YORDAMSIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

YORDAMSIZ harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli YORDAMSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYSIZ12, ADSIZ12, YAZIM12, DOYMA11, DOSYA11, SIZMA11, YAZIR11, ARSIZ10, MAYIS10, RADYO10, SOMYA10, SOYMA10, SARIZ10, SAYIM10, YOSMA10, ZARSI10, AYRIM9, SADIR9, SAYRI9, YOMRA9, YORMA9, YARIM9, MISRA8, ORASI8, SORMA8, SIRMA8, SARIM8

MISRA (Kelime Kökeni: Arapça miṣrāʿ)

[isim]

[edebiyat]

  • Dize

ORASI

[isim]

  • O yer, ora

    Odam orası, dedi, sağ tarafa düşen kapı. - Refik Halit Karay

  • O yönü

    İşin orası önemli değil.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • orasına burasına
  • orası senin, burası benim dolaşmak (veya gezmek)

SORMA

[isim]

  • Sormak işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sorması ayıp olmasın (veya sorması ayıp)

SIRMA

[isim]

  • Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel

    Açık gri etrafı iki parmak kalınlığında sarı sırma işlemeli, gayet zarif bir kumaş. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • Bu telden yapılmış veya bu tel gibi olan

    Altın yaldızlı ve siyah çiçekli aynalar duvarlara sırma kordonlarla asılıdır. - Salâh Birsel

  • Rütbe gösteren şerit

Birleşik Kelimeler: sırma saç

SARIM

[isim]

  • Sarma işi
  • Bir şeyi bir kez saracak miktar

[fizik]

  • Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası

AYRIM

[isim]

  • Ayırma işi, tefrik

    Kuvvetler ayrımı.

  • Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark

    Bu arada silinen ayrımlar ve ayrımcıklar, bulanıklığı iyiden iyiye artırıyor. - Tomris Uyar

  • Alt bölüm

[mantık]

  • Cinsleri ve türleri birbirinden ayıran ana karakter, fark
  • Ayrılma noktası

    Yol ayrımı.

[sinema]

[televizyon]

  • Bir veya daha çok sahne içinde geliştirilip olayın tamamlanmış bir parçasını veren film bölüğü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayrımında olmak
  • ayrım yapmak

Birleşik Kelimeler: ince ayrım, ırk ayrımı, sönüm ayrımı, yol ayrımı

SADIR (Kelime Kökeni: Arapça ṣadr)

[isim]

  • Göğüs, sine
  • Yürek, kalp

[tarih]

  • Kazaskerlere verilen unvan

[tarih]

  • Sadrazam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sadra şifa vermek

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çıkan, görünen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sâdır olmak

SAYRI

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hasta

Birleşik Kelimeler: sayrılarevi

YOMRA

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

YORMA

[isim]

  • Yormak işi

YARIM

[sıfat]

  • Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri

    Bu yarım saat içinde evde neler geçti? - Yusuf Ziya Ortaç

  • Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan

    Ötekinde de yarım kavala benzeyen kalın bir çığırtma vardı. - Osman Cemal Kaygılı

[isim]

  • Bir bütünün yarısı olan miktar

[isim]

  • Saatte on iki otuz

[mecaz]

  • Hastalıklı, sakat, sağlıksız

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yarım elma, gönül (veya hatır) alma
  • yarım elmanın yarısı o, yarısı bu
  • yarım kalmak
  • yarım kulak dinlemek
  • yarım sağ etmek
  • yarım sol etmek

Birleşik Kelimeler: yarımada, yarım adam, yarım ağız, yarım akıllı, yarım altın, yarım asalak, yarım ay, yarım ayak, yarım baş ağrısı, yarım boy, yarım daire, yarım doğru, yarım kafiye, yarım kanatlılar, yarım kubbe, yarım küre, yarım mesai, yarım pabuçlu, yarım pansiyon, yarım seren, yarım uyak, yarım yamalak, yarım yırtık

ARSIZ

[sıfat]

  • Utanması, sıkılması olmayan, yılışık, yüzsüz (kimse)

    Arsız ve aptal mahalle çocuğu rolüne çıkmıştı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Açgözlü davranan (kimse)

[mecaz]

  • Kolayca üreyebilen (bitki)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arsızın yüzüne tükürmüşler, "yağmur yağıyor" demiş

Birleşik Kelimeler: arsız arsız, dayak arsızı, tokat arsızı

MAYIS (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Yılın beşinci ayı

[isim]

[halk ağzında]

  • Taze sığır dışkısı

    Küçük kızların mayıs kokan toprak sofalarda yetiştirdikleri koza sepetleri... - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: mayıs böceği, mayıs böcekleri

RADYO (Kelime Kökeni: Fransızca radio)

[isim]

  • Elektrik dalgalarının özelliğinden yararlanarak seslerin iletilmesi sistemi
  • Elektrik dalgalarıyla düzenli olarak yayın yapan istasyon ve bu istasyonun programlarını düzenlemekle görevli kuruluş
  • Bu istasyonun yayınlarını alan araç

Birleşik Kelimeler: radyo etkinliği, radyoevi, radyo gazetesi, radyo istasyonu, radyo muhabiri, radyo oyunu, radyo taksi, radyo yayını, özel radyo, yerel radyo

SOMYA (Kelime Kökeni: Fransızca sommier)

[isim]

  • Şilteyi taşımaya ve ona esneklik vermeye yarayan yaylı kerevet

    Onu uyandıran hafif bir somya gıcırtısı olmuştu. - Sait Faik Abasıyanık