YOKSULLAŞMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

YOKSULLAŞMAK harflerini içeren 7 harfli 29 kelime bulunuyor. 7 harfli YOKSULLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

OYLAŞMA14, SOKUŞMA14, UYLAŞMA14, KOKUŞMA13, KOŞULMA13, OLUŞMAK13, SOYULMA13, KOYULMA12, OYULMAK12, OKŞAMAK12, SOYLAMA12, ULAŞMAK12, OYLAMAK11, OLUMSAL11, SOLUMAK11, SOKULMA11, YOKLAMA11, YOLLAMA11, YALAMUK11, KAMUSAL10, MUSALLA10, MUSAKKA10, SOLLAMA10, SULAMAK10, KOKLAMA9, KOLLAMA9, KAKAOLU9, MUALLAK9, OKLAMAK9

KOKLAMA

[isim]

  • Koklamak işi

KOLLAMA

[isim]

  • Kollamak işi

    Bu plan üzerinde anlaştılar, sırlarını kimseye sızdırmadılar ve fırsat kollamaya başladılar. - Necip Fazıl Kısakürek

KAKAOLU

[sıfat]

  • İçinde kakao bulunan

Birleşik Kelimeler: kakaolu kek

MUALLAK (Kelime Kökeni: Arapça muʿallaḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Asılmış, asılı

[mecaz]

  • Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış

    Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muallakta olmak (veya kalmak)

OKLAMAK

[nesnesiz]

  • Ok gibi fırlamak

[-i]

  • Okla vurmak

KAMUSAL

[sıfat]

  • Kamu ile ilgili

    Bu dönemin siyasal ve kamusal yaşamında en büyük sarsıntı dış olaylar ve savaşlardan geliyordu. - Metin And

Birleşik Kelimeler: kamusal alan

MUSALLA (Kelime Kökeni: Arapça muṣallā)

[isim]

[din bilgisi]

  • Namazgâh
  • Camilerde cenaze namazı kılınan yer

Birleşik Kelimeler: musalla taşı

MUSAKKA (Kelime Kökeni: Arapça musaḳḳā)

[isim]

  • Ufak parçalar biçiminde doğranmış sebzelerin, kuşbaşı et veya kıyma ve soğanla pişirilmesiyle yapılan bir yemek

    Patlıcan musakkası. Kabak musakkası.

SOLLAMA

[isim]

  • Sollamak işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sollama yapmak

SULAMAK

[-i]

  • Toprak, bitki, hayvan vb.ne su vermek

    Babası çiçekleri suluyor ve öksürüyordu. - Peyami Safa

  • Hayvana su vermek, suvarmak

[argo]

  • Para ödemek, vermek, harcamak

    Sabah sabah beş milyon lirayı suladık.

OYLAMAK

[-i]

  • Oya koymak veya oya sunmak

OLUMSAL

[sıfat]

[felsefe]

  • Olması kadar olmaması da mümkün bulunan, zorunlu karşıtı

SOLUMAK

[nesnesiz]

  • Nefes alıp vermek

    Soluduğum duman havaya karışırken aniden, kendiliğinden, küçük, bit kadar küçücük bir fikir geldi aklıma. - Elif Şafak

  • Sık ve kesik soluk alıp vermek

    Devlerle güreşmiş gibi soluyordu. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • Zorlanmak, gücünün hepsini harcamak

    Otomobil soluyarak Kırmızıtepe'ye tırmanmaya başladı. - Halide Edip Adıvar

SOKULMA

[isim]

  • Sokulmak işi

YOKLAMA

[isim]

  • Yoklamak işi, kontrol

    Müdür sıkı bir kasket yoklaması yapıyor, kapıdan kuş uçurtmuyordu. - Rıfat Ilgaz

  • Bir topluluğu oluşturan üyelerin belli bir zaman ve yerde bulunup bulunmadığını anlamak için yapılan sayma işlemi

    Okulda sınıf yoklaması. Asker yoklaması. Emekli yoklaması.

  • Okullarda öğrencilerin bilgisini anlamak için yapılan sınav

    Yazılı yoklama. Sözlü yoklama.

[hukuk]

  • Yeter sayı tespiti

Birleşik Kelimeler: yazılı yoklama, askerlik yoklaması, göz yoklaması, nabız yoklaması