YOĞUNLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

YOĞUNLAŞTIRMAK harflerini içeren 7 harfli 214 kelime bulunuyor. 7 harfli YOĞUNLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AĞLAYIŞ20, UĞRAŞMA19, YOĞURMA19, AĞLATIŞ18, AĞIRŞAK18, YOĞALMA18, YATUĞAN17, AĞRIMAK16, AĞRITMA16, AĞINMAK16, TUĞRALI16, UĞRATMA16, UĞRANMA16, UĞRAMAK16, AĞLANTI15, UYLAŞIM15, AYRIŞMA14, AYTIŞMA14, OYLANIŞ14, OYLAŞMA14, OYNATIŞ14, OYNAŞMA14, UYLAŞMA14, YAKIŞMA14, YATIŞMA14, YARIŞMA14, ANLAYIŞ13, AYARTIŞ13, ATLAYIŞ13, KONUŞMA13, KUMAŞLI13, KOŞULMA13, KANAYIŞ13, OLUŞMAK13, TOKUŞMA13, TARAYIŞ13, YANAŞIK13, YAKARIŞ13, YALANIŞ13, YARANIŞ13, YARATIŞ13, YARAŞIK13, YAŞANTI13, AŞILMAK12, AŞINMAK12, AŞIRMAK12, AŞIRTMA12, AŞTIRMA12, ATANMIŞ12, ATIŞMAK12, ALMAŞIK12, ALIŞMAK12, KIŞLAMA12, KUŞANMA12, KUŞANTI12, KUŞATMA12, KOYULMA12, KOŞALTI12, KAŞINMA12, KARIŞMA12, KATIŞMA12, MAŞALIK12, NUAKŞOT12, OYNATIM12, OYULMAK12, OKŞANMA12, OKŞANTI12, OKŞATMA12, ONAŞMAK12, ŞIRLAMA12, ŞUTLAMA12, ŞORLAMA12, TUŞLAMA12, TANIŞMA12, TAKIŞMA12, TAŞIRMA12, TAŞINMA12, TAŞIMAK12, URLAŞMA12, ULAŞMAK12, YORULMA12, YONULMA12, YOLUNMA12, ANLAŞIK11, ANLATIŞ11, AYIRMAK11, AYIRTMA11, AYILTMA11, AYILMAK11, AYRILMA11, ALIŞKAN11, ALTIŞAR11, AMONYAK11, AKTARIŞ11, KONYALI11, KUMANYA11, KAMUTAY11, KANATIŞ11, KARAŞIN11, KAŞALOT11, KAŞARLI11, KAYIRMA11, KAYITMA11, MANOLYA11, MAYALIK11, OYLANMA11, OYNAMAK11, OYLAMAK11, OYNATMA11, TARANIŞ11, TAŞAKLI11, TAŞRALI11, UYARMAK11, UYARLIK11, UYANMAK11, YIKATMA11, YIKANMA11, YIRLAMA11, YIRTMAK11, YOKLAMA11, YORTMAK11, YONTMAK11, YANILMA11, YAMALIK11, YALITMA11, YAKILMA11, YALAMUK11, YAKINMA11, YATIRMA11, YATILMA11, YARILMA11, YARATIM11, AROMALI10, AYNAKOL10, AYNALIK10, KONULMA10, KOMUTAN10, KORUNMA10, KARYOLA10, KAYARTO10, LOTARYA10, LAKAYIT10, MURATLI10, MANTOLU10, NALAYIK10, OTURMAK10, ONULMAK10, OKUTMAN10, OLUNMAK10, TAKUNYA10, TAYALIK10, YIRTLAK10, YANAKLI10, YATAKLI10, YARATIK10, ARINMAK9, ARITMAK9, ANLATIM9, ANMALIK9, ANILMAK9, ANIRMAK9, ANIRTMA9, ANORMAL9, ATILMAK9, ALINMAK9, AKORTLU9, AKTARIM9, KONTUAR9, KITLAMA9, KINLAMA9, KURNALI9, KUTLAMA9, KOTLAMA9, KOTARMA9, KANIRMA9, KARILMA9, KARINMA9, KAMAROT9, KALINMA9, KATILMA9, KATMALI9, MUTLAKA9, MARKALI9, MARATON9, MANKURT9, NOKTALI9, OTARMAK9, OTLAMAK9, OTLANMA9, ORTALIK9, ORNATMA9, OKLANMA9, ONARMAK9, ONARTMA9, RAKAMLI9, TIKANMA9, TINLAMA9, TIKLAMA9, TURLAMA9, TURANLI9, TORNALI9, TORAMAN9, TANIMAK9, TANILMA9, TAKINMA9, TAKILMA9, UTANMAK9, ULANMAK9, UNLAMAK9, KIRANTA8, KANATLI8, KARALTI8, LOKANTA8, TARAKLI8

KIRANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca quaranta)

[sıfat]

  • Saçları ağarmaya başlamış (erkek)

    Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam. - Memduh Şevket Esendal

  • İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Kırlaşmış (saç, sakal)

    Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü. - Reşat Nuri Güntekin

KANATLI

[sıfat]

  • Kanadı olan

    Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: eş kanatlı

KARALTI

[isim]

  • Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet

    Az sonra dört atlının karaltısını seçtiler. - Nezihe Araz

  • Hafif karanlık
  • Leke

LOKANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca locanda)

[isim]

  • Yemek pişirilip satılan yer, aşevi, restoran

    Galata lokantalarının yemekleri üzerine tetkikler yapmaya başlamış. - Ahmet Rasim

[halk ağzında]

  • Aşçı

TARAKLI

[sıfat]

  • Tarağı olan
  • Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
  • Yol yol nakışlı

    Taraklı kumaş.

  • Tarağı geniş olan (ayak)

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

ARINMAK

[nesnesiz]

  • Temizlenmek
  • Katışıksız, arı (I) duruma gelmek

    Arınmış bir dilse çok kez arıtıcıların başarısıdır. - Nermi Uygur

[mecaz]

  • Rahatlamak

    Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner

ARITMAK

[-i]

  • Temizlemek
  • Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek

ANLATIM

[isim]

  • Anlatma işi
  • Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirme, ifade

    Türkçesinde bir tutukluk vardır ama anlatımındaki sıcaklık bütün aksaklıkları bir anda silip yok eder. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: anlatım bilimi, anlatım bilimsel, anlatım tonu

ANMALIK

[isim]

  • Anılmak üzere verilen nesne, hatıra, yadigâr, bergüzar

ANILMAK

[nesnesiz]

  • Anma işine konu olmak, hatırlanmak

    Oğlakçı köyünün Kerem dede diye anılan beyaz sakallı, güzel yüzlü âşık bir şairi varmış. - Halide Edip Adıvar

ANIRMAK

[nesnesiz]

  • Eşek bağırmak

ANIRTMA

[isim]

  • Anırtmak işi

ANORMAL (Kelime Kökeni: Fransızca anormal)

[sıfat]

  • Genel olana, alışılmışa ve kurala aykırı olan, normal olmayan, düzgüsüz

    Kadını âdeta şehvetli ve anormal bir zevkle, değil erkek hatta kızlar bile seyrediyordu. - Halide Edip Adıvar

  • Dengesi yerinde olmayan, davranışı bozuk olan, deli, sapık

    Anormal bir adam.

ATILMAK

[-den]

  • Atma işine konu olmak

    O romanlarda kırpılan, atılan yerler var mıdır? - Adalet Ağaoğlu

[-e]

  • Saldırmak, hücum etmek

    Düşmanın üzerine atıldı.

[nesnesiz]

  • Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak

    Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[-e]

  • Başlamak

    Bu gençlerden bir kısmı Anadolu içlerinde hatta Asya'da ne çetin sergüzeştlere atıldılar. - Falih Rıfkı Atay

[-e]

  • Bir işe girişmek

[nesnesiz]

  • Patlatılmak

    Silah atıldı. Top atıldı.

  • Bir yerden, görevden veya işten uzaklaştırılmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılan ok geri dönmez

ALINMAK

[-e]

[nesnesiz]

  • Alma işi yapılmak

    Mahalle mektebinden alınmış, rüştiyeye verilmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Elde edilmek

    Her biri gerçek hayattan alınmış birer gerçek olmak. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[-den]

  • Uyarlanmak

[-e]

[-den]

[mecaz]

  • Bir sözün, bir davranışın kendisine söylediğini veya yapıldığını sanarak incinmek, kırılmak

    Emekli ajan, alınmış gibi maun masanın arkasında oturan kişiyi süzdü. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: açığa alınmak