YÖNTEMSİZLİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

YÖNTEMSİZLİK harflerini içeren 7 harfli 38 kelime bulunuyor. 7 harfli YÖNTEMSİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÖNEMSİZ18, KÖLESİZ17, ÖZLENTİ16, YÖNETİM16, YÖNELİM16, LÖSEMİT15, YÖNELİK15, ÖTEKİSİ14, MİNESİZ12, TEZYİNİ12, ETKİSİZ11, EMZİKLİ11, İZLENİM11, SEKİZLİ11, YENİMSİ11, ZEMİNLİ11, SİYENİT10, YEMİNLİ10, İSMETLİ9, İSTEMLİ9, NİYETLİ9, SİTEMLİ9, SİLİNME9, SEMİTİK9, TEMSİLİ9, YETKİLİ9, YENİLİK9, EKSİLTİ8, İSTEKLİ8, İTİLMEK8, İNİLMEK8, KESİNTİ8, METİLİK8, MELİNİT8, NİKELSİ8, NİTEKİM8, SELİNTİ8, NİTELİK7

NİTELİK

[isim]

  • Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet

    Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan, sürekli kırıklıklardan yorgun düşmüş. - Attila İlhan

  • Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite

[felsefe]

  • Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet

EKSİLTİ

[isim]

[dil bilimi]

  • Anlatımda kolaylık sağlamak üzere bir kelimedeki eklerin veya bir cümledeki kelimelerin azaltılarak kullanılması olayı, elips

İSTEKLİ

[sıfat]

  • Bir şeye karşı isteği olan

    Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik. - Ahmet Ümit

İTİLMEK

[-e]

  • İtme işi yapılmak

    Aniden hızla itildi kapı, şöyle bir sarsıldı çıngırak. - Elif Şafak

İNİLMEK

[nesnesiz]

  • İnme işi yapılmak

    İstanbul'a vapurla, parayla inilir. - Sait Faik Abasıyanık

KESİNTİ

[isim]

  • Kesilen parça, kırpıntı

    Gerçi çeviri kitaplarda, çevirilerin özensizliği, kesintiler hoş görülecek gibi değil. - Adalet Ağaoğlu

  • Bir işin bir süre için durması, inkıta

    İşimiz hiçbir kesintiye uğramadan yürüyor.

[ekonomi]

  • Ödenen bir paradan herhangi bir sebeple kesilen bölüm

    Bu ücretin hiçbir kesintisi yoktur.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesintiye almak
  • kesintiye uğramak

Birleşik Kelimeler: ön kesinti

METİLİK (Kelime Kökeni: Fransızca méthylique)

[sıfat]

[kimya]

  • Metil özelliği taşıyan

    Metilik alkol.

MELİNİT (Kelime Kökeni: Fransızca mélinite)

[isim]

[kimya]

  • Aslı pikrik asit olan patlayıcı bir madde

NİKELSİ

[sıfat]

  • Nikeli andıran, nikele benzeyen, nikel gibi

NİTEKİM

[zarf]

  • Gerçekten, hakikaten

    Nitekim bugün dünyada ne kadar iyi ressam varsa o kadar da resim yapma tarzı vardır. - Asaf Halet Çelebi

  • Sonuç olarak

    Nitekim kendisi de bunu anlamış gibi vapurda bütün yolculuğumuz boyunca bir köşeye çekilip oturmuş. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

SELİNTİ

[isim]

[coğrafya]

  • Yağış sebebiyle oluşan ufak sel

[halk ağzında]

  • Selin bıraktığı çer çöp

İSMETLİ

[sıfat]

  • Ahlak kurallarına bağlı, ismet sahibi

    Onun lepiska saçlarını en ismetli kadın başında taşıyabilirdi. - Mithat Cemal Kuntay

  • Dürüst olan

İSTEMLİ

[sıfat]

  • Yapılıp yapılmaması insanın kendi isteğine bağlı olan
  • Bir istek üzerine veya isteyerek yapılan

NİYETLİ

[sıfat]

  • Niyeti olan, niyet eden

    Ama adam kızdan vazgeçmeye pek niyetli görünmedi. - Ahmet Ümit

  • Oruç tutmakta olan (kimse)

Birleşik Kelimeler: art niyetli, iyi niyetli

SİTEMLİ

[sıfat]

  • Sitem taşıyan

    Ruhsar tatlı ama sitemli bakışıyla susturmasa bacı daha kim bilir ne kadar konuşacak. - Attila İlhan