YORUMCU ile Oluşan Kelimeler (YORUMCU Kelime Türetme)

YORUMCU harflerinden oluşan 20 kelime bulunuyor. YORUMCU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yorumcu kelimesinin anlamı nedir? Yorumcu ile başlayan kelimeler. İçinde yorumcu olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

YORUMCU16

6 Harfli Kelimeler

YORUCU14

5 Harfli Kelimeler

MUCUR11, CORUM11, YUMRU10, YORUM10

4 Harfli Kelimeler

OYUM9, UYUM9, UYUR8, OMUR7, UMUR7

3 Harfli Kelimeler

YOM7, UMU6, MOR5, RUM5, ROM5

2 Harfli Kelimeler

OY5, YO5, OM4, UR3

UR

[isim]

[tıp]

  • Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon

    Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru

OM

[isim]

  • Kemiklerin toparlak ucu

[isim]

[fizik]

  • Elektrikte iletkenin direnç birimi

MOR

[isim]

  • Kırmızı ile mavinin karışmasından oluşan renk, menekşe renginin kırmızıya çalanı

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: morkaraman, mormenekşe, morötesi, morsalkım

RUM (Kelime Kökeni: Arapça rūm)

[isim]

  • Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse

[tarih]

  • Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan, Roma yurttaşı haklarına sahip olan halk

[eskimiş]

  • Anadolu

Birleşik Kelimeler: Rum ateşi

ROM (Kelime Kökeni: İngilizce rum)

[isim]

  • Şeker kamışından şeker yapılırken elde edilen öz suyun, melasla mayalandırılarak kurutulmasıyla oluşturulan alkollü sert içki

OY

[isim]

  • Bir toplantıya katılanların, bir sorunla ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, rey
  • Bu tercihi belirten işaret, söz veya yazı
  • Seçimlerde kişinin herhangi bir aday veya partiye ait yaptığı tercih

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oya koymak (veya sunmak)
  • oy vermek (veya kullanmak)

Birleşik Kelimeler: oy birliği, oy çokluğu, oy hakkı, oy kâğıdı, oy pusulası, oy sandığı, açık oy, beyaz oy, gizli oy, işari oy, karşı oy, kırmızı oy, yeşil oy, güvenoyu, halkoyu, kamuoyu

[ünlem]

  • Çeşitli duyguları anlatmak için kullanılan bir seslenme sözü

YO

[ünlem]

  • `Hayır` anlamında kullanılan bir söz

    Dün bize geldiniz mi? -Yo.

  • `Yapmam, istemem, kabul etmem` anlamında kullanılan bir itiraz sözü
  • `Sakın` anlamında kullanılan bir uyarma sözü

    Yoo, güvercinlerime dokunmayınız, dedi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

UMU

[isim]

  • Umut, istek, arzu

OMUR

[isim]

[anatomi]

  • Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri, fıkra

    Boyun omurları. Bel omurları. Sağrı omurları. Kuyruk omurları.

Birleşik Kelimeler: omurilik, yıldız omurlular

UMUR (Kelime Kökeni: Arapça umūr)

[isim]

  • Aldırış etme, önem verme

    Kim aldırır? Annesi umurumda mıydı benim? - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • umurumda değil
  • umurumun teki
  • umurunda olmamak

[isim]

[eskimiş]

  • İşler

    Artık siyaset ve hükûmet umurunu erbabına bırak! - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: umurgörmüş

YOM

[isim]

[halk ağzında]

  • İyi talih, iyi haber

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yom tutmak

UYUR

[sıfat]

  • Uyuyan
  • Durgun (su)

Birleşik Kelimeler: uyurgezer, uyur göz, uyur uyanık

OYUM

[isim]

  • Oyma işi

    Tünel açmak için bu dağın oyumu iki ay sürdü.

UYUM

[isim]

  • Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk

    Gerçekten de sonsuz bir sessizlik, bir uyum, bir şiir sarmıştı ortalığı. - Nezihe Araz

  • Toplumsal çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama, intibak, entegrasyon

[biyoloji]

  • Bir cismin görüntüsünü tam ağ tabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat

[dil bilimi]

  • Ortak özellikleri açısından sesler arasındaki uygunluk, harmoni

Birleşik Kelimeler: ön uyum, sesli uyumu, ses uyumu, sessiz uyumu, ünlü uyumu, ünsüz uyumu, vokal uyumu

YUMRU

[isim]

  • Yuvarlak, şişkin şey

    Alnında bir yumru var.

  • Sap, kök veya dallarda bulunan, yedek besin taşıyan şişkin madde

    Patates nişastalı bir yumrudur.

[tıp]

  • Genellikle derinin içine gömülü, yuvarlak ve sert oluşum, nod

[sıfat]

  • Şişkin, kabarık, yuvarlak biçimli

    Yumru yanaklı bir çocuk.

[sıfat]

  • Eğri büğrü, çarpık, yamru yumru

Birleşik Kelimeler: yumru köfte, yumru kök, yumru top, yamru yumru