- Üç kişiden oluşmuş
- İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde üç işareti veya noktası bulunan kâğıt veya pul
- Üç ses veya çalgı için düzenlenmiş müzik parçası, trio
- Bu parçayı çalan üç kişilik müzik topluluğu, trio
Birleşik Kelimeler: üçlü bahis, üçlü ganyan
YÜKLÜK
-
Evlerde yatak, yorgan gibi şeyleri koymaya yarayan yer veya büyük dolap, yük, yük odası
Öbür yana dönüyor, kocaman bir yüklüğün kapısını açıyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
KÜÇÜK
-
Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı
Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı. - Ayla Kutlu
-
Yaşı daha az olan
Zaten galiba en küçük oğlun ölümcül bir hastalığı olduğuna hiçbirimiz inanmak istemiyorduk. - Adalet Ağaoğlu
-
Niceliği az olan
Kimseden en küçük bir alaka görmüyordum. - Sait Faik Abasıyanık
-
Niteliği aşağı olan, bayağı
Küçük adam.
-
Geri aşamada
Küçük bir memur.
-
Değersiz, önemsiz
Bu iyi, temiz, sıhhatli küçük insanların uykusu bambaşka bir şey. - Sait Faik Abasıyanık
-
Kısık, parlak olmayan (ses)
Küçük, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söyledi. - Refik Halit Karay
- Küçük abdest
- Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- küçük dağları ben yarattım demek
- küçük düşmek
- küçük düşürmek
- küçük görmek
- küçük köyün büyük ağası
- küçükle küçük, büyükle büyük olmak
- küçük oynamak
Birleşik Kelimeler: küçük abdest, küçük ad, Küçük Asya, küçük ay, Küçükayı, küçükbaş, küçük bey, küçük boy, küçük burjuva, küçük çaplı, küçük çapta, küçük dalga, küçük dil, küçük gezegen, küçük hanım, küçük harf, küçük Hindistan cevizi, küçük kan dolaşımı, küçük karga, küçük köprü, küçük kumru, küçük martı, küçük mevlit ayı, küçük orta, küçük önerme, küçük parmak, küçük sakarca, küçük sesli uyumu, küçük şalgam, küçük tansiyon, küçük terim, küçük tövbe ayı, küçük ünlü uyumu, sonsuz küçük, büyüklü küçüklü
ÜÇLÜK
- Üç tanesi bir arada bulunan, üç tane alabilen, üç taneden oluşmuş
- Basketbolda ceza alanı dışından atılan topun potaya geçirilmesi sonucu kazanılan üç sayı değerindeki atış
YÜKÇÜ
- Taşıyıcı
YÜKÇÜLÜK
- Taşıyıcılık