YURTSUZ ile Oluşan Kelimeler (YURTSUZ Kelime Türetme)
YURTSUZ harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. YURTSUZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Yurtsuz kelimesinin anlamı nedir? Yurtsuz ile başlayan kelimeler. İçinde yurtsuz olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
YURTSUZ15
5 Harfli Kelimeler
TUZSU11
4 Harfli Kelimeler
UYUZ11, UYUR8, YURT7
3 Harfli Kelimeler
RUZ7, TUZ7, RUS5, SUR5, SUT5, TUR4
2 Harfli Kelimeler
UZ6, SU4, US4, TU3, UR3, UT3
TU
-
Tuh
Tu, böyle mi olacaktı!
Birleşik Kelimeler: tu kaka
UR
-
Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon
Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar
Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru
UT
- Utanma duygusu
Birleşik Kelimeler: ut açıcı, ut yeri
-
Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı
Ferhunde, burada sevdiği bir ut muallimiyle evlenip bahtiyar olmuştu. - Reşat Nuri Güntekin
TUR (Kelime Kökeni: Fransızca tour)
-
Dolaşma
Yemekten sonra araba ile tura çıktık. - Yahya Kemal Beyatlı
- Bir sonuca ulaşıncaya kadar yapılan iş
- Başladığı noktada biten, bir veya daha fazla yere önceden belirlenmiş bir programa göre yapılan seyahat
Ata Sözleri ve Deyimler
- tura çıkmak
- tur atlamak
- tur atmak
- tur bindirmek
- turu geçmek
Birleşik Kelimeler: tur operatörü, götürü tur, paket tur, şehir turu
SU
- Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab
-
Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı. - Falih Rıfkı Atay
-
Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı
Portakal suyu. Domates suyu.
-
Bazı kokulu yaprak veya çiçeklerin imbikten çekilmesiyle elde edilen kokulu sıvı
Çiçek suyu. Gül suyu.
-
Yemeğin sıvı bölümü
Belki de iki bardak turşu suyu içecek. - Sait Faik Abasıyanık
-
Kez
Meyveleri iki su yıka.
-
Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik
Bu bıçağın suyunu iyi vermemişler.
Ata Sözleri ve Deyimler
- su almak
- su basmak
- su çekmek
- sudan çıkmış balığa dönmek
- sudan geçirmek
- suda pişmiş
- su dökmek
- su dökünmek
- su etmek
- su gelmek
- su gibi
- su gibi akmak
- su gibi aziz ol!
- su gibi bilmek (veya okumak)
- su gibi ezberlemek
- su gibi gitmek
- su gibi olmak
- su gibi terlemek
- su görmemiş
- su götürür yeri olmamak
- su içinde
- su içinde kalmak
- su iktiza etmek
- su kaçırmak
- su kapmak
- su katılmamış
- su kesmek
- su koyuvermek
- su küçüğün, söz (veya sofra veya yemek) büyüğün
- sular kararmak
- sular seller gibi
- su sabun görmemek
- su uyur, düşman uyumaz
- su vermek
- suya düşmek
- suya göstermek
- suya götürüp susuz getirmek
- su yapmak
- suya sabuna dokunmamak
- suya salmak
- suyu baştan (veya başından) kesmek
- suyu çıkmak
- suyu getiren de bir, testiyi kıran da
- suyu görünce teyemmüm bozulur
- suyu ısınmak (veya kaynamak)
- suyu kesilmiş değirmene dönmek
- suyu mu çıktı?
- suyuna gitmek
- suyun akıntısına gitmek
- suyuna tirit
- suyun başı
- suyunca gitmek
- suyu nereden geliyor?
- suyunu almak
- suyunu çekmek
- suyunun suyu
- suyu seli kalmamak
- su yürümek
- su yüzü görmemiş
- su yüzüne (veya üstüne) çıkmak
- su yüzüne çıkmak
Birleşik Kelimeler: su akrebi, su altı, su askıları, su aygırı, su baldıranı, su bardağı, subasar, su basıncı, su baskını, su bidonu, su bilgisi, su bilimi, su biti, su bitkileri, su bombası, su borusu, su boyası, su böceği, su bölümü çizgisi, su böreği, su cenderesi, su çıkrığı, suçiçeği, su çulluğu, su damarı, su değirmeni, su deposu, su dolabı, su düzeyi, sugötürmez, su hattı, su ısıtıcısı, suibriği, su kabağı, su kabı, su kamışı, su karanfili, su kayağı, su kaybı, su kaydırağı, su keleri, su kemeri, su kesesi, su kesimi, su keteni, su kızağı, su kireci, su korkusu, su küre, su mantarları, su mercimeği, su mermeri, su muhallebisi, su nanesi, suoku, suölçer, su örümceği, su parkı, superisi, su piresi, su rezenesi, su saati, su samuru, susarımsağı, su sarnıcı, su sayacı, su seviyesi, su sığırı, su sineği, suşeridi, su tabakası, su tankeri, su tası, su taşkını, su tavuğu, su tedavisi, su terazisi, su teresi, su testisi, su topu, su tulumbası, su türbini, su ürünleri, su yatağı, su yelvesi, su yılanı, suyolu, su yolu, su yoncası, su yosunu, su yuvarı, sudan ucuz, acı su, ağır su, akarsu, aksu, atık su, bağlı su, basınçlı su, bengi su, iç su, kaba su, karasu, kara su, küllü su, oksijenli su, öz su, pis su, serbest su, sert su, tatlı su, tazyikli su, yumuşak su, havadan sudan, altın suyu, arpa suyu, bel suyu, besi suyu, bulaşık suyu, cam suyu, can suyu, çamaşır suyu, çiçek suyu, çilek suyu, deniz suyu, dirim suyu, domates suyu, dümen suyu, elma suyu, er suyu, et suyu, gül suyu, ham besi suyu, havuç suyu, ıslatma suyu, içme suyu, imamsuyu, katran suyu, kaya suyu, kaynak suyu, kenar suyu, kibrit suyu, kireç suyu, koruk suyu, kuyu suyu, limon suyu, maden suyu, memba suyu, meyve suyu, nane suyu, portakal suyu, saf su, safra suyu, şalgam suyu, tavuk suyu, turşu suyu, üzüm suyu, vişne suyu, yüzsuyu, zemzem suyu, kara suları, yer altı suları
- Sutaş
US
-
Akıl
Usa ve gerçeğe uygun anlatışlara kulak verenin olmadığı görüldü. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- usuna getirmek
Birleşik Kelimeler: us dışı, us pahası, usa vurma
RUS
- Rusya Federasyonu'nda yaşayan Doğu Slav halkı veya bu halkın soyundan olan kimse, Moskof gâvuru
Birleşik Kelimeler: Rus ruleti, Rus salatası, Beyaz Rus
SUR (Kelime Kökeni: Arapça sūr)
-
Kale duvarı
Kıyamet kopar gibi bir velvele koptu, bütün ordu surların üstüne atıldı. - Yahya Kemal Beyatlı
- Uğur, alın yazısı, talih
- Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri
SUT (Kelime Kökeni: Fransızca soude)
- Eskiden bazı bitkilerden, bugün sodyum klorürden elde edilen sodyum karbonatın ticaretteki adı
UZ
- İyi, güzel
- İşe yatkın, becerikli, mahir
Birleşik Kelimeler: eli uz
- Masallarda az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik tekerlemesinde `uzak` anlamında kullanılan bir söz
Birleşik Kelimeler: uzgören, uzgörür, uz iletişim
YURT
-
Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan
Türk yurduna Türkiye denir.
-
Memleket
Gerideki yurdunu on beş günden fazla boş bırakmak istemez. - Falih Rıfkı Atay
-
Bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı kurum
Güçsüzler yurdu.
- Göçebe Türklerin oturduğu çadır
-
Öğrencilerin kaldığı, barındığı yer
Öğrencilerin bir bölümü, ilk yılı yurtta geçirse bile ikinci yıldan başlayarak eve çıkmayı yeğler. - Ahmet Cemal
-
Diyar
Bu köy pehlivanlar yurdudur.
- Bir şeyin ilk veya çok yetiştirildiği yer, vatan
- Yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer
- Sahip olunan arazi, emlak
Ata Sözleri ve Deyimler
- yurt edinmek (veya tutmak)
Birleşik Kelimeler: yurt bilgisi, yurt dışı, yurt içi, yurt özlemi, yurtsever, ana yurt, yer yurt, baba yurdu, bakım yurdu, biçki dikiş yurdu, biçki yurdu, düşkünler yurdu, öğrenci yurdu, sağlık yurdu, yaşlılar yurdu, yetiştirme yurdu
RUZ (Kelime Kökeni: Farsça rūz)
- Gün
Birleşik Kelimeler: ruznamçe, ruzname, ruzuşeb
TUZ
- Kokusuz, suda eriyen, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billursu madde
- Bir asitteki hidrojenin yerini bir bazın almasıyla oluşan birleşim, sodyum klorür (NaCl)
Ata Sözleri ve Deyimler
- tuz (veya tuzla) buz etmek
- tuz (veya tuzla) buz olmak
- tuz biber ekmek
- tuzu olmak
Birleşik Kelimeler: tuz ekmek düşmanı, tuz ekmek hakkı, tuz ruhu, tuzu kuru, iyotlu tuz, bakır tuzu, bulaşık makinesi tuzu, İngiliz tuzu, kaya tuzu, limon tuzu, sofra tuzu
UYUR
- Uyuyan
- Durgun (su)
Birleşik Kelimeler: uyurgezer, uyur göz, uyur uyanık
TUZSU
- Tuzu andıran, tuza benzeyen, tuz gibi, tuzumsu