YUGOSLAVYALI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
YUGOSLAVYALI harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli YUGOSLAVYALI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YAVSI15,
SALLI
-
Büyük ve geniş, sal gibi yayvan
Sallı bir yapı.
OLASI
- Görünüşe göre olacağı sanılan, muhtemel
- Mümkün
SALYA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Ağızdan sızan tükürük
YASAL
- Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu, yasalara uygun, kanuni (I), meşru, legal
OYALI
-
Kenarına oya yapılmış veya geçirilmiş
Başına kenarları yeşil oyalı mor bir gaz boyaması krep bağlıyordu. - Osman Cemal Kaygılı
Birleşik Kelimeler: iğne oyalı
UYSAL
-
Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı
Kadın uysal olduğu zaman kuvvetlidir. - Aka Gündüz
-
Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı bir biçimde
Ona vefasızlıkta biraz düşünceli davranmayı yararlı buluyor, yalnızca bulduklarında yeni başkana pek uysal davranıyorlardı. - Memduh Şevket Esendal
YOLLU
-
Yolu herhangi bir nitelikte olan
Bozuk yollu bir mahalle.
-
Çizgili
Sandığın altında, mor yollu beyaz bir iplik çul seriliydi. - Orhan Kemal
-
Hızlı giden (taşıt)
Yollu gemi.
-
Kuralına uygun
Bu hiç de yollu bir iş değildi.
-
Herhangi bir nitelikte, biçimde
İlk teklifimde direnir yollu konuşmaya başladım. - Falih Rıfkı Atay
- Kolayca elde edilen kadın
- Parası olan
Birleşik Kelimeler: alay yollu, hafif yollu, nasihat yollu, şaka yollu
YAYLA
-
Akarsularla derin bir biçimde yarılmış, parçalanmış, üzerinde düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu, deniz yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası, plato
Geceleri yaylalar ayaz olur, adamı üşütür. - Memduh Şevket Esendal
- Dağlık, yüksek bölgelerde, kışın hayat şartları güç olduğu için boş bırakılan, yazın havası iyi ve serin olan, hayvan otlatma veya dinlenme yeri
Birleşik Kelimeler: yayla çayırı, yayla çiçeği, yayla çorbası, yayla gülü, yayla havası, yayla kebabı, yayla kekiği, yayla salatası, yayla yavşanı
YASLI
-
Yas tutan (kimse), matemli
Yaşlı ve yaslı kadını, bitik bir hâlde kulübenin köşesinde biraz kımıldanarak buyur etti. - Halikarnas Balıkçısı
SOYLU
-
Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan (kimse), asaletli, asil, kerim
Soylu kişidir, iyi bir öğrenim görmüştür, zekidir, yeteneklidir. - Necati Cumalı
-
İyi tanınmış, köklü bir aileden gelen (kimse), necip, kişizade, asil
İzmir'in varlıklı ve soylu ailelerinden birinin tek erkek çocuğu. - Tarık Buğra
-
Saygı uyandıran, yücelik taşıyan
Japonların soylu ve çetin savaşçılık gururuna, bu eğiliş ağır geldi. - Falih Rıfkı Atay
- Soyu iyi nitelikli olan, iyi cins soydan gelen (at vb.)
Birleşik Kelimeler: soylu erki, soylu soplu, baba soylu, bey soylu, kent soylu
YAYLI
-
Yayı olan
Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor. - Tarık Buğra
- Ok ve yayla silahlanmış
-
Üstü ve yanları kapalı, dört tekerlekli, altında yayları olan, atla çekilen bir tür binek arabası, yaylı araba
Yaylımız tüketirken yolları aynı hızla / Savrulmaya başladı karlar etrafımızda - Faruk Nafiz Çamlıbel
Birleşik Kelimeler: yaylı araba, yaylı çalgılar, yaylı sazlar, yaylı tambur, yaylı terazi
SALGI
-
Hücrelerin, vücuttaki bezlerin kandan ayırıp oluşturdukları ve yeniden kana, başka organa veya dışarıya saldıkları sıvı madde, ifraz
Tükürük bir salgıdır.
- Güneş'ten dışarı doğru madde fırlaması
Birleşik Kelimeler: iç salgı
SAVLA (Kelime Kökeni: İtalyanca sagola)
- Gemilerde bayrakları direğe çekmekte kullanılan ince ip
GAYYA (Kelime Kökeni: Arapça ġayyā)
- Cehennemde bulunduğu varsayılan bir kuyunun veya derenin adı
- Gayya kuyusu
Birleşik Kelimeler: gayya kuyusu
OVALI
- Ovada yaşayan, ova halkından olan