YASAKLAYICILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

YASAKLAYICILIK harflerini içeren 7 harfli 35 kelime bulunuyor. 7 harfli YASAKLAYICILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YILKICI15, YAYLACI15, KISACIK13, KISKACI13, KALAYCI13, SACAYAK13, KIYILIK12, SIKACAK12, YAKACAK12, YAYALIK12, CILKLIK12, AYLIKLI11, AYIKLIK11, ALACALI11, ISLIKLI11, KALAYSI11, SALACAK11, SIKILIK11, YASAKLI11, AYAKLIK10, ASKILIK10, ILIKLIK10, KISALIK10, KALAYLI10, KILIKLI10, KAYALIK10, YAKALIK10, AKILSAL9, ALIKLIK9, KASALIK9, SAKALIK9, SAKALLI9, AKSAKAL8, ALAKALI8, LAKLAKA7

LAKLAKA (Kelime Kökeni: Arapça laḳlaḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Gereksiz, anlamsız, boş söz

AKSAKAL

[isim]

[mecaz]

  • Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
  • Bir meslekte yaşça, kıdemce ileride ve yetenek bakımından üstün niteliğe sahip olan kimse, duayen
  • Ermiş, evliya

ALAKALI

[sıfat]

  • İlgili

AKILSAL

[sıfat]

[felsefe]

  • Düşünceyi ve gerçeği somut değerlerle birbirine bağlayan, hakikati içine alan

ALIKLIK

[isim]

  • Alık olma durumu, belahet

KASALIK

[sıfat]

  • Kasa yapmaya uygun (tahta)

SAKALIK

[isim]

  • Sakanın işi

SAKALLI

[sıfat]

  • Sakalı olan

    Uzaktan çadırımıza doğru gelen siyah sakallı, kırk beşlik bir bedeviyi işaret ettiler. - Refik Halit Karay

[isim]

[tarih]

  • Yaşı geçkin savaş tutsağı

Birleşik Kelimeler: sakallı kartal, ak sakallı, çember sakallı, didona sakallı, didon sakallı, keçi sakallı, saçlı sakallı, top sakallı

AYAKLIK

[isim]

  • Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, pedal
  • Ayak basacak yer
  • Ayakçak
  • Kaide

[denizcilik]

  • Küçük teknelerde kürekçinin oturduğu yeri destekleyen, kaplamaların iç tarafına çakılan kiriş

ASKILIK

[isim]

  • Avcıların sırtlarına taktıkları askı takımı
  • Vestiyer

[halk ağzında]

  • Asılıp saklanacak sebze, meyve

ILIKLIK

[isim]

  • Ilık olma durumu

    Niyetimiz erken baharın ılıklık ve tazeliği içinde yemek yemek, uzanıp yatmaktı. - Burhan Felek

KISALIK

[isim]

  • Kısa olma durumu

KALAYLI

[sıfat]

  • Kalaylanmış (kap)

    Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu. - Sait Faik Abasıyanık

  • İçinde kalay bulunan

[mecaz]

  • Gösterişi ve süsü yapay olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalaylı bakır küflenmez

KILIKLI

[sıfat]

  • Herhangi bir kılıkta olan, kıyafetli

    Beyaz önlüklü, doktor kılıklı adam ona yüksek sesle bir şeyler söylüyordu. - Osman Aysu

  • Birinin huyunda olan, davranışlarını taklit eden

[halk ağzında]

  • Güzel, temiz

Birleşik Kelimeler: kılıklı kıyafetli, anası kılıklı

KAYALIK

[isim]

  • Kayası çok olan yer

    Irmak aşağıda bir yandan kayalığın üzerine şarıl şarıl boşanıyor. - Etem İzzet Benice