YOSMALIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
YOSMALIK harflerini içeren 5 harfli 44 kelime bulunuyor. 5 harfli YOSMALIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
MAYIS10,
ASLIK
- Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)
ASKLI
- Sporları ask denen torbalar içinde oluşan (mantar)
ALKIM
- Gökkuşağı
ISLAK
-
Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan
Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin - Ahmet Hamdi Tanpınar
-
Herhangi bir nedenle yaşarmış, sulanmış
Hastanın soğuk terle ıslak alnına avucunu koyarak durdu. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: ıslak imza, ıslak karga, ıslak mendil, ıslak zemin
KASLI
- Kasları sıkı, gelişmiş, adaleli
KALIM
- Kalma işi
Birleşik Kelimeler: ölüm kalım meselesi
KILMA
-
Kılmak işi
Kitabımı elimden bırakmadığımı görmek bile onları mutlu kılmaya yetiyordu. - Necati Cumalı
LOKMA (Kelime Kökeni: Arapça luḳme)
-
Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum
Öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koyamadı. - Ömer Seyfettin
- Lokma tatlısı
- Türlü kalınlıktaki cıvataları, boşluğuna geçirip sökmeye veya sıkıştırmaya yarayan metalden alet
-
Yemek
Bu akşam lokmayı beraber yeriz, tanışmış olursunuz. - Tarık Buğra
-
Genellikle haksız olarak ele geçirilen mal veya para
Bu lokma sizin için çok büyüktür, boğazınızdan geçmez; yutamayacaksınız ve boğulacaksınız. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- lokma (veya lokması) ağzında büyümek
- lokma çiğnenmeden yutulmaz
- lokma dökmek
- lokma etmek
- lokma karın doyurmaz, şefkat artırır
- lokmasını dökmek
- lokmasını saymak
Birleşik Kelimeler: lokma anahtar, lokma başlığı, lokma göz, lokma tatlısı, bir lokma, haram lokma, et lokması, kibar lokması, saray lokması
OLMAK
-
Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. - Sait Faik Abasıyanık
- Gerçekleşmek veya yapılmak
-
Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir. - Tarık Buğra
-
Bir şeyi elde etmek, edinmek
Nihayet ben mal sahibi olacağıma göre rahattım. - Sait Faik Abasıyanık
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek
- Herhangi bir durumda bulunmak
-
Uygun düşmek, yerinde görülmek
Böyle iş olmaz. Oraya gitmesek de olur.
-
Yetişmek, olgunlaşmak
Ekinler oldu. Üzümler daha olmadı.
-
Hazırlanmak, hazır duruma gelmek
Çay oldu.
-
Bulunmak
Kız da hemen olduğu yere oturdu. - Memduh Şevket Esendal
-
Geçmek, tamamlanmak
İki yıl oldu. Nerede ise üç yıl olacak.
-
Sürdürmek, yürütmek
İlişkilerimiz dostça olsun istiyorum.
-
Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak
Partili olmak.
-
Yaklaşmak, gelip çatmak
Sabah oldu.
-
Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek
Pırlanta gerdanlığı da tektaş küpesi de zümrüt yüzüğü de kendinin olsun! - Sermet Muhtar Alus
-
Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz
Annesi oluyor. Yeğeni olur.
-
Sarhoş olmak
Sen adamakıllı olmuşsun.
-
Uymak, tam gelmek
Bu şapka başıma oluyor.
-
Yitirmek, elinden kaçırmak
Tembelliği yüzünden işinden oldu.
-
Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak
Köyden, kasabadan olmayan, düveni, dirgeni nasıl bilebilir?
-
Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek
Aman, ona bir şey olmasın! Kimseye bir şey olmadı.
-
Yol açmak
Bu davranışın ona çok zararı oldu.
-
Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak
Su, buz oldu.
-
Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur
Artık bize gelmez oldu. Bu işi yapmış olacak.
-
Hastalığa yakalanmak, tutulmak
Tifo olmak. Verem olmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... olsun ... olsun
- ola ki
- olan (veya olup) biten
- olan oldu
- oldu bilmek (veya saymak)
- olduğu kadar
- oldu olacak
- oldu olacak, kırıldı nacak
- oldu olanlar
- olmayacak duaya âmin demek
- olup olacağı
- olur a!
Birleşik Kelimeler: oldubitti, oldum bittim, oldum olası, olur olmaz, üretici olmayan alan, olsa olsa
SOLAK
- Genellikle sol elini kullanan kimse
-
Yeniçeri Ocağının, padişahın gözeticiliğini yapan asker sınıfı
Yanı başındaki elli altmış solaktan başka yeniçerilerle birlikte bütün birliklerin ileri atılması için buyruk verdi. - Nihal Atsız
SALIK
- Tavsiye
- Olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber
Ata Sözleri ve Deyimler
- salık vermek
Birleşik Kelimeler: alık salık
SAKLI
-
Saklanmış olan
En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Elde tutulan, mahfuz
Her hakkı saklıdır.
- Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen
-
Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi
Birbirlerinden saklı hiçbir işleri yoktur. - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: saklı yazı
AYLIK
-
Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş
Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir ay içinde olan
Aylık ücretin ödenmesi de garip bir biçim almıştı. - Adalet Ağaoğlu
-
Bir ay süren, mahiye
Aylık iş.
-
Ayda bir kez yapılan veya çıkan
Aylık toplantı. Aylık rapor. Aylık dergi.
-
Belirli aydan beri var olan
Üç aylık çocuk.
- Bir ay için
Ata Sözleri ve Deyimler
- aylığa geçmek
- aylık almak
- aylık bağlamak
- aylık vermek
Birleşik Kelimeler: onbiraylık, üç aylık, emekli aylığı
KOLAY
-
Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç(II) ve zor karşıtı
Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Kolaylık
İşin kolayını buldum.
- Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe
Ata Sözleri ve Deyimler
- kolay gele! (veya gelsin!)
- kolayına bakmak (veya kaçmak)
- kolayına gelmek
- kolayını bulmak
- kolayı var
Birleşik Kelimeler: kolay kolay, dile kolay
KISMA
- Kısmak işi
Birleşik Kelimeler: kısma ad