YEĞİN ile Oluşan Kelimeler (YEĞİN Kelime Türetme)
YEĞİN harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. YEĞİN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Yeğin kelimesinin anlamı nedir? Yeğin ile başlayan kelimeler. İçinde yeğin olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
YEĞNİ14,
4 Harfli Kelimeler
EĞİN11, İĞNE11, NİYE6, YENİ6, YİNE6
3 Harfli Kelimeler
YEĞ12, İYE5, NEY5, YEN5
2 Harfli Kelimeler
İĞ9, EY4, YE4, EN2, İN2, NE2
EN
-
Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı
Kumaşın eni. Yolun eni. Kâğıdın eni.
- Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret
-
Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime
En iyi adamını yollamış buraya. - Ahmet Ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- en kötü günümüz böyle olsun
Birleşik Kelimeler: en aşağı, en azından, enberi, enöte
İN
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk
- Mağara
Ata Sözleri ve Deyimler
- in gibi
- İnsan
Ata Sözleri ve Deyimler
- in cin
- in cin top oynamak
- in cin yok
- in misin, cin misin
NE
- Türk alfabesinin on yedinci harfinin adı, okunuşu
- Neon elementinin simgesi
- Hangi şey
-
Her şey
Ne görse ister. Kimin nesi varsa. Ne isterse yapar.
-
Birçok şey
Neler söylüyor? İnsan aklı neler keşfediyor?
-
Hangi
Güzel heykel, ne yandan bakarsan, ne yana çevirirsen gene güzeldir. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Nasıl
Bu ne kıyafet?
-
Neden
Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun? - Burhan Felek
-
Şaşma veya abartı bildiren bir söz
Ne sıcak, ne sıcak! Ne güzel çiçekler! Ne kaba adam!
-
`Sana ne, bana ne` gibi sorularda `ne ilgisi var` anlamına gelen bir söz
Zahmeti ben çekeceğim, sana ne?
-
Soru biçiminde şaşma bildiren ünlem
Ne, yıkıldı ha!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle
Birleşik Kelimeler: ne âlâ, neme gerek, neme lazım
EY
-
Kendisine söz söylenilen kimse veya kimselerin dikkati çekilmek istendiğinde adın başına getirilen ve uzatılabilen bir seslenme sözü
Ey arkadaş!
-
Usanç anlatan bir seslenme sözü
Ey, artık çok oluyorsun!
YE
- Türk alfabesinin yirmi sekizinci harfinin adı, okunuşu
İYE
- Kendisinin olan bir şeyi, yasaya uygun olarak dilediği gibi kullanabilen kimse, sahip
- Veli
Ata Sözleri ve Deyimler
- iyesi olmak
NEY (Kelime Kökeni: Farsça ney)
-
Klasik Türk müziğinde ve özellikle tekke müziğinde yer alan, kaval biçiminde, yanık sesli, kamıştan yapılmış, üflemeli bir çalgı
Bu ücra ve metruk sarayda yalnız arada sırada bir Türk gencinin neyi işitiliyor. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ney üflemek (veya üfürmek)
YEN
-
Giysi kolu
Yalnız ellerini yıkadı, kuruladı, yenlerini indirdi. - Ömer Seyfettin
- Yılanyastığıgiller, muzgiller vb. bitki familyalarında, çiçeklerin üzerinde bir örtü gibi duran ve çoğu renkli olan bir çiçek yaprağı
- Japonya para birimi
NİYE
-
Niçin, neden
Böyle hiddetlenecektin, niye razı oldun? - Ahmet Kabaklı
YENİ
-
Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı
Yeni giysi. Yeni ayakkabı.
-
Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan
Yeni haber. Yeni moda.
-
En son edinilen
Yeni eve taşındık.
-
İşe henüz başlamış
Yeni öğrenci. Yeni asker.
-
O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan
Yeni bir buluş. Yeni bir düşünce.
-
Tanınmayan, bilinmeyen
Yeni imzalara rastlıyoruz.
-
Daha öncekilerden farklı olan
Yeni ihtiyaçlarımız var.
-
Eskisinin yerine gelen
Yeni vali çok çalışkanmış.
-
Biraz önce, çok zaman geçmeden
Yeni tanıştığım orman uzmanları çok nazik ve kibar insanlardı. - Çetin Altan
Birleşik Kelimeler: yeni ay, yenibahar, yeni baştan, Yeni Çağ, yeniçeri, yeni dalga, yenidoğan, yenidünya, Yeni Dünya, yeni Eflatuncu, yeni eleştirici, yeni gerçekçi, yeni gümüş, yeni izlenimci, yeni sene, yeni Türk harfleri, yeni yazı, yeni yeni, yeni yetme, yeni yıl
YİNE
-
Yeniden, bir daha, tekrar, gene
Yine beni unuttu, ağaçlıklar arasına yürüdü. - Ahmet Kabaklı
- Öyle de olsa, öyle olmasına karşılık
-
Buna rağmen, bununla birlikte
Kocası için saçını süpürge etti yine de yaranamadı. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu
İĞ
- Pamuk, yün vb.nden iplik eğirmekte kullanılan, ortası şişkin, iki ucu sivri ve çengelli olan, ağaçtan yapılmış araç, eğirmen, kirmen
- İğ iplik
- Araba okunun ekseni
- Değirmen taşının ortasında bulunan ve yukarıdaki üst taşa geçen demir eksen
Birleşik Kelimeler: iğ ağacı, iğ iplik, iğ yağı
EĞİN
- Arka, sırt
-
Beden, vücut
Büyüdüm çabuk / Entarim eğnime dar - Behçet Necatigil
- Boy bos, endam
İĞNE
- Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç
-
İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç
Çengelli iğne. Toplu iğne.
- Toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri başlı, renkli bir türü
- Genellikle kadınların süs olarak elbiselerinin göğüs, yaka vb. yerlerine taktıkları süs eşyası
-
Bazı araçların ucu sivri parçaları
Pusula iğnesi.
-
Bazı böceklerin kendilerini savunmak için kullandıkları organ
Arının iğnesi. Akrebin iğnesi.
- Oltanın ucundaki küçük çengel
- Dokunaklı söz
- Bitkilerde yumurtacıkla tepecik arasındaki sapçık
- Kas veya damar yoluyla vücuda sıvı bir ilacı basınçla vermek amacıyla enjektör ucuna takılan, boru biçiminde, ucu keskin metal araç
Ata Sözleri ve Deyimler
- iğne atsan yere düşmez
- iğne ile kuyu kazmak
- iğne ipliğe dönmek
- iğne olmak
- iğne üstünde oturmak
- iğne yapmak (veya vurmak)
- iğne yemek
- iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır
- iğne yutmuş ite (veya maymuna) dönmek
Birleşik Kelimeler: iğne ardı, iğne deliği, iğne oyası, iğne yaprak, iğne yastığı, iğneden ipliğe, çatal iğne, çatallı iğne, çengelli iğne, kancalı iğne, karaiğne, mıknatıslı iğne, toplu iğne, ağ iğnesi, çengel iğnesi, çobaniğnesi, deniziğnesi, dikiş iğnesi, hanım iğnesi, insülin iğnesi, kravat iğnesi, olta iğnesi, şeytaniğnesi, yelken iğnesi, yılaniğnesi, yorgan iğnesi
YEĞ
-
Bir başkasından daha çok beğenilip tercih edilen, üstün görülen, müreccah
Bülbül olup dili yüzünden çekmek, kanarya olup dili yüzünden çekmemekten yeğdir. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- yeğ tutmak