YUTKUNMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

YUTKUNMAK harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli YUTKUNMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KUYUM10, UYUMA10, YUTUM10, YUMUK10, KUYTU9, UYMAK9, YUNMA9, YUTMA9, YUMAK9, YAMUK9, KUMUK8, UKNUM8, YUTAK8, YUNAK8, YAKUT8, KUTNU7, KUMAN7, MAKTU7, NUTUK7, NUKUT7, TUMAN7, UTMAK7, KUTAN6, NATUK6

KUTAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Saka kuşu

NATUK (Kelime Kökeni: Arapça naṭūḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen

KUTNU (Kelime Kökeni: Arapça ḳuṭnī)

[isim]

[halk ağzında]

  • Pamuk veya ipekle karışık pamuktan dokunmuş kalın, ensiz kumaş türü

    Kutnu kumaş dökülmüş, şala kim bakar / Ger Ali'nin kurşunu dağları yakar - Halk türküsü

KUMAN

[isim]

[tarih]

  • Kıpçak

MAKTU (Kelime Kökeni: Arapça maḳṭūʿ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kesik
  • Kesin olarak değeri biçilmiş
  • Ölçü ile satılmayan, götürü

Birleşik Kelimeler: maktu fiyat

NUTUK (Kelime Kökeni: Arapça nuṭḳ)

[isim]

  • Söz, konuşma

    Onun nutkundan sonra bu meselenin artık münakaşa edilmemesi, bitmesi lazımdı. - Memduh Şevket Esendal

  • Söylev

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nutku tutulmak
  • nutuk atmak (veya çekmek)
  • nutuk vermek

NUKUT (Kelime Kökeni: Arapça nuḳūd)

[isim]

[eskimiş]

  • Paralar

TUMAN

[isim]

[halk ağzında]

  • Don, şalvar

UTMAK

[-i]

[eskimiş]

  • Yenmek
  • Ütmek (II)

KUMUK

[isim]

  • Dağıstan'da yaşayan bir Türk boyu ve bu boydan olan kimse

UKNUM (Kelime Kökeni: Arapça uḳnūm)

[isim]

[eskimiş]

[felsefe]

  • Hipostaz

YUTAK

[isim]

[anatomi]

  • Ağız ve burun boşluklarıyla gırtlak ve yemek borusu arasındaki boşluk

Birleşik Kelimeler: yutak iltihabı

YUNAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Hamam

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

YAKUT (Kelime Kökeni: Arapça yāḳūt)

[isim]

[jeoloji]

  • Pembe veya erguvan tonları ile karışık koyu kırmızı renkte, saydam bir korindon türü olan değerli taş

[sıfat]

  • Bu taştan yapılmış veya bu taşla süslenmiş

    Yakut yüzük.

Birleşik Kelimeler: gök yakut

[isim]

  • Kuzeydoğu Sibirya'da yaşayan bir Türk topluluğu veya bu topluluktan olan kimse, Saha

KUYTU

[sıfat]

  • Issız, sessiz ve göze çarpmayan, tenha (yer)

    Kahvenin kuytu bir köşesinde bağıra bağıra konuşuyorlardı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Uğrak olmayan, içerlek, sapa (yer)

    Dükkân kuytu yerde olduğundan işlemiyor.

  • Güneş ışığı veya rüzgâr almayan (yer)