YUTTURMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
YUTTURMAK harflerini içeren 5 harfli 35 kelime bulunuyor. 5 harfli YUTTURMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KUYUM10,
TUTAR
- Nicelik bakımından bir şeyin bütünü
- Para miktarı, meblağ
Birleşik Kelimeler: asgari tutar
TUTAK
-
Bir şeyin tutulacak yeri
Saban tutağı. Bıçak tutağı. Kılıç tutağı. Tüfek tutağı.
- Tutacak
- Kabza
- Maşa, kerpeten vb. araçların tutmaya yarayan kanatlarından her biri
- Rehine
- Ağrı iline bağlı ilçelerden biri
TURTA (Kelime Kökeni: İtalyanca torta)
- Üzeri yufka kaplı, meyveli veya kakaolu bir pasta türü
ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)
- Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
-
Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok bön, çok aptal
Ata Sözleri ve Deyimler
- armudun iyisini (dağda) ayılar yer
- armudun önü, kirazın sonu
- armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
- armudu soy ye, elmayı say ye
- armut dalının dibine düşer
- armut gibi
- armut piş ağzıma düş!
Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu
KUTUR (Kelime Kökeni: Arapça ḳuṭr)
- Daire ve kürede çap
- Köşegen
Birleşik Kelimeler: nısıf kutur
KURAM
- Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi
-
Belirli bir konudaki düşüncelerin, görüşlerin bütünü
İnsanlar da görünen dünyanın bir parçası olarak bu kurama girerler. - Haldun Taner
-
Sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime temel olan kurallar, yasalar bütünü, nazariye, teori
Onun bir başka anlamı da bir düşüncenin, bir kuramın soyutça anlatılmasından doğar. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: bilgi kuramı, bilim kuramı, değer kuramı
KURMA
- Kurmak işi
-
Prefabrik
Kurma ev.
Birleşik Kelimeler: yeniden kurma
KURUT
-
Kurutulmuş süt ürünü
Yoğurt kurutu. Kaymak kurutu.
KUMAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳimār)
-
Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu
Ağır bir kumar borcunu ödemek zorunda kalan soylular gibiydi. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kumar oynamak
Birleşik Kelimeler: kumar ebesi, kumarhane
MUTAT (Kelime Kökeni: Arapça muʿtād)
-
Alışılmış, alışılan
Halk onu okuyor ve seviyor, polis ve mürteci çevreler ise ona kin besliyor ve mutat vasıtalarla tasfiye etmeye çalışıyorlardı. - Nazım Hikmet
MURAT (Kelime Kökeni: Arapça murād)
- İstek, dilek
-
Amaç, erek, gaye
Günlerdir gelip bizimle sohbet ediyorsun. Muradın nedir? - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- murada (veya muradına) ermek
- muradı gözünde kalmak
- murat almak
- murat etmek
MAKTU (Kelime Kökeni: Arapça maḳṭūʿ)
- Kesik
- Kesin olarak değeri biçilmiş
- Ölçü ile satılmayan, götürü
Birleşik Kelimeler: maktu fiyat
TUTUK
-
Akıcı, rahat konuşamayan
Önce benim sonra kardeşimin elini avuçlarının arasına alıp tutuk ama heyecansız bir sesle yakında yeniden evleneceğini söyledi. - Elif Şafak
-
Eski işlevini göremez duruma gelmiş
Ne var ki banyo kapısının sürgüsü tutuk, kilidi de kırık olduğundan, kolu indirerek dışarı çıkmayı başarmıştı her seferinde. - Elif Şafak
-
Olması gereken gibi olmayan
Millî takım bugünlerde tutuk.
-
Bir organ hareket edemez olmuş
Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk. - Attila İlhan
-
Kısılmış, kesik
Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu. - Peyami Safa
- Tutuklu
- Kapalı, tıkalı
-
Sıkıntılı
Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Durgun, çekingen, sıkılgan
Bu babadan geçme derviş huyum, hoşgörüm yüzünden tutuk oluşumu anlamıyorlar. - Nezihe Meriç
Birleşik Kelimeler: tutukevi, dili tutuk
TUTMA
-
Tutmak işi
Daha çatal ve bıçağı tutmasına eli yatmamıştı, ikide bir düşürürdü. - Refik Halit Karay
- Destekleme
- Yanaşma
- Bazı takım oyunlarında ayakla veya vücutla karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma, markaj
Birleşik Kelimeler: aktutma, deniz tutması, taşıt tutması
TUTKU
-
İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras
Her yeni şiir derinlerdeki içgüdülerin, tutkuların yeni biçimlerde verilişidir. - Behçet Necatigil
-
Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç
Bilme tutkusuyla kıvranan bu topal, aradan aylar geçtiği hâlde teşrih atlasını tamamlayabilmiş değildi. - İhsan Oktay Anar
- Aşırı düşkünlük
Ata Sözleri ve Deyimler
- tutkuya kapılmak