YEŞİLHİSAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
YEŞİLHİSAR harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli YEŞİLHİSAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YAHŞİ14,
İLERİ
- Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
-
Bir şeyin ulaşılacak yönü
Yolun ilerisi düz.
- Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra
-
Önde bulunan
İleri karakol. İleri hat.
-
Doğrusundan daha çok gösteren (saat)
Saat beş dakika ileridir.
-
Benzerlerini geride bırakmış
İleri fikirler.
-
Öne doğru, ileri doğru
Masayı biraz ileri çekelim.
-
`Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk
- Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön
Ata Sözleri ve Deyimler
- ileri (veya ileriye) gitmek
- ileri almak
- ileri atılmak (veya çıkmak)
- ileri geçmek
- ileri gelmek
- ileri götürmek
- ilerisine gitmek
- ileri sürmek
- ileri varmak
- ileriyi görmek
Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites
İRSAL (Kelime Kökeni: Arapça irsāl)
- Gönderme
İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)
- Akıtma
RİYAL (Kelime Kökeni: İspanyolca real)
- Pesetanın dörtte biri değerinde İspanyol parası
- İran, Katar, Suudi Arabistan, Umman ve Yemen'de kullanılan para birimi
YERLİ
-
Taşınamayan, başka yere götürülemeyen
Yerli dolap. Yerli sedir.
-
Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan
Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Belli bir bölgede yetişen, otokton
Yerli muz. Yerli meyve.
- Bir yerin ilk sakini olan, otokton
-
Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan
Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti. - Eflâtun Cem Güney
- Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad
Birleşik Kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli
SİYER (Kelime Kökeni: Arapça siyer)
- Hz. Muhammed'in hayatını anlatan kitap
SEYİR (Kelime Kökeni: Arapça seyr)
-
Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş
Yaşayacak fazla zamanları olmayan bazı dâhiler, olgunluklarını hayatın normal seyrinden çok evvel tamamlamış oluyorlar. - Asaf Halet Çelebi
- Kara taşıtlarının belli bir güzergâhta ilerlemesi
- Özellikle gemilerin belli bir rotayı takip ederek yolculuk etmesi
- Bir yerden başka bir yere gitmek için yola çıkma
-
Eğlenmek için bakma, hoşlanarak bakma, temaşa
Tevfik, orta oyununa çıkınca seyrine en sık gidenlerden birisi Selim Paşa'nın karısı oldu. - Halide Edip Adıvar
-
Bakıp eğlenecek şey, eğlendirici durum
Bundan âlâ seyri nerede bulacak garipler? - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- seyre çıkmak
- seyre dalmak
Birleşik Kelimeler: seyredilmek, seyretmek, seyreylemek, seyrüsefer, kıyı seyri, sahil seyri
ŞAİRE (Kelime Kökeni: Arapça şāʿire)
- Kadın şair
HAİLE (Kelime Kökeni: Arapça hāʾile)
-
Çok acıklı olay
Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Manzum biçimde yazılmış trajedi
İHALE (Kelime Kökeni: Arapça iḥāle)
- İş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihale etmek
- ihaleye çıkarılmak
İLAHÎ (Kelime Kökeni: Arapça ilāhī)
-
Ey Allah'ım
Ruhumun senden İlahi, şudur ancak emeli / Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli - Mehmet Akif Ersoy
-
`Bu ne hâl, ne tuhaf` gibi şaşma, sitem bildiren bir söz
İlahi Eda abla! Güzele bakmanın sevap olduğunu bilmez misin sen? - Necati Cumalı
-
Tanrı'yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla okunan nazım
Bütün gün genç kızlar ilahiler söylemişlerdi. - Çetin Altan
-
Tanrı ile ilgili olan, Tanrı'ya özgü olan, tanrısal, lahuti
Bakınız ki yalnız Allah'tan olan ve ilahi olan ümidiniz ölmesin! - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Çok güzel, mükemmel
Minarecilikte biz gerçekten ilahi bir hüner göstermişizdir. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: takdiriilahi
İLAHE (Kelime Kökeni: Arapça ilāhe)
- Tanrıça
RAHLE (Kelime Kökeni: Arapça raḥle)
-
Üzerinde kitap okunan, yazı yazılan, bazıları açılıp kapanabilen alçak, küçük masa
İlk defa yeni usul bir rahleye oturtuldum. - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: rahleitedris
SİLİŞ
- Silme işi
SERİŞ
- Serme işi