Yem ile Başlayan Kelimeler
YEM ile başlayan 36 kelime bulunuyor. Başında YEM olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Yem kelimesinin anlamı nedir? Yem ile biten kelimeler. İçinde yem olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
YEMİŞLENMEK18,
10 Harfli Kelimeler
YEMİŞÇİLİK19, YEMİŞLENME17, YEMEKÇİLİK16
9 Harfli Kelimeler
YEMLİKSİZ16, YEMEKHANE16, YEMLENMEK13, YEMEKALTI13
8 Harfli Kelimeler
YEMİŞÇİL17, YEMYEŞİL16, YEMİNSİZ15, YEMEKSİZ15, YEMİŞLİK14, YEMENİCİ14, YEMCİLİK14, YEMLENME12, YEMLEMEK12, YEMLİKLİ11, YEMENİLİ11, YEMEKLİK11
7 Harfli Kelimeler
YEMİŞÇİ16, YEMİŞEN13, YEMİŞLİ13, YEMLEME11, YEMİNLİ10, YEMENLİ10, YEMEKLİ10
6 Harfli Kelimeler
YEMENİ9, YEMLİK9
5 Harfli Kelimeler
YEMCİ11, YEMİŞ11, YEMEK8, YEMİN8
4 Harfli Kelimeler
YEME7
3 Harfli Kelimeler
YEM6
YEM
-
Hayvan yiyeceği
Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı. - Fikret Otyam
-
Kuş ve balık tutmak için tuzağa bırakılan, oltaya takılan yiyecek veya yiyecek görüntüsündeki nesne
Orfozun görünmesiyle yemin kaybolması bir oldu, çocuğun da kolu koparılırcasına sarsıldı. - Halikarnas Balıkçısı
- Ağızotu
- Birini aldatabilmek için hazırlanmış düzen, kullanılan kimse veya şey
- Rüşvet
- Kumarda ütülecek kimseye oyunun başında bilinçli olarak kazandırılan para
Ata Sözleri ve Deyimler
- yem dökmek (veya koymak)
- yem istemez, su istemez
- yem kestirmek
- yem olmak
Birleşik Kelimeler: yem borusu, yem torbası, yem verimi, ak yem, balast yem, kesif yem, balık yemi, bitiriş yemi, hayvan yemi, kuşyemi, kuş yemi, papağanyemi, silo yemi, tahıl yemi, tavuk yemi
YEME
-
Yemek işi
Aliş'e de buyur ettiler, ekmek, peynir ve üzümden ibaret yemeklerini yemeye koyuldular. - Halikarnas Balıkçısı
-
Yiyecek
Bu ay yeme masrafımız çok oldu.
Birleşik Kelimeler: yeme içme
YEMEK
-
Yemek yeme, karın doyurma işi
Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. - Necati Cumalı
-
Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek
Yemekten sonra lokantalı vagondan birer de kahve getirttiler. - Memduh Şevket Esendal
- Günün belli saatlerinde yenilen besin
-
Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- yemek çıkarmak
- yemek seçmek
- yemek vermek
- yemek yemek
Birleşik Kelimeler: yemekaltı, yemek borusu, yemek dolabı, yemek duası, yemekhane, yemek hizmeti, yemek listesi, yemek masası, yemek odası, yemek salonu, yemek tablası, yemek takımı, alaminüt yemek, ana yemek, başyemek, hazır yemek, seçmeli yemek, seçmesiz yemek, sulu yemek, ev yemeği, güveyi yemeği, iftar yemeği, kuşluk yemeği, orospu yemeği, öğle yemeği, ölü yemeği, sahur yemeği, tencere yemeği
-
Ağızda çiğneyerek yutmak
Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor. - Burhan Felek
-
Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
Neclâ onun böyle kendinden geçercesine çalıştığını gördükçe üzüntüden tırnaklarını yiyor. - Haldun Taner
-
Isırmak
Sivrisinekler çocuğun kollarını yemiş.
- Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak
-
Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
Kendini topladı ama fena yerinden gagayı yedi sanırım... - Memduh Şevket Esendal
-
Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek
Haram yemek. Rüşvet yemek.
-
Harcamak, tüketmek, bitirmek
Mirası sen yedin, zahmeti ben çekiyorum diye latife ediyordu. - Memduh Şevket Esendal
- Yasal yoldan cezalandırılmak
-
Birine alacağını vermemek, ödememek
Bu adam benim yüz bin liramı yedi.
-
Başkasının parasını harcamak
Dalkavuklar çok parasını yemişler.
-
Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek
Yapımına başlanan bu yapı günde 5 ton çimento yiyor.
-
Sürekli üzmek, tedirgin etmek
Bu dert beni yiyor.
- Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek
-
Kandırmak
Bizi yemek, sana mı kaldı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yediği naneye bak!
- yediği önünde, yemediği ardında
- yedikleri içtikleri ayrı gitmemek
- yedirip içirmek
- ye kürküm ye!
- yemeden içmeden
- yeme de yanında yat
- yiyip bitirmek
- yiyip içmek
Birleşik Kelimeler: mirasyedi, otyiyenler, balyemez, etyemez, hüryemez, varyemez, karıncayiyen
YEMİN (Kelime Kökeni: Arapça yemīn)
- Ant
Ata Sözleri ve Deyimler
- yemin etmek
- yemin etsem başım ağrımaz
- yemini basmak
- yemin içmek
- yemin verdirmek (veya ettirmek)
- yemin vermek
Birleşik Kelimeler: yemin billah, yemin kasem, yemin töreni
YEMENİ (Kelime Kökeni: Arapça yemenī)
-
Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent
Genç, güzel aşçı kadının dört örgülü uzun saçları siyah bir yemeni ile örtülüydü. - Aka Gündüz
-
Bir tür hafif ve kaba ayakkabı
Hacı, ayağından yemenisini çıkardı, arabadan uzattı. - Memduh Şevket Esendal
YEMLİK
-
Hayvanlara yem verilen yer veya kap
Bir avuç arpa fazla atar yemliğine, bir kamçı eksik vurur. - Abbas Sayar
-
Yem için ayrılan
Yemlik ot.
- Rüşvet, arpalık
- Karşılıksız geçim sağlanan yer veya kimse
- Kumarda kandırılıp parası alınan kimse
Birleşik Kelimeler: yemlik arpa
YEMİNLİ
-
Açıklamasını yemin ederek yapan
Yeminli tanık.
- Bir şeyi yapmaya veya yapmamaya yemin etmiş kimse
- Bazı mesleklerde işini doğru yapacağına dair noter veya odalardan onay almış olan (kimse)
YEMENLİ
- Yemen halkından olan kimse
YEMEKLİ
-
Yemek de yenilen
Yemekli nişan.
-
Yemek de verilen
Yemekli parti.
Birleşik Kelimeler: yemekli vagon
YEMLİKLİ
-
Yemliği olan
Şu gördüğün yer için her ne söylesen caiz / Ahırdan farkı o yemliklidir bu yemliksiz - Mehmet Akif Ersoy
YEMENİLİ
-
Yemeni takmış olan
Başı yemenili, cılız bir kız çocuğu kahvelerden birine girdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
YEMEKLİK
-
Yemek yapmakta kullanılan
Yemeklik zeytinyağı.
-
Yemek için ayrılan
Yemeklik buğday.
- Yiyecek şey, yiyecek maddesi
YEMLEME
- Yemlemek işi
- Tuzağa veya oltaya takılan yem
-
Bir kimseyi elde edecek, kandıracak biçimde davranma
Hacı Ömer, beni bir kere de bir söz rüşveti ile yemlemeye çalıştı. - Reşat Nuri Güntekin
- Ağızotu
YEMCİ
- Yem satan kimse
YEMİŞ
-
Meyve
Ben biraz zeytin, biraz salata, biraz patates, biraz da yemişle doyarım. - Burhan Felek
- İncir
Birleşik Kelimeler: karayemiş, koca yemiş, kuru yemiş, keçi yemişi