YURTSAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
YURTSAMAK harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli YURTSAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KURMAY10,
ARTMAK
- Büyük heybe
-
Çoğalmak
O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu
-
Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak
Kumaş arttı. Yemek arttı.
- Değeri yükselmek, fazlalaşmak
KASTAR
- Pamuk ipliğini veya bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi
MATRAK (Kelime Kökeni: Arapça miṭrāḳ)
- Savaşmayı öğretmek için kullanılan, ucu giderek yuvarlaklaşan kalın sopa, değnek
-
Eğlenceli, gülünç, hoş
Cavcav gibi matrak oğlan var mı yahu? - Attila İlhan
Ata Sözleri ve Deyimler
- matrağa almak
- matrak geçmek
AKARSU
- Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su
- Tek sıra elmastan gerdanlık
Ata Sözleri ve Deyimler
- akarsu çukurunu kendi kazır
- akarsu gibi
- akarsu pislik tutmaz
- akarsuya inanma, eloğluna dayanma
Birleşik Kelimeler: akarsu santrali
KURAMA
- Türkistan'da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse
KARASU
- Çoğunlukla gözün iç basıncının çoğalmasıyla kendini gösteren, körlüğe sebep olabilen bir göz hastalığı, glokom
- Sakarya iline bağlı ilçelerden biri
MUKAAR (Kelime Kökeni: Arapça muḳaʿʿar)
- İçbükey
MAKSAT (Kelime Kökeni: Arapça maḳṣad)
-
İstenilen şey, amaç, gaye, erek
Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- maksat gütmek
- maksat hasıl olmak
- maksat muhabbet olsun
MASTAR (Kelime Kökeni: Arapça maṣdar)
- Fiilin -mak / -mek veya -ma / -me ekleri alan ve ad gibi kullanılan biçimi, eylemlik: al-mak, üşü-mek, bul-ma, gör-me, vb
- Sıvacı ve duvarcıların cetvel gibi kullandıkları uzun, ensiz ve düz tahta
SARKMA
- Sarkmak işi
SATMAK
-
Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek
Geniş arazisini parselleyip sattı. - Tarık Buğra
- Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak
- Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek
- Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek
-
Bir yolunu bularak birinden ayrılmak
Yanımdakini satamazsam size gelemeyeceğim.
Ata Sözleri ve Deyimler
- satıp savmak
Birleşik Kelimeler: yapsat, çoksatar
SARMAK
- Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
-
Kuşatmak, çevirmek, ihata etmek
Gece, ahenk içinde divanımı/ Şenlendirse pırıl pırıl rakkaseler / Gece, gece, her yanımı / Sarsa güller, laleler, menekşeler - Halit Fahri Ozansoy
- Dolayında yer almak
-
Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak
Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu. - Necati Cumalı
-
Örtmek
Ah işte tövbe ettik bütün suçlarımızdan / Bir gaflet perdesiydi gözlerimizi saran - Enis Behiç Koryürek
- Kucaklamak
-
Yumak yapmak
İpliği sarmak.
- Şerit, ip vb. şeyler dolaşmak
-
Kâğıt veya bir bitki yaprağıyla dürmek
Dolma sarıyorum diye yaprağı parmağıma doladım. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Sardığı sigarayı tabakasına yerleştiriyor. - Tarık Buğra
-
Sarılıp tırmanmak
Asma çardağı sardı.
-
Bir şeyi başka bir şeyin içine koyup onunla kaplamak
Kitabı kâğıda sarmak.
- Taşıt tırmanmak, yükseğe doğru çıkmak
-
Saldırmak, hücum etmek
Faik Efendi biliyordu ki saracaklar hem de fena saracaklar. - Memduh Şevket Esendal
- Bir görev veya işin yerine getirilmesini başkasına yüklemek
-
Sözle saldırmak, tedirgin etmek
Evdekilerin hepsi bana sarıyor.
-
Hoşuna gitmek, zevkini okşamak
Bu canlılık, insanı on yıl önce görmüş olduğum muhteşem yazdan daha başka türlü sarıyordu. - Ahmet Hamdi Tanpınar
Ata Sözleri ve Deyimler
- sarıp sarmalamak
AKYURT
- Ankara iline bağlı ilçelerden biri
MAKSUT (Kelime Kökeni: Arapça maḳṣūd)
- İstenen, niyet edilen, güdülen, amaçlanan
MASURA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Koni veya silindir biçiminde olup üzerine şerit, iplik vb. sarılan, karton, tahta, plastik vb.nden yapılan araç
- Çeşme zıvanası
- Bir akarsu ölçü birimi