Yaz ile Başlayan Kelimeler

YAZ ile başlayan 50 kelime bulunuyor. Başında YAZ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yaz kelimesinin anlamı nedir? Yaz ile biten kelimeler. İçinde yaz olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

YAZLIKÇILIK22, YAZIKLANMAK18

10 Harfli Kelimeler

YAZGICILIK25, YAZMACILIK21, YAZINCILIK21, YAZARÇİZER21, YAZIKLANMA17

9 Harfli Kelimeler

YAZICILIK20, YAZDIRMAK18, YAZARIMSI18, YAZMANLIK16

8 Harfli Kelimeler

YAZIKSIZ19, YAZGISAL19, YAZIHANE18, YAZDIRIM18, YAZLIKÇI18, YAZIŞMAK18, YAZDIRMA17, YAZILMAK15, YAZINSAL15, YAZARLIK14, YAZLAMAK14

7 Harfli Kelimeler

YAZGICI21, YAZIMCI18, YAZMACI17, YAZIŞMA17, YAZINCI17, YAZILIŞ17, YAZIHAN17, YAZILIM15, YAZILMA14, YAZLAMA13, YAZANAK12

6 Harfli Kelimeler

YAZICI16, YAZILI13, YAZILA12, YAZLIK12, YAZMAK12, YAZMAN12

5 Harfli Kelimeler

YAZGI15, YAZ14, YAZIM12, YAZIK11, YAZIN11, YAZIR11, YAZIT11, YAZMA11, YAZAR10

4 Harfli Kelimeler

YAZI10

3 Harfli Kelimeler

YAZ8

YAZ

[isim]

  • Kuzey yarım kürede 21 Haziran 23 Eylül, güney yarım kürede 21 Aralık 21 Mart tarihleri arasındaki zaman dilimi, ilkbaharla sonbahar arasındaki sıcak mevsim

    Çok sıcak bir yaz gecesiydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yaza çıkmak
  • yazı getirmek

Birleşik Kelimeler: yaz dönemi, Yaz Dönencesi, yaz günü, yaz helvası, yaz kış, yaz okulu, yaz saati, yaz sömestiri, yaz uykusu, yaz yağmuru, ilkyaz, pastırma yazı

YAZAR

[isim]

  • Bilim, edebiyat, sanat alanlarında kitap yazan veya kitap hazırlayan, bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan kimse, kalem erbabı, müellif

    Her tarih eseri, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yazarın hayat tecrübesine bağlıdır. - Cemil Meriç

  • Özellikle gazete ve dergilerde herhangi bir konuda yazı yazan kimse, kalem erbabı, muharrir

[sıfat]

  • Yazma özelliği olan

Birleşik Kelimeler: yazarçizer, yazar hakkı, yazar kasa, basınçyazar, başyazar, bilgiyazar, depremyazar, ivmeyazar, okuryazar, sesyazar, süreyazar, komedi yazarı, köşe yazarı, oyun yazarı, söz yazarı

YAZI

[isim]

  • Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi

    Türklerde yazının kullanılması eskidir.

  • Alfabe

    Türk yazısı. Arap yazısı. Nota yazısı

  • Harfleri yazma biçimi

    İnci gibi bir yazı. Okunaklı yazı.

  • Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü

    İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık. - Orhan Seyfi Orhon

  • Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale

    İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum. - Falih Rıfkı Atay

  • Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü

[din bilgisi]

  • Yazgı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yazının cahili olmak
  • yazıya dökmek
  • yazıya geçirmek
  • yazıya gelmemek
  • yazıyı çıkarmak (veya sökmek)

Birleşik Kelimeler: yazı bilgisi, yazı bilimi, yazı çevirimi, yazı dili, yazıhane, yazı hayatı, yazı işleri, yazı kadrosu, yazı kâğıdı, yazı karakteri, yazı kurulu, yazı makinesi, yazı masası, yazı tahtası, yazı takımı, yazı tura, ak yazı, alt yazı, bacaklı yazı, basmayazı, başyazı, celi yazı, çeviri yazı, düzyazı, eğik yazı, eski yazı, güzel yazı sanatı, kara yazı, kavram yazı, resim yazı, runik yazı, saklı yazı, telyazı, yalama yazı, yatık yazı, yeni yazı, alın yazısı, çivi yazısı, duvar yazısı, el yazısı, fikir yazısı, gezi yazısı, güven yazısı, ithaf yazısı, köşe yazısı, tanıtma yazısı, telyazısı, yüz yazısı

[isim]

[halk ağzında]

  • Düz yer, ova, kır

Birleşik Kelimeler: yazı yaban

YAZIK

[isim]

  • Herkesi üzebilecek şey, günah

[ünlem]

  • Acınma, üzüntü anlatan bir söz

    Yazık! Bu iş böyle mi olacaktı?

[ünlem]

  • Kınama anlatan bir söz

    Yazık sana! Böyle mi yapacaktın?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yazık etmek
  • yazıklar olsun
  • yazık olmak

Birleşik Kelimeler: yazık günah

YAZIN

[zarf]

  • Yaz mevsiminde, yaz aylarında

[isim]

  • Edebiyat

Birleşik Kelimeler: yazın bilimi, yazın dili, yazın eri, yazın tarihi, gökçe yazın, çocuk yazını

YAZIR

[isim]

[tarih]

  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri

YAZIT

[isim]

  • Bir kimse veya bir olayın anısını yaşatmak için bir şey üzerine kazılan yazı, kitabe

    Orhon yazıtları.

[mimarlık]

  • Çevresi kabartma silmeli, içinde yazı olan taş

Birleşik Kelimeler: yazıt bilimi

YAZMA

[isim]

  • Yazmak işi, tahrir

    Kimi kez, hikâye yazmanın anlık bir istek olduğunu düşünürüm. - Adalet Ağaoğlu

  • Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap, yazma nüsha

[halk ağzında]

  • Kabakulak

Birleşik Kelimeler: yazma eser, yazma nüsha, yazma yitimi, okuma yazma, el yazması

[isim]

  • Bohça, yemeni, başörtü, yorgan vb. şeyler yapmakta kullanılan, üstüne boya ve fırça ile veya tahta kalıplarla desen yapılmış bez

[sıfat]

  • Bu bezden yapılmış

    Sırtında siyah bir yeldirme, başında yazma bir başörtüsü, çenesinin yanında ilmikli. - Halide Edip Adıvar

YAZANAK

[isim]

  • Rapor

    Bankaya ve bağlı kuruluşlarına el konulmasıyla ortaya çıkan genel durum konusunda istenen dördüncü bilirkişi yazanağı konusunda avukatlara söz verdi. - Tahsin Yücel

YAZILA

[isim]

[eskimiş]

  • Devlet dairelerinde yapılan müsveddenin düzeltilmesi yapıldıktan sonra yazılması için verilen `yazılsın` emri

    O, 'yazıla' işaretini koydu mu mümeyyiz temize çeker. - Refik Halit Karay

YAZLIK

[isim]

  • Yazın oturulan yer

    Onun yazlığı Bakırköy'deki köşkü idi. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

  • Yazın kullanılan (giyecek, ev vb.)

    Gideceğimiz kasabada iki yazlık sinema varsa hapı yutmuşuzdur. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yazlığa çıkmak

YAZMAK

[-i]

  • Söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmak

    Büyük bir heyecan, bir haz içinde şu satırları yazıyorum. - Ömer Seyfettin

  • Yazı ile anlatmak, yazıya dökmek

    Adresini bilmiyorum ki yazayım.

[-de]

  • Yazar olarak görev yapmak

[nesnesiz]

  • Yazı ile bildirmek, haber vermek

    Mağlubiyet Almanya'yı karıştırmış, gazeteler yazıyor. - Attila İlhan

  • Bir bilim veya edebiyat eseri oluşturmak
  • Sayaç vb. sayılarla niceliği belirtmek
  • Kaydetmek

    Çocuğu okula yazdılar.

  • Bir göreve almak

    O delikanlıyı polis yazmışlar.

[nesnesiz]

[mecaz]

  • İnsanın geleceğini belirlemek

    Yazan böyle yazmış.

[halk ağzında]

  • Gelinin yüzünü süslemek

    Kalem alıp kaşın gözün yazmalı. - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yazıp çizmek

Birleşik Kelimeler: yazboz

[yardımcı fiil]

  • Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek yaklaşma bildiren birleşik fiiller oluşturur

    Düşeyazmak, öleyazmak.

[-i]

[halk ağzında]

  • Yaymak, sermek

[nesnesiz]

  • Açmak

    Hamur yazmak.

YAZMAN

[isim]

  • Özel kuruluş veya kamu kurum veya kuruluşlarında haberleşmeyi sağlayan, yazışma yapabilen görevli, kâtip, sekreter
  • Özel kuruluş veya kamu kurum veya kuruluşlarında yazışmalardan sorumlu kimse, sekreter

Birleşik Kelimeler: başyazman, genel yazman

YAZIM

[isim]

[dil bilgisi]

  • Bir dilin belli kurallarla yazıya geçirilmesi, imla

    Dün anlattıklarımı yazıya geçirirken bir yığın yazım yanlışı yapmışlar. - İnci Aral

  • Yazma işi

    Selçuk'u bu çurçur işlerden daha ciddilerine, piyes yazımına ben ittim. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: yazım kuralları, sesçil yazım

YAZLAMA

[isim]

  • Yazlamak işi