YONTUCULUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
YONTUCULUK harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli YONTUCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
TOYCU12,
KONUT
-
İnsanların içinde yaşadıkları ev, apartman vb. yer, mesken, ikametgâh
Kimsenin konutuna dokunulamaz. - Anayasa
Birleşik Kelimeler: konut belgesi, konut dokunulmazlığı, konut fonu, konut kredisi, prefabrik konut, saray konut, sosyal konut, toplu konut
- Ön doğru: Eukleides'in `Bir noktadan bir doğruya ancak bir paralel çizilebilir.` yolundaki konutu gibi
KUTLU
-
Uğurlu
İşte akşam oldu, bizim artık her yer / Doldur kutlu ellerinle kadehimi - Ahmet Muhip Dranas
Ata Sözleri ve Deyimler
- kutlu gün doğuşundan bellidir
- kutlu olsun
KUTNU (Kelime Kökeni: Arapça ḳuṭnī)
-
Pamuk veya ipekle karışık pamuktan dokunmuş kalın, ensiz kumaş türü
Kutnu kumaş dökülmüş, şala kim bakar / Ger Ali'nin kurşunu dağları yakar - Halk türküsü
KULUN
- Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu
Ata Sözleri ve Deyimler
- kulun atmak
NUTUK (Kelime Kökeni: Arapça nuṭḳ)
-
Söz, konuşma
Onun nutkundan sonra bu meselenin artık münakaşa edilmemesi, bitmesi lazımdı. - Memduh Şevket Esendal
- Söylev
Ata Sözleri ve Deyimler
- nutku tutulmak
- nutuk atmak (veya çekmek)
- nutuk vermek
NUKUT (Kelime Kökeni: Arapça nuḳūd)
- Paralar
OTLUK
- Otu bol olan yer
- Kış için kurutulmuş ot yığını
- Ot konulan yer
ONLUK
- On birimden, on parçadan oluşan
-
On üzerinden tam not alan
Onluk bir öğrenci.
-
On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para
Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: onluk bozma
TOKLU
- Bir yıllık kuzu
TONLU
- Yumuşak
Birleşik Kelimeler: tonlu ünsüz, tonlu vurgu
TULUK
-
Tulum
Kar tuluğundan çıkarılıp sıcak yapağıya sarıldığı zaman Adil Gazi biraz konuşabiliyordu. - Nezihe Araz
UNLUK
- Değirmende unun biriktiği yer
- Ekmek fırınlarında unların bulunduğu bölüm, un deposu
- Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)
KUYTU
-
Issız, sessiz ve göze çarpmayan, tenha (yer)
Kahvenin kuytu bir köşesinde bağıra bağıra konuşuyorlardı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Uğrak olmayan, içerlek, sapa (yer)
Dükkân kuytu yerde olduğundan işlemiyor.
- Güneş ışığı veya rüzgâr almayan (yer)
KOYUN
- Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries)
- Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- koyun can derdinde, kasap yağ derdinde
- koyun gibi
- koyun kaval dinler gibi dinlemek
- koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler
Birleşik Kelimeler: koyun bakışlı, koyun baklası, koyun dede, koyun eti, koyungöbeği, koyungözü, koyun mantarı, koyunyünü, kıvırcık koyun, Asya koyunu, bozkır koyunu, merinos koyunu, yaban koyunu
-
Kollar arası, kucak
Ninem bizde bulunduğu zamanlar onun koynundan başka bir yerde yattığımı hiç bilmem. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Göğüsle giysi arası
Kesesini koynunda taşır.
-
Koruyucu, şefkatli çevre
Hepimiz bu yurdun koynunda yetiştik.
Ata Sözleri ve Deyimler
- koynuna almak
- koynuna girmek
- koynunda yılan beslemek
Birleşik Kelimeler: koyun koyuna, koyun otu, yüzükoyun
KOYUT
- Ön doğru