YUVARLAKLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
YUVARLAKLIK harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli YUVARLAKLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YUVALI16,
LAKLAK (Kelime Kökeni: Arapça laḳlāḳ)
- Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
- Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik
Ata Sözleri ve Deyimler
- laklak etmek
ARKALI
- Arkası olan
-
Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı
Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz
ARALIK
-
Ara
İki masa arasında bir metre aralık var.
- Uygun, elverişli durum, fırsat
- Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
- Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
- Tuvalet
- Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas
-
Yarı açık, tam kapanmamış
İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan
- Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre
- Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık
- İki nota arasındaki perde uzaklığı
-
Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk
Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.
- Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık
Ata Sözleri ve Deyimler
- aralık vermek
Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı
- Iğdır iline bağlı ilçelerden biri
ARAKLI
- Trabzon iline bağlı ilçelerden biri
KARLUK
- Eski Türk boylarından biri
KARLIK
- Kar kuyusu
- Dışı hasır örgüsüyle kaplı, içinde kar veya buz koymak için bölmesi bulunan, soğutucu olarak kullanılan büyük şişe
KARALI
- Karası (II) olan
- Üzeri kalemle karalanmış
Birleşik Kelimeler: aklı karalı
KURALI
-
Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)
Seferberlik başladığı zaman dertli analar nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor, kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın
KAYRAK
- Ekime elverişli olmayan, taşlı, kumlu toprak
- Yassı, düz taş
- Bileği taşı
- Kayağan taş
AYARLI
- Ayarlanmış, doğru çalışması sağlanmış, düzeltilmiş (saat, makine vb.)
- Belirli bir ayarda olan (altın veya gümüş)
Birleşik Kelimeler: ayarlı pense, zaman ayarlı
AYAKLI
-
Ayağı olan
Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu. - Peyami Safa
-
Bir destekle yere dayanan
Ayaklı kadeh.
-
Ayakla işletilen
Ayaklı dikiş makinesi.
Birleşik Kelimeler: ayaklı ansiklopedi, ayaklı canavar, ayaklı gazete, ayaklı koşma, ayaklı kütüphane, ayaklı mâni, iki ayaklı, kan ayaklı, kanı ayaklı, çift ayaklılar, çok ayaklılar, dört ayaklılar, karından ayaklılar, kolsu ayaklılar, kürek ayaklılar, on ayaklılar, perde ayaklılar, yüzgeç ayaklılar
ALAYLI
- Erlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip rütbe alan ve yükselen subay
- Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı
-
Alay edici, küçümseyici, müstehzi
Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. - Mithat Cemal Kuntay
-
Gösterişli, görkemli, debdebeli
Düriye'min güğümleri kalaylı / Fistan giymiş, etekleri alaylı - Halk türküsü
YAKALI
-
Herhangi bir biçimde yakası olan
Damat orta yaşlı bir zat olup kadife yakalı lacivert bir palto giymişti. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: yakalı kamçılılar, altın yakalı, beyaz yakalı, çelik yakalı, mavi yakalı, pembe yakalı, yeşil yakalı
- Boynu üzerinde manto yakasına benzeyen tüyleri bulunan bir tür güvercin
YAKARI
- Yakarış
YARALI
-
Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh
Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz. - Falih Rıfkı Atay
-
Dertli, üzüntülü
Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- yaralı kuşa kurşun sıkılmaz
- yaralı parmağa işememek
Birleşik Kelimeler: gönlü yaralı, yüreği yaralı