YOZLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

YOZLAŞTIRMAK harflerini içeren 8 harfli 54 kelime bulunuyor. 8 harfli YOZLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YOZLAŞMA18, YAZIŞMAK18, ZORLAYIŞ18, TOZLAŞMA16, ZITLAŞMA16, ZORLAŞMA16, AYTIŞMAK15, AYRIŞMAK15, AYMAZLIK15, OYLAŞMAK15, YAKLAŞIM15, YATIŞMAK15, YAZILMAK15, YARIŞMAK15, YAŞMAKLI15, KAYTARIŞ14, KATLAYIŞ14, YAZARLIK14, YAŞARLIK14, AŞTIRMAK13, AŞIRTMAK13, ALIKOYMA13, ALTMIŞAR13, KIRLAŞMA13, KIZARTMA13, KIŞLATMA13, KITLAŞMA13, KORLAŞMA13, MARAZLIK13, MAŞATLIK13, ŞIRLAMAK13, ŞORLAMAK13, TOZARMAK13, TAŞIRMAK13, ZIRLATMA13, ZIRLAMAK13, ZORLAMAK13, AYILTMAK12, AYIRTMAK12, AYRILMAK12, KARTALOŞ12, KARTALOZ12, KAYIRTMA12, TARLAKOZ12, YIRLAMAK12, YOKLATMA12, YALITMAK12, YAKTIRMA12, YATMALIK12, YATIRMAK12, YATILMAK12, YARILMAK12, YARMALIK12, KIRTLAMA10

KIRTLAMA

[isim]

[zarf]

  • Kıtlama

    Topal, kahvesini kesme şekerle kırtlama içerdi çokluk. - Orhan Kemal

AYILTMAK

[-i]

  • Ayılmasını sağlamak

    Ağaçlar arasından sızan ikindi güneşi ve minarelerden ilahi sesleniş onları ayılttı. - Ahmet Kabaklı

AYIRTMAK

[-e]

[-i]

  • Ayırma işini yaptırmak

AYRILMAK

[-e]

  • Ayırma işine konu olmak

    Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı. - Falih Rıfkı Atay

[-den]

  • Bir yerden, bir kimseden, bir şeyden uzaklaşmak

    Arkadaşlarından ayrıldığını, tam ters yola düştüğünü sezinlemedi bile. - Abbas Sayar

[-den]

  • Boşanmak

    Adamdan ayrılmak istediğini söyledi. - Ahmet Ümit

KARTALOŞ

[sıfat]

[argo]

  • Kartlaşmış, yaşı geçkin, kartaloz

KARTALOZ

[sıfat]

[argo]

  • Kartaloş

    Bana öyle geliyor ki bir kartaloz herif bir çocuk rolü oynuyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

KAYIRTMA

[isim]

  • Kayırtmak işi

TARLAKOZ

[isim]

[denizcilik]

  • Bir tür küçük manyat ağı

YIRLAMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Irlamak

YOKLATMA

[isim]

  • Yoklatmak işi

YALITMAK

[-i]

[fizik]

  • Elektrik akımının olumsuz etkilerini önlemek için iletkeni kauçuk, lastik, porselen vb. ile kaplamak, izole etmek
  • Elektrik ve ısı akımını engellemek, tecrit etmek, izole etmek

YAKTIRMA

[isim]

  • Yaktırmak işi

YATMALIK

[isim]

  • Yatılacak yer veya bölüm

    Bu buluşmadan az önce, çadırının yatmalığına geçmeden önce... - Tarık Buğra

YATIRMAK

[-e]

[-i]

  • Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak

    Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[-i]

[-de]

  • Uyutmak

    Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar. - Ömer Seyfettin

[-i]

  • Eğmek, yatık duruma getirmek

    Yağmur ekinleri yatırdı.

[-i]

  • Konuk etmek
  • Parayı, işletmek amacıyla bir yere vermek

    Eline geçen serveti emlake yatırıyordu. - Ercüment Ekrem Talu

  • Parayı ödemek amacıyla bir kuruluşa vermek, teslim etmek

    Telefon parasını PTT'ye yatırdım.

  • Bir yiyeceği korumak veya tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, yağ vb.nde bir süre bekletmek

    Pastırmayı çemene yatırmak.

[-i]

  • Düzeltmek, bastırmak, yassıltmak

    Kemal Rıfat avucunun içiyle saçlarını yatırıyor. - Attila İlhan

  • Harcamak

    Sınırlı hoca aylığının yarısını her ay kitaplara yatırır. - Haldun Taner

[argo]

  • Başarısızlığa uğramasına yol açmak

YATILMAK

[nesnesiz]

  • Yatma işi yapılmak