YAVUKLANMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

YAVUKLANMAK harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli YAVUKLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AVUNMAK15, AVLAMAK14, AVLANMA14, KAVLAMA14, VAKLAMA14, KAKAVAN13, KUMANYA11, UYANMAK11, YALAMUK11, AYLAMAK10, AYLANMA10, KAYNAMA10, YANLAMA10, YALANMA10, YALAMAK10, ULANMAK9, UNLAMAK9, ANLAMAK8, ALMANAK8, AKLAMAK8, AKLANMA8, KANLAMA8, KANAMAK8

ANLAMAK

[-i]

  • Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak

    Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - Ahmet Ümit

  • Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
  • Sorup öğrenmek
  • Doğru ve yerinde bulmak

    Hani bunu anladık ama!

  • Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek

    Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım. - Mithat Cemal Kuntay

[-den]

  • Bir şey hakkında bilgisi bulunmak

    Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İsmet Özel

[nesnesiz]

[-den]

  • Yarar sağlamak

    Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anladımsa arap olayım
  • anlarsın ya!
  • anlayalım!
  • anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
  • anlayıp dinlemek

ALMANAK (Kelime Kökeni: Fransızca almanach)

[isim]

  • Yıllık

    Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi. - Memduh Şevket Esendal

AKLAMAK

[-i]

[hukuk]

  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı

AKLANMA

[isim]

[hukuk]

  • Aklanmak işi

KANLAMA

[isim]

  • Kanlamak işi

KANAMAK

[nesnesiz]

  • Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek

[mecaz]

  • Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanayan yara olmak

ULANMAK

[nesnesiz]

  • Ulama işi yapılmak

    Birbirine ulanan koridorlar boyunca yürüyorum. - İnci Aral

UNLAMAK

[-i]

  • Una bulamak, üzerine un serpmek
  • Un bulaştırmak

AYLAMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Beklemek

[nesnesiz]

  • Sürmek, devam etmek

[-de]

  • Ayı dolduran bir süre geçirmek, aylarca kalmak

AYLANMA

[isim]

  • Aylanmak işi

KAYNAMA

[isim]

  • Kaynamak işi

    Kırılan kaval kemiği yeni yeni kaynamaya başladığında arkadaşları ona içkiye devam ederse sakat kalacağını söylediler. - İhsan Oktay Anar

[kimya]

  • Boya filminde hava veya solvent buharının kabarcık durumunda bulunması

Birleşik Kelimeler: kaynama noktası

YANLAMA

[isim]

  • Yanlamak işi

YALANMA

[isim]

  • Yalanmak işi

YALAMAK

[-i]

  • Bir şeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek
  • Dilini gezdirerek bir şeyin üzerindekini almak

    Kara üzüm tıkınıyor ya, parmak uçlarına bulaşan görünmez balını teker teker yalıyor. - Attila İlhan

[mecaz]

  • Sıyırarak, dokunarak geçmek

    Bir güneş parçası binanın yüzünü yalayarak açık kapılardan içeri giriyor. - Refik Halit Karay

[denizcilik]

  • Dalgalar geminin içine girmeyip yalnız bordasını sıyırarak geçmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalayıp geçmek
  • yalayıp yutmak

Birleşik Kelimeler: kediyaladı

KUMANYA (Kelime Kökeni: İtalyanca compagna)

[isim]

  • Yolculuk için hazırlanan yiyecek, azık

    Her sabah dağarcığına kumanyasını kor, çıngıraklı kara keçilerini patikalardan dağ aralıklarına sürerdi. - Halikarnas Balıkçısı

[askerlik]

  • Sefer durumundaki askerler için hazırlanan yiyecek