YUGOSLAVYALI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

YUGOSLAVYALI harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli YUGOSLAVYALI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YAVSI15, YAYGI14, GAYYA13, OVALI13, SIYGA13, SALVO13, SAYGI13, VASIL13, SAVLA12, SALGI11, SOYLU10, YAYLI10, OYALI9, UYSAL9, YOLLU9, YAYLA9, YASLI9, OLASI8, SALYA8, YASAL8, SALLI7

SALLI

[sıfat]

  • Büyük ve geniş, sal gibi yayvan

    Sallı bir yapı.

OLASI

[sıfat]

  • Görünüşe göre olacağı sanılan, muhtemel
  • Mümkün

SALYA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Ağızdan sızan tükürük

YASAL

[sıfat]

[hukuk]

  • Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu, yasalara uygun, kanuni (I), meşru, legal

OYALI

[sıfat]

  • Kenarına oya yapılmış veya geçirilmiş

    Başına kenarları yeşil oyalı mor bir gaz boyaması krep bağlıyordu. - Osman Cemal Kaygılı

Birleşik Kelimeler: iğne oyalı

UYSAL

[sıfat]

  • Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı

    Kadın uysal olduğu zaman kuvvetlidir. - Aka Gündüz

[zarf]

  • Başkalarına kolayca uyabilen, sözlerini dinleyip karşı gelmeyen, yumuşak başlı bir biçimde

    Ona vefasızlıkta biraz düşünceli davranmayı yararlı buluyor, yalnızca bulduklarında yeni başkana pek uysal davranıyorlardı. - Memduh Şevket Esendal

YOLLU

[sıfat]

  • Yolu herhangi bir nitelikte olan

    Bozuk yollu bir mahalle.

  • Çizgili

    Sandığın altında, mor yollu beyaz bir iplik çul seriliydi. - Orhan Kemal

  • Hızlı giden (taşıt)

    Yollu gemi.

[mecaz]

  • Kuralına uygun

    Bu hiç de yollu bir iş değildi.

[mecaz]

  • Herhangi bir nitelikte, biçimde

    İlk teklifimde direnir yollu konuşmaya başladım. - Falih Rıfkı Atay

[isim]

[argo]

  • Kolayca elde edilen kadın

[argo]

  • Parası olan

Birleşik Kelimeler: alay yollu, hafif yollu, nasihat yollu, şaka yollu

YAYLA

[isim]

[coğrafya]

  • Akarsularla derin bir biçimde yarılmış, parçalanmış, üzerinde düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu, deniz yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası, plato

    Geceleri yaylalar ayaz olur, adamı üşütür. - Memduh Şevket Esendal

  • Dağlık, yüksek bölgelerde, kışın hayat şartları güç olduğu için boş bırakılan, yazın havası iyi ve serin olan, hayvan otlatma veya dinlenme yeri

Birleşik Kelimeler: yayla çayırı, yayla çiçeği, yayla çorbası, yayla gülü, yayla havası, yayla kebabı, yayla kekiği, yayla salatası, yayla yavşanı

YASLI

[sıfat]

  • Yas tutan (kimse), matemli

    Yaşlı ve yaslı kadını, bitik bir hâlde kulübenin köşesinde biraz kımıldanarak buyur etti. - Halikarnas Balıkçısı

SOYLU

[sıfat]

  • Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan (kimse), asaletli, asil, kerim

    Soylu kişidir, iyi bir öğrenim görmüştür, zekidir, yeteneklidir. - Necati Cumalı

  • İyi tanınmış, köklü bir aileden gelen (kimse), necip, kişizade, asil

    İzmir'in varlıklı ve soylu ailelerinden birinin tek erkek çocuğu. - Tarık Buğra

  • Saygı uyandıran, yücelik taşıyan

    Japonların soylu ve çetin savaşçılık gururuna, bu eğiliş ağır geldi. - Falih Rıfkı Atay

  • Soyu iyi nitelikli olan, iyi cins soydan gelen (at vb.)

Birleşik Kelimeler: soylu erki, soylu soplu, baba soylu, bey soylu, kent soylu

YAYLI

[sıfat]

  • Yayı olan

    Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor. - Tarık Buğra

  • Ok ve yayla silahlanmış

[isim]

  • Üstü ve yanları kapalı, dört tekerlekli, altında yayları olan, atla çekilen bir tür binek arabası, yaylı araba

    Yaylımız tüketirken yolları aynı hızla / Savrulmaya başladı karlar etrafımızda - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: yaylı araba, yaylı çalgılar, yaylı sazlar, yaylı tambur, yaylı terazi

SALGI

[isim]

[biyoloji]

  • Hücrelerin, vücuttaki bezlerin kandan ayırıp oluşturdukları ve yeniden kana, başka organa veya dışarıya saldıkları sıvı madde, ifraz

    Tükürük bir salgıdır.

[gök bilimi]

  • Güneş'ten dışarı doğru madde fırlaması

Birleşik Kelimeler: iç salgı

SAVLA (Kelime Kökeni: İtalyanca sagola)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde bayrakları direğe çekmekte kullanılan ince ip

GAYYA (Kelime Kökeni: Arapça ġayyā)

[isim]

[din bilgisi]

  • Cehennemde bulunduğu varsayılan bir kuyunun veya derenin adı

[isim]

  • Gayya kuyusu

Birleşik Kelimeler: gayya kuyusu

OVALI

[sıfat]

  • Ovada yaşayan, ova halkından olan