YASAKLAYICILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

YASAKLAYICILIK harflerini içeren 6 harfli 51 kelime bulunuyor. 6 harfli YASAKLAYICILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KIYICI14, SAYICI14, YIKICI14, KIYACI13, SAYACI13, SAYICA13, SIKICI13, YAKICI13, ASKICI12, ALAYCI12, SILACI12, SIKICA12, YAYILI12, ACILIK11, ACIKLI11, AKILCI11, ILICAK11, KISACA11, KALICI11, KASACI11, KAYISI11, SAYILI11, AYILIK10, AYAKSI10, ASYALI10, ALAYSI10, KILCAL10, KAYKAY10, LAKACI10, YILLIK10, YAYLAK10, YASALI10, CAKALI10, ASILLI9, AYAKLI9, ASKILI9, AKASYA9, ALACAK9, ALAYLI9, SIKLIK9, SAYKAL9, YAKALI9, AKYAKA8, AKILLI8, KASALI8, SAKLIK8, SAKALI8, YALAKA8, ASALAK7, LAAKAL6, LAKLAK6

LAAKAL (Kelime Kökeni: Arapça lāaḳall)

[zarf]

[eskimiş]

  • En azından, hiç olmazsa

    Büyük hanın altında sıra kahveler vardır ya; her birinde laakal iki, üç dava vekiline tesadüf edilir. - Reşat Nuri Güntekin

LAKLAK (Kelime Kökeni: Arapça laḳlāḳ)

[isim]

  • Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses

[mecaz]

  • Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • laklak etmek

ASALAK

[isim]

[biyoloji]

  • Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit

[sıfat]

[mecaz]

  • Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli

Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları

AKYAKA

[isim]

  • Kars iline bağlı ilçelerden biri

AKILLI

[sıfat]

  • Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil

    İkisi de zeki adamdı, akıllı adamdı, yapıcı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem]

  • Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz

[alay yollu]

  • Uyanık geçinen

    Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (veya oğlunu) everir
  • akıllı geçinmek
  • akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer
  • akıllım
  • akıllı olmak

Birleşik Kelimeler: akıllı başlı, akıllı uslu, adamakıllı, horoz akıllı, sivri akıllı, uslu akıllı, yarım akıllı

KASALI

[sıfat]

  • Kasası olan

SAKLIK

[isim]

  • Uyanıklık

SAKALI

[sıfat]

  • Saka hastalığına tutulmuş

    İçlerinden biri sakalı bir at gibi fena fena öksürüyordu. - Refik Halit Karay

YALAKA

[isim]

[halk ağzında]

  • Dalkavuk

[sıfat]

  • Arsız, sırnaşık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalaka olmak

ASILLI

[sıfat]

  • Bir kökene dayanan, kökenli

    İngiliz asıllı genç.

AYAKLI

[sıfat]

  • Ayağı olan

    Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu. - Peyami Safa

  • Bir destekle yere dayanan

    Ayaklı kadeh.

  • Ayakla işletilen

    Ayaklı dikiş makinesi.

Birleşik Kelimeler: ayaklı ansiklopedi, ayaklı canavar, ayaklı gazete, ayaklı koşma, ayaklı kütüphane, ayaklı mâni, iki ayaklı, kan ayaklı, kanı ayaklı, çift ayaklılar, çok ayaklılar, dört ayaklılar, karından ayaklılar, kolsu ayaklılar, kürek ayaklılar, on ayaklılar, perde ayaklılar, yüzgeç ayaklılar

ASKILI

[sıfat]

  • Askısı olan

    Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak

AKASYA (Kelime Kökeni: Fransızca acacia)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Baklagillerden, sıcak iklimlerde birçok türü yetişen ve tanen, zamk, boya vb. maddelerin yapımında kullanılan bir ağaç (Acacia)

    Akasyaların salkım salkım çiçek açacakları tutmuş. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Baklagillerden, yurdumuzda yetişen bir süs ve gölge ağacı, salkım ağacı, yalancı akasya (Robinia pseudoacacia)

Birleşik Kelimeler: gümüşi akasya, yalancı akasya, zamk akasyası

ALACAK

[isim]

  • Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı

    Bütün alacaklarımı topladım.

  • Alınması gerekli şey

    Çarşıdan alacaklarım için bir liste yaptım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alacağım olsun da alakargada olsun
  • alacağına saymak (veya tutmak)
  • alacağına şahin, vereceğine karga (veya kuzgun)
  • alacağı olmak
  • alacağı olsun!
  • alacak verecekle ödenmez

Birleşik Kelimeler: alacak verecek

ALAYLI

[isim]

[askerlik]

  • Erlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip rütbe alan ve yükselen subay

[sıfat]

[mecaz]

  • Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı

[sıfat]

  • Alay edici, küçümseyici, müstehzi

    Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. - Mithat Cemal Kuntay

[sıfat]

  • Gösterişli, görkemli, debdebeli

    Düriye'min güğümleri kalaylı / Fistan giymiş, etekleri alaylı - Halk türküsü