YURTSUZLUK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
YURTSUZLUK harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli YURTSUZLUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
UYUZ11,
KURT
- Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan (Canis lupus)
- Bir yeri, bir şeyi iyi bilen
-
İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz
Deminden beri sus pus olmuş, fırsat bekleyen kurt müşterilerin ilk defa sesi duyuluyor. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- kurdun adı yaman çıkmış, tilki vardır baş keser
- kurdun oğlu akıbet kurt olur
- kurt ağzı bağlamak
- kurt dumanlı havayı sever
- kurt gibi
- kurt kocayınca köpeğin maskarası olur
- kurt komşusunu yemez
- kurt köyünü değiştirir, huyunu değiştirmez
- kurtla görüşürsen köpeği yanından ayırma
- kurtla koyun, kılıçla oyun olmaz
Birleşik Kelimeler: kurtağzı, kurtboğan, kurt kapanı, kurtkıyan, kurt köpeği, kurt kuş, kurt kuyusu, kurt mantarı, kurt masalı, kurtpençesi, kurt sineği, kurttırnağı, Başkurt, bozkurt, eski kurt, yavrukurt, yeleli kurt, deniz kurdu
- Yumuşak vücutlu, uzun gövdeli, omurgasız, bacaksız, ayaksız veya çok ilkel ayaklı küçük hayvan
- Bazı böceklere veya bazı böcek kurtçuklarına verilen ad
Ata Sözleri ve Deyimler
- kurdunu (veya kurtlarını) dökmek (veya kırmak)
Birleşik Kelimeler: kurtayağı, kurtbağrı, kurt baklası, kurt bilimi, kurtyeniği, kurt yeniği, kancalı kurt, keseli kurt, kıl kurt, kızılkurt, pembekurt, kırbaç kurtları, ağaç kurdu, ağ kurdu, bağırsak kurdu, fındık kurdu, ibrişim kurdu, iplik kurdu, kırbaç kurdu, kitap kurdu, kök kurdu, Medine kurdu, tahta kurdu, tel kurdu, yaprak kurdu, yıldız kurdu, zeytin kurdu
- Güney gök küresinde, Akrep ile Boğa arasında bulunan takımyıldız
LUTR (Kelime Kökeni: Fransızca loutre)
- Su samuru
- Su samurundan elde edilen post
-
Bu posttan yapılan
İyi ama kışın arkanda lutr manto vardı. - Halide Edip Adıvar
KURU
-
Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı
Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. - Halide Edip Adıvar
-
Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan
Kuru çöl. Kuru tepeler.
-
Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı
Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar. - Refik Halit Karay
-
Canlılığını yitirmiş (bitki)
Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum? - Halide Edip Adıvar
-
Salgısı olmayan
Kuru öksürük. Kuru egzama.
-
Döşenmemiş, çıplak
Salih Reis, dört kuru duvardan ibaret fukara kapısından gördüğü mavi denize baka baka ölmek istiyordu. - Halikarnas Balıkçısı
-
Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek)
Kuru çayla karın doyar mı?
-
Etkisi ve sonucu olmayan
Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler. - Ruşen Eşref Ünaydın
- Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem
-
Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze
Kuru, zevksiz bir hayat.
-
Akıcı olmayan, duygudan yoksun
Kuru bir anlatım.
- Kuru fasulye
Ata Sözleri ve Deyimler
- kuru başına kalmak
- kuruda kalmak
- kuru gayret çarık eskitir
- kuru hasır (veya kilim) üstünde kalmak
- kuru laf karın doyurmaz
- kurunun yanında yaş da yanar
- kuru tahtada kalmak
Birleşik Kelimeler: kuru boya, kuru çay, kuru çayır, kuru çeşme, kuru dere, kuru duvar, kuru ekmek, kuru erik, kuru fasulye, kuru filtre, kuru gürültü, kuru hava, kuru iftira, kuru incir, kurukafa, kuru kafa, kuru kahve, kuru kalabalık, kuru kayısı, kuru kemik, kuru köfte, kuru kuruya, kuru kuyu, kuru laf, kuru meyve, kuru öksürük, kuru pasta, kuru pil, kuru sebze, kurusıkı, kuru soğan, kuru soğuk, kuru söz, kuru tarım, kuru temizleme, kuru üzüm, kuru yemiş, kuru yemişçi, kuru yük, kuru ziraat, kara kuru, tuzu kuru, karaca kuruca, tahtakuruları, armut kurusu, Beypazarı kurusu, dut kurusu, gülkurusu, gül kurusu, insan kurusu, kayısı kurusu, kız kurusu, piç kurusu, tahtakurusu, üzüm kurusu, yaprakkurusu
KUTU (Kelime Kökeni: Rumca)
-
İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap
Enfiyesini, üstü mineli bir kutudan çekerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Bu kabın alabildiği miktarda olan
Tam bir kutu çorabı tıkıştırdılar koltuğumun altına. - Nazım Hikmet
- Elektrik veya telefon tellerinin toplanıp bağlandığı kap
-
Bir kimsede, bir yerde, bir şeyde iyi veya kötü bir özelliğin fazlalığını belirten bir söz
Akıl kutusu. Fesat kutusu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kutu gibi
Birleşik Kelimeler: kutu kutu, camekânlı kutu, kapalı kutu, karakutu, kara kutu, akıl kutusu, batarya kutusu, boya kutusu, ecza kutusu, kalem kutusu, mücevher kutusu, posta kutusu, sorgu kutusu, şikâyet kutusu, vites kutusu, yağ kutusu, yakınma kutusu, zemberek kutusu
KUUT (Kelime Kökeni: Arapça ḳuʿūd)
- Namazın oturularak kılınan kısmı
- Oturma
KURS (Kelime Kökeni: Arapça ḳurṣ)
- Ağırşak
- Bir gök cisminin teker biçimde görülen yüzü, çörek
-
Resmî ve özel kuruluşlarca ilgililere belirli bir konuda bilgi, beceri ve davranış kazandırmak amacıyla düzenlenen derslere dayanan ve belli bir süresi olan eğitim etkinliği
Lisan kursunu filan pek alıp sattığı yokmuş. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: biçki dikiş kursu, sürücü kursu
KULU
- Konya iline bağlı ilçelerden biri
TULU (Kelime Kökeni: Arapça ṭulūʿ)
- Güneşin doğması, doğuşu
URUK
- Soy, sülale
UTLU
- İffetli
UTKU
- Yengi
SULU
-
Suyu olan, içinde su bulunan, koyu karşıtı
Eczanede acaba nane suyu yahut zararsız bir sulu ilaç var mıdır? - Reşat Nuri Güntekin
-
Suyu çok olan
Onun getirdiği kızarmış eti, şarabı, iri ve sulu elmaları acele yuttu. - Ömer Seyfettin
-
İçine su katılmış, sulandırılmış olan
Sulu süt.
-
Yersiz şakalar yapan, söz ve davranışları ile çevresini tedirgin eden veya gereksiz iltifatlarda bulunan (kimse)
Ben diyor, akşamdan beri onu kolluyorum. Bilirim sarhoşluğu suludur. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: sulu boya, sulu göz, sulu kar, sulu sepken, sulu tarım, sulu yemek, sulu zırtlak, sulu ziraat, ala sulu, gözü sulu
USLU
-
Toplumu, çevresini rahatsız etmeyen, edepli, müeddep, yaramaz karşıtı
Uslu ve çekingen huyum ne kendimi ne de nafakamı herhangi bir sert hareketle savunmaya asla müsait değildi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Uysal bir biçimde
-
Akıllı, zeki
Gören bizi sanır deli / Usludan yeğdir delimiz - Anonim şiir
Ata Sözleri ve Deyimler
- uslu durmak (veya oturmak)
Birleşik Kelimeler: uslu akıllı, akıllı uslu
USUL (Kelime Kökeni: Arapça uṣūl)
- Kökler, asıllar
- Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri
Ata Sözleri ve Deyimler
- usulüne uydurmak
Birleşik Kelimeler: usul hukuku
-
Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz
Kendine baktırmak için güzel usul doğrusu. - Haldun Taner
- Bilimde belli bir sonuca erişmek için, belli ilke ve kurallara göre izlenen yol, metot
- Bir yasama veya idare işleminin hazırlanması, yapılması veya yürürlüğe konması sırasında uyulması gereken hükümler ve izlenecek yollar
-
Klasik Türk müziğinde tempo
Kendilerine nota, usul filan öğretilecek olursa bunlardan çok şey beklenebilir. - Osman Cemal Kaygılı
Ata Sözleri ve Deyimler
- usul tutmak
Birleşik Kelimeler: Alman usulü, muhakeme usulü, yargılama usulü, yargı usulü
-
Alçak sesle
Ala gözlü benli dilber / Usul söyle söz ederler - Karacaoğlan
- Yavaş bir biçimde
ULUS
-
Millet
Doğrulup gürlüyorsun yeryüzünde yeniden / Her silkinen, kalkınan, kurtulan ulusla sen - Behçet Kemal Çağlar
Birleşik Kelimeler: uluslararası, ulusötesi, ulussever
- Bartın iline bağlı ilçelerden biri