YÜKSELTGENMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

YÜKSELTGENMEK harflerini içeren 8 harfli 25 kelime bulunuyor. 8 harfli YÜKSELTGENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÜNLEMEK15, YÜKSELME14, GENELMEK13, TÜYLENME13, YÜKLETME13, YÜKLENME13, YÜKLEMEK13, SÜTLENME12, ÜSTELEME12, ÜSTENMEK12, ÜSTLENME12, ÜSLENMEK12, YELSEMEK12, KÜTLEMEK11, TÜKENMEK11, ÜNLETMEK11, YELTENME11, YELKESEN11, ESNETMEK10, KESKENME10, MESKENET10, ETLENMEK9, EKLENMEK9, EKLETMEK9, TEKLEMEK9

ETLENMEK

[nesnesiz]

  • Şişmanlamak, semirmek

    Kısarak boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş bir hanım var. - Memduh Şevket Esendal

EKLENMEK

[nesnesiz]

  • Ekleme işi yapılmak

    Anlatılanlara her fabrikada yeni pimler takılır, başka başka hikâyeler eklenirdi. - Lâtife Tekin

  • Ekle tamamlanmak

EKLETMEK

[-e]

[-i]

  • Ekleme işini yaptırmak

TEKLEMEK

[-i]

  • Sık fideleri seyrekleştirmek

    Mısırları tekledi.

[nesnesiz]

  • Motorda pistonun biri çalışmamak

    Motor tekliyor.

[nesnesiz]

  • Tabanca bozulup tutukluk yapmak

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Kalp düzenli çalışmamak

[nesnesiz]

[argo]

  • Kekelemek

ESNETMEK

[-i]

  • Esnemesine sebep olmak

KESKENME

[isim]

  • Keskenmek işi

MESKENET (Kelime Kökeni: Arapça meskenet)

[isim]

[eskimiş]

  • Miskinlik, beceriksizlik
  • Yoksulluk, fakirlik

KÜTLEMEK

[nesnesiz]

  • `Küt` diye ses çıkarmak

TÜKENMEK

[nesnesiz]

  • Bitmek, sona ermek, kalmamak

    Vaktiyle yaşamış olan büyük musiki ustaları nesillerinin artık tükenmiş olduğu da söylenirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Güçsüzleşmek, bitkinleşmek, yılgınlaşmak

    İnsan sevdiği birini tükenmiş görmek istemez. - Orhan Veli Kanık

[mecaz]

  • Verimliliğini yitirmek, söyleyecek sözü kalmamak

    Yalnız kendi tecrübelerini yazmaya kalkan romancı çabuk tükenir. - Halide Edip Adıvar

ÜNLETMEK

[-i]

  • Bağırtmak, çağırtmak

    Şehirde olsa ünletirsin: Görene beş kuruş, bulana on kuruş. - Yusuf Ziya Ortaç

YELTENME

[isim]

  • Yeltenmek işi

YELKESEN

[isim]

[spor]

  • Yarışlarda, rüzgârın etkisinden korunmak için öne takılan siperlik, yelkıran, rüzgârlık

SÜTLENME

[isim]

  • Sütlenmek işi

[kimya]

  • Boya filminin özellikle solventin hızlı uçması ve nemin etkisiyle matlaşması

ÜSTELEME

[isim]

  • Üstelemek işi, tekit

    Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür. - Salâh Birsel

ÜSTENMEK

[-i]

  • Bir iş yapmayı üstüne almak, taahhüt etmek