YAĞDIRILMA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
YAĞDIRILMA harflerini içeren 4 harfli 42 kelime bulunuyor. 4 harfli YAĞDIRILMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Yağdırılma ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Yağdırılma olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
YAĞI14,
ARLI
-
Namuslu, utangaç, sıkılgan
Ağaların yiğittir, arlıdır, oğul! - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- arlı arından, huylu huyundan vazgeçmez
ARMA (Kelime Kökeni: İtalyanca arma)
- Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)
- Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı
Ata Sözleri ve Deyimler
- arma donatmak
- arma soymak
- arma uçurmak (veya budatmak)
ALMA
- Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız
- Bir iş adamının veya profesyonel sporcunun para karşılığı başka bir işe veya kulübe geçmesi, transfer
Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı
AMAL (Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)
- İşler, işlemler
Birleşik Kelimeler: amalierbaa
LAMA (Kelime Kökeni: Fransızca lama)
- Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan
- Tibetlilerde ve Moğollarda Buda rahibi
Birleşik Kelimeler: dalay lama
- Küçük maden veya cam şerit
MALA (Kelime Kökeni: Farsça māle)
- Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı sıvama aracı
ARYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)
- Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça
ARDA
- İşaret olarak yere dikilen çubuk
- Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem
- Ardıl
AYLA
- Hale
- Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi
Birleşik Kelimeler: ışık aylası
AYAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyār)
-
Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu
Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi.
-
Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü
Memleket saat ayarı.
- Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi
-
Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü
Kalorifercinin ayarı yok, ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor.
-
Değer, derece
Biz, telif eser ayarında bir sanat kıymeti taşıyan tercümelere teşekkür edelim. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayar almak
- ayar etmek
- ayar vermek
Birleşik Kelimeler: ayarı bozuk, aklı tam ayar, balans ayarı, saat ayarı
AYAL (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyāl)
-
Karı, eş
Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir - Orhan Veli Kanık
ALIM
- Alma işi
- Kurum, çalım, gurur
-
Çekicilik
O ne eda, o ne alım, o ne çalım! - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: alım çalım, alım satım, dış alım, ön alım, spot alım, zor alım, destekleme alımı
ALAY
-
Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk
Düğün alayı. Fener alayı.
- Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej
-
Hayvan topluluğu
Bizim alayımız leylek alayı / Havada uçarız dolayı dolayı - Halk türküsü
-
Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu
Topçu alayı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- alaya çıkmak
Birleşik Kelimeler: alay alay, alay beyi, alaybozan, alay malay, bir alay, miralay, bayram alayı, cenaze alayı, düğün alayı, fener alayı, gelin alayı, gidiş alayı, kılıç alayı, mevlit alayı, muhafız alayı, sürre alayı, süvari alayı
- Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma
Ata Sözleri ve Deyimler
- alaya almak
- alaya bozmak
- alaya vurmak
- alay etmek
- alay geçmek
- alay gibi gelmek
Birleşik Kelimeler: alay yollu
DARA (Kelime Kökeni: İtalyanca tara)
- Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı
- Terazide dengeyi sağlamak için hafif gelen kefeye ağırlık olarak konulan taş, demir, çivi vb., abra
- İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı
Ata Sözleri ve Deyimler
- darasını almak
- darasını düşmek
- daraya atmak (veya çıkarmak)
YARA
-
Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik
Yaranı tımar ettiler mi? - Nazım Hikmet
-
Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık
Geminin omurgasındaki yara.
- Vücutta işlemekte olan çıban
-
Dert, üzüntü, acı
Bu yarayı deşmeyin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yara açmak
- yara almak
- yara işlemek
- yara kapanmak
- yarasını deşmek
- yarası olan gocunur (veya gocunsun)
- yaraya merhem olmak
- yaraya tuz biber ekmek
- yarayı tazelemek
Birleşik Kelimeler: yara bandı, yara bere, yara otu, açık yara, ağır yara, kızılyara, ciğer yarası, dil yarası, gönül yarası, kalp yarası, yatak yarası, yürek yarası