YOĞUNLUKÖLÇER Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

YOĞUNLUKÖLÇER harflerini içeren 5 harfli 38 kelime bulunuyor. 5 harfli YOĞUNLUKÖLÇER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÖĞLEN18, ÖĞREK18, ÇOĞUL17, ÇOĞUN17, YOĞUN16, ÇÖREK14, ÇÖKEL14, ÖLÇEK14, ÖLÇER14, UĞRUN14, YOKÇU12, ÖRNEK11, ÇUKUR10, ÇOKLU10, ÇORLU10, UÇKUN10, UÇKUR10, ÇELLO9, KOYUN9, UYLUK9, UYRUK9, YOLLU9, YOLUK9, KOLYE8, KURYE8, OLURU8, REYON8, YEKUN8, KOLLU7, KORUN7, KONUR7, KURON7, KURUL7, KULUN7, NURLU7, ONLUK7, UNLUK7, KULLE6

KULLE

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük bağ evi

    Bağdaki ailelerin bütün çocuklarını kulle dışında bir başka evde toplamışlardı. - Tarık Dursun K.

KOLLU

[sıfat]

  • Kolu olan

    Kollu sandalye.

  • Herhangi bir biçimde kolu olan

Birleşik Kelimeler: karpuz kollu

KORUN

[isim]

[anatomi]

  • Üst derinin en dış tabakası

    Korun tabakası deriyi koruyan bir oluşumdur.

Birleşik Kelimeler: korun dokusu

KONUR

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Esmer, açık kestane renginde olan

KURON (Kelime Kökeni: Fransızca couronne)

[isim]

[tıp]

  • Korumak için diş üzerine geçirilen metal kaplama

KURUL

[isim]

  • Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble

Birleşik Kelimeler: alt kurul, genel kurul, seçici kurul, üst kurul, yarkurul, Bakanlar Kurulu, balotaj kurulu, denetim kurulu, denetleme kurulu, disiplin kurulu, onur kurulu, sağlık kurulu, sandık kurulu, seçiciler kurulu, soruşturma kurulu, tahkim kurulu, teftiş kurulu, uzlaştırma kurulu, yargıcılar kurulu, yasama kurulu, yazı kurulu, yönetim kurulu, yürütme kurulu

KULUN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kulun atmak

NURLU

[sıfat]

  • Aydınlık, ışıklı, parlak

    Mehtap bize bir nurlu avize gibi gelirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Saygı uyandıran

ONLUK

[sıfat]

  • On birimden, on parçadan oluşan

[mecaz]

  • On üzerinden tam not alan

    Onluk bir öğrenci.

[isim]

[eskimiş]

  • On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para

    Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: onluk bozma

UNLUK

[isim]

  • Değirmende unun biriktiği yer
  • Ekmek fırınlarında unların bulunduğu bölüm, un deposu

[sıfat]

  • Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)

KOLYE (Kelime Kökeni: Fransızca collier)

[isim]

  • Ucuna süs eşyaları konularak boyna takılan takı

    Mercandan bir kolye ile mercan küpeler takmıştı. - Necati Cumalı

KURYE (Kelime Kökeni: Fransızca courrier)

[isim]

  • Genellikle elçilik postasını yerine ulaştırmakla görevli kimse
  • Posta, kargo, mektup vb. gönderileri alıcıya ulaştıran kimse
  • Uçakla gönderilen mektup, koli veya havale
  • Düzenli olarak ticari bir hizmet gören taşıt

OLURU

[isim]

  • Pazarlıkta olabilecek en düşük fiyat
  • Bir işin yapılabilmesini sağlayacak çıkar yol

REYON (Kelime Kökeni: Fransızca rayon)

[isim]

  • Bir mağazanın yalnız bir tür eşya satılan bölümü

    Ayakkabı reyonu.

YEKÛN (Kelime Kökeni: Arapça yekūn)

[isim]

[matematik]

  • Toplam

    Etraftaki hurmalıkta oturan taşralı halkın yekûnu da dört, beş bin kişiyi bulur. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yekûn çekmek

Birleşik Kelimeler: ceman yekûn, topyekûn