YÖNLENDİRİLMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
YÖNLENDİRİLMEK harflerini içeren 8 harfli 52 kelime bulunuyor. 8 harfli YÖNLENDİRİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DEMİRKÖY19,
İKİLENME
- İkilenmek işi
İLİKLEME
- İliklemek işi
KİNLENME
- Kinlenmek işi
KİRLENME
-
Kirlenmek işi
Çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. - Anayasa
NEMLİLİK
- Nemli olma durumu
DENLİLİK
- Denli olma durumu
DERİNLİK
- Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı
-
Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu
Su baskısı derinlikte santimetre başına yüz ton ağırlığında olunca, ona beş santimetre kalınlığında da olsa cam mı dayanır? - Halikarnas Balıkçısı
-
Bulunulan yere göre uzakta olan yer
Çıplak ayaklarımla kuyunun derinliklerine doğru iniyorum, iniyorum. - Adalet Ağaoğlu
-
Bir konunun veya durumun özü
Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım. - Selim İleri
-
En duyarlı nokta
Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Karanlık, bilinmeyen dönem
Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler...
-
Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık
Beş altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş. - Aka Gündüz
- Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi
Birleşik Kelimeler: derinlik kayaçları, derinlikölçer, derinlik ölçümü, korozyon derinliği
ERDENLİK
-
Kızlık
Tolstoy'un caydığı, toplumsal hayatın erdenliği gitgide kırsal törenin dışında var etmek zorunda olduğudur. - Selim İleri
EDİRNELİ
- Edirne ilinden olan kimse
LİDERLİK
- Liderin görevi
-
Önderlik
Üstelik kişilikleri, liderlik nitelikleri, güçleri ve güzellikleriyle de orantılı değildir. - Cahit Külebi
YELKENLİ
-
Yelkeni olan, yelkenle giden deniz veya göl taşıtı, yelken
Bizi bulmak için denizlerin öbür kıyısından bir yelkenli yola çıktı. - Arif Nihat Asya
Birleşik Kelimeler: yelkenli gemi
DİNLENME
-
Dinlenmek (I) işi, istirahat
Kendisine bir yere oturup dinlenmeyi teklif ettim. - Ahmet Haşim
Birleşik Kelimeler: dinlenme salonu
- Dinlenmek (II) işi
DİNLEMEK
-
İşitmek için kulak vermek
Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak
Beni dinlersen bu işten vazgeç.
-
Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek
Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler. - Ömer Seyfettin
-
Uymak, baş eğmek, itaat etmek
Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar. - Ahmet Ümit
DİNELMEK
- Ayakta durmak
-
Ayağa kalkmak, dik durmak
Önce ayaklarıyla, kollarıyla bir diz çöküp bir dinelerek ölçü aldılar. - Lâtife Tekin
- Karşı koymak, kafa tutmak
DİLLENME
- Dillenmek işi