YAVAŞ ile Oluşan Kelimeler (YAVAŞ Kelime Türetme)

YAVAŞ harflerinden oluşan 11 kelime bulunuyor. YAVAŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yavaş kelimesinin anlamı nedir? Yavaş ile başlayan kelimeler. İçinde yavaş olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

YAVAŞ16

4 Harfli Kelimeler

AYVA12, AYAŞ9, YAŞA9

3 Harfli Kelimeler

VAY11, YAŞ8, AYA5

2 Harfli Kelimeler

AV8, AŞ5, AY4, YA4

AY

[ünlem]

  • Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz

    Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel!

[isim]

  • Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre
  • Yılın on iki bölümünden her biri, mah, meh

    Mart ayı. Nisan ayı. Mayıs ayı.

  • Bir ayın herhangi bir gününden ertesi ayın aynı gününe kadar geçen veya yaklaşık otuz gün olarak kabul edilen süre

    Bu iş ancak üç ayda biter. Temiz iş altı ayda çıkar.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
  • ay aydın, hesap belli
  • ay gibi
  • ay harmanlanmak
  • ayı gördüm, yıldıza itibarım (veya minnetim) yok
  • ayı görmeden bayram etme
  • ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez

Birleşik Kelimeler: ay balığı, ay balta, aybaşı, ay başı, aybeay, ay çekirdeği, ayçiçeği, ay çöreği, aydede, aydemir, ay dönümü, ayevi, ay gün takvimi, ay gün yılı, ay hâli, ay ışığı, ay karanlığı, ay modülü, ay örümceği, ay parçası, ay takvimi, ay yıldız, ay yılı, ayda yılda bir, aydan aya, ayrıksı ay, dolunay, dönencel ay, gücük ay, kamerî ay, küçük ay, mübarek ay, yarım ay, yeni ay, aşure ayı, bayram ayı, büyük mevlit ayı, büyük tövbe ayı, cicimayı, döl ayı, küçük mevlit ayı, küçük tövbe ayı, matem ayı, orak ayı, ayın on dördü, üç aylar, tövbe ayları

[isim]

[gök bilimi]

  • Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh

Birleşik Kelimeler: Ay tutulması

YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)

[ünlem]

  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Yürü ya mübarek!

[edat]

  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ya Allah
  • ya Rabbi (veya Rab)
  • ya sabır
  • ya sabır çekmek
  • ya ya ya şa şa şa

Birleşik Kelimeler: yalelli

[bağlaç]

  • Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz

    Ya, bu adam kim?

  • Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz

    Yetişirim diyorsun, ya yetişemezsen?

  • Gereklik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını bildiren bir söz

    Biz de gelelim mi? -Gelin ya.

  • Dilek ve geniş zaman kiplerinde yargıyı güçlendiren bir söz

    Bu, söylenecek söz mü? -Söylenir ya. Azıcık yardımcı olsa ya.

  • Bilinen, görülen, hatırlanıp anlatılan bir olay dolayısıyla da sorulan başka bir konu için kullanılan bir söz

    Sen geldin, ya Ahmet? Siz karnınızı doyurdunuz, ya ben ne yapayım?

  • Bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins ögelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde `hele, özellikle` anlamlarında kullanılan bir söz

    O çocuğun terbiyesine, zekâsına, çalışkanlığına diyecek yok, ya inceliği. Fırtına kırdı, döktü, yıktı, ya o ağaçlara verdiği zarar.

  • Cevap niteliğinde olan cümlenin sonuna getirildiğinde asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirten bir söz

    Fena oğlan değildir, değildir ya, yalnız bu sarhoşluğu var. - Memduh Şevket Esendal

  • Bazı çekimli zamanlardan sonra gelerek anlamı pekiştiren, kuvvetlendiren bir söz: Yediydin ya. Oturmuşum ya

Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya

AYA

[isim]

  • Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi
  • Ayak tabanı

[bitki bilimi]

  • Yaprakların düz ve parlak bölümü

Birleşik Kelimeler: el ayası, köpekayası, yaprak ayası

[isim]

  • Yemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşını, eşini, işini bil
  • aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
  • aş taşınca kepçeye paha olmaz
  • aş tuz ile, tuz oran ile

Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı

YAŞ

[isim]

  • Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman, sin (II)

    Yaş otuz beş, yolun yarısı eder. - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Hayatın çeşitli evrelerinden her biri, çağ

    Kızımızı yetiştirdik bu yaşa getirdik. - Mahmut Yesari

  • Bir kurum, bir kuruluş, düzen vb.nin kurulduğundan bu yana geçen zaman

    Yetmiş beş yaşına basan Türkiye Cumhuriyeti.

[meteoroloji]

  • Bir gök cisminin oluşmaya başladığı günden bugüne kadar geçirdiği zaman süresi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... yaşını sürmek
  • yaşı benzemesin
  • yaşına başına bakmamak
  • yaşında
  • yaşından başından utanmamak (veya sıkılmamak)
  • yaşı ne başı ne?
  • yaşını başını almak
  • yaşını bitirmek (veya doldurmak)
  • yaşı yerde (veya toprakta) sayılası
  • yaş ilerlemek
  • yaş yetmiş, iş bitmiş

Birleşik Kelimeler: yaş baş, yaş dağılımı, yaş dönümü, yaş günü, yaş haddi, yaş sınırı, yirmi yaş dişi, olgunluk yaşı, zekâ yaşı

[sıfat]

  • Nemli, ıslak, kuru karşıtı
  • Kendi suyunu, canlılığını yitirmemiş, kurumamış, kurutulmamış, taze

[isim]

  • Gözyaşı

    Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[argo]

  • Kötü

    Bugün işler yaş.

[argo]

  • Zor

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yaş akıtmak (veya dökmek)
  • yaşını içine akıtmak
  • yaş kesen baş keser
  • yaşlara boğulmak
  • yaş tahtaya (veya yere) basmamak
  • yaşta kalmış kavat pabucu gibi

Birleşik Kelimeler: yaş çayır, yaş kesim, yaş pasta, yaş sebze, yaş üzüm, gözyaşı

AV

[isim]

  • Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi, şikâr

    Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Bir hayvanın bir başka hayvanı yemek için yakalaması
  • Bu yollarla yakalanan hayvan

[mecaz]

  • Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ava çıkmak
  • ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
  • ava giden avlanır
  • av avlanmış, tav tavlanmış
  • av avlayanın, kemer bağlayanın
  • av vuranın değil, alanın

Birleşik Kelimeler: av dönemi, av hayvanı, av köpeği, av mevsimi, av sezonu, av tezkeresi, av yasağı, sökün avı, sürek avı, sürgün avı

AYAŞ

[isim]

  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri

YAŞA

[ünlem]

  • Hoşnutluk, sevinç vb. duyguları anlatmak için söylenen bir söz, yaşasın, ole, oley

    Ey vatan, ey mübarek vatan, bin yaşa! - Tevfik Fikret

VAY

[ünlem]

  • Şaşma anlatan bir söz

    Vay gülüm! Nereden bu geliş? - Memduh Şevket Esendal

  • Ağrı, acı vb. duyguları anlatan bir söz

    Vay başım!

  • Yönelme durumu eki almış bir kelime ile kullanıldığında bir şeyin veya bir kimsenin kötü bir sonuca uğrayacağını anlatan bir söz

    Vay hâline!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vay anam! (veya anasını! veya canına!)
  • vay sen misin?

AYVA

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gülgillerden, çiçekleri iri, beyaz veya pembe, yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikte bir ağaç (Cydonia vulgaris)
  • Bu ağacın büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe, ufak çekirdekli meyvesi

    Kış için saklamak üzere tavan arasına ayvalar yerleştirmiş. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayvayı yemek

Birleşik Kelimeler: ayva göbekli, ayva hoşafı, ayva kompostosu, ayva marmeladı, ayva reçeli, ayva tüyü, ekmek ayvası

YAVAŞ

[sıfat]

  • Hızlı olmayan, ağır, çabuk karşıtı

    Yavaş bir yürüyüş.

  • Yumuşak huylu, yumuşak başlı

    Yavaş adam. Yavaş at.

  • Alçak, hafif

    Yavaş sesle konuşuyor.

[zarf]

  • Alçak, hafif bir biçimde

    Yavaş tut, içinde kırılacak eşya var. - Memduh Şevket Esendal

[zarf]

  • Hızlı olmayarak

    Yavaş vurdu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yavaş!
  • yavaş atın tekmesi yavuz olur
  • yavaş gel! (veya ol!)
  • yavaştan almak

Birleşik Kelimeler: yavaş tütün, yavaş yavaş