Yok ile Başlayan Kelimeler
YOK ile başlayan 31 kelime bulunuyor. Başında YOK olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Yok kelimesinin anlamı nedir? Yok ile biten kelimeler. İçinde yok olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
YOKSULLAŞTIRMAK25
14 Harfli Kelimeler
YOKSULLAŞTIRMA24
12 Harfli Kelimeler
YOKSULLAŞMAK21
11 Harfli Kelimeler
YOKSULLAŞMA20
10 Harfli Kelimeler
YOKOĞLUYOK25, YOKUMSAMAK17
9 Harfli Kelimeler
YOKSUZLUK18, YOKLAMACI17, YOKUMSAMA16, YOKSUNLUK15, YOKSULLUK15, YOKLATMAK13, YOKLANMAK13
8 Harfli Kelimeler
YOKUŞSUZ20, YOKÇULUK16, YOKSUNLU14, YOKLATMA12, YOKLANMA12, YOKLAMAK12
7 Harfli Kelimeler
YOKUŞÇU18, YOKUŞLU15, YOKLAMA11
6 Harfli Kelimeler
YOKSUZ14, YOKSUL11, YOKSUN11, YOKLUK10
5 Harfli Kelimeler
YOKÇU12, YOKUŞ12, YOKUM10, YOKSA9
3 Harfli Kelimeler
YOK
- Bulunmayan, mevcut olmayan (nesne, kimse vb.), var karşıtı
-
Olmayan, bulunmayan şey
Sen yoktan anlamaz mısın?
-
Yasak
İçki, sigara yok.
-
`Hayır` anlamında kullanılan bir söz
Geldiler mi? -Yok, daha gelmediler.
-
Birbirine karşıt iki cümleden, ikincisinin başına getirilen bir söz
Verdiler, ne âlâ; yok vermediler, döner gelirsin.
-
Birinin söylediği sözlerden genelde kuşkulanıldığında veya sözler hafifsendiğinde kullanılan bir söz
Yok kâğıdı kalmamış, yok mürekkebi iyi değilmiş, hasılı bir alay bahaneler!
Yok ben seni adam ettim, yok haddini bil, yok üstümüze düşeni yapalım. - Attila İlhan
-
Savunulan bir düşünceyi doğrulayan sözün başına getirilir
Yok, doğrusu iyi adam, kim ne derse desin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yok ananın örekesi
- yok canım
- yok devenin başı (veya pabucu veya nalı)
- yok etmek
- yok oğlu yok
- yok olmak
- yok satmak
- yoktan var etmek
- yokum
- yok yok
Birleşik Kelimeler: yok pahasına, yok yere, yok yoksul, yok yılı, vara yoğa, varı yoğu, hiç yoktan
YOKSA
-
`Aksi takdirde` anlamında kullanılan bir söz
Ver diyorum sana yoksa yersin dayağı. - Memduh Şevket Esendal
-
Sayılan ihtimallerin dışında bir ihtimali bildirmek için kullanılan bir söz
Yıllardan ya 41 ya 42 yoksa savaşın biteceğine yakın mı? İstanbul'a yeni gelmişim. - Attila İlhan
-
Endişe, merak, umut gibi duyguları güçlü biçimde anlatmak için kullanılan bir söz
Yoksa gelmeyecek misin?
YOKLUK
-
Yok olma, bulunmama durumu, adem, ademiyet, fıkdan, gaybubet
Bin bu derde, yokluğa ve tehlikeye rağmen, gönül avlayan bir Bursa baharı idi. - Tarık Buğra
-
Fakirlik, yoksulluk
Beni külfete sokma, şimdi ben yokluktayım. - Ahmet Kabaklı
- Hiçlik
Ata Sözleri ve Deyimler
- yokluk çekmek
Birleşik Kelimeler: yokluk eki, adam yokluğunda
YOKUM
- `söz edilen yerde değilim` anlamında kullanılan bir söz
- bazı iskambil oyunlarında oyuncunun oyuna girmeyeceğini belirten söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- yok ananın örekesi
- yok canım
- yok devenin başı (veya pabucu veya nalı)
- yok etmek
- yok oğlu yok
- yok olmak
- yok satmak
- yoktan var etmek
- yok yok
YOKLAMA
-
Yoklamak işi, kontrol
Müdür sıkı bir kasket yoklaması yapıyor, kapıdan kuş uçurtmuyordu. - Rıfat Ilgaz
-
Bir topluluğu oluşturan üyelerin belli bir zaman ve yerde bulunup bulunmadığını anlamak için yapılan sayma işlemi
Okulda sınıf yoklaması. Asker yoklaması. Emekli yoklaması.
-
Okullarda öğrencilerin bilgisini anlamak için yapılan sınav
Yazılı yoklama. Sözlü yoklama.
- Yeter sayı tespiti
Birleşik Kelimeler: yazılı yoklama, askerlik yoklaması, göz yoklaması, nabız yoklaması
YOKSUL
-
Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), parasız, yoksuz, varlıksız, variyetsiz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı
O kadar yoksulmuş ki rüyasında bile eline para değmemiş. - Elif Şafak
-
İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz
Yazılarını okudum, sözlerini dinledim, bilgice onu biraz yoksul buldum. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: yok yoksul, fırsat yoksulu
YOKSUN
- Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken, mahrum
Ata Sözleri ve Deyimler
- yoksun bırakmak (veya etmek veya kılmak)
- yoksun kalmak
- yoksun olmak
Birleşik Kelimeler: akıldan yoksun
YOKLATMA
- Yoklatmak işi
YOKLANMA
-
Yoklanmak işi
Roman, bu sav sözleri doğrulayacak kara bir ortamın yoklanması sayılabilir. - Selim İleri
YOKLAMAK
-
Dokunarak incelemek
Hem kendimi hem etrafımda gördüğüm eşyayı elimle yokladım. - Refik Halit Karay
- Bakmak, gözden geçirmek, kontrol etmek
-
Durum, bilgi, niyet vb.ni belirlemeye veya anlamaya çalışmak
Kalbimi ne zaman yokladımsa ona dair bir iz bulamadım. - Sermet Muhtar Alus
-
Ziyaret veya sağlığını sormak amacıyla birine gitmek
Ara sıra da birimizden biri yukarı çıkarak Sevim'i yokluyordu. - Reşat Nuri Güntekin
-
Ara sıra etkisini göstermek
İlaç aldığım hâlde ağrılarım yine beni yokluyor.
-
Aramak, araştırmak
Odaların köşe bucağını yoklamaya başladılar. - Memduh Şevket Esendal
YOKÇU
- Nihilist
YOKUŞ
-
Aşağıdan yukarıya gittikçe yükselen eğimli yer, iniş karşıtı
Birimiz istasyon rampalarında yan gelirken birimiz yokuşlarda çabalar. - Arif Nihat Asya
Birleşik Kelimeler: yokuş aşağı, yokuş yukarı
YOKLATMAK
- Yoklama işini yaptırmak
YOKLANMAK
- Yoklama işine konu olmak
YOKSUNLU
- Yokluk bildiren