YARGILAMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
YARGILAMAK harflerini içeren 7 harfli 28 kelime bulunuyor. 7 harfli YARGILAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ILGAMAK13,
ALARMAK
- Kızarmak
- Ala renkli duruma gelmek
KALAMAR (Kelime Kökeni: Rumca)
- Bir tür mürekkep balığı (Loligo vulgaris)
KARLAMA
- Karlamak işi
MALKARA
- Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri
ARILAMA
- Arılamak işi, tenzih
IRALAMA
- Iralamak işi
KARILMA
- Karılmak işi
MARKALI
- Markası olan
RAKAMLI
-
Rakamı olan, içinde rakam bulunan
Üç rakamlı sayı.
AYLAMAK
- Beklemek
- Sürmek, devam etmek
- Ayı dolduran bir süre geçirmek, aylarca kalmak
MALARYA (Kelime Kökeni: İtalyanca malaria)
- Sıtma
YAKARMA
-
Yakarmak işi
Hasılı isyan bayrağını çekti Miralay Bey. Yalvarma yakarma artık hiçbir şey para etmiyor. - Refik Halit Karay
YALAMAK
- Bir şeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek
-
Dilini gezdirerek bir şeyin üzerindekini almak
Kara üzüm tıkınıyor ya, parmak uçlarına bulaşan görünmez balını teker teker yalıyor. - Attila İlhan
-
Sıyırarak, dokunarak geçmek
Bir güneş parçası binanın yüzünü yalayarak açık kapılardan içeri giriyor. - Refik Halit Karay
- Dalgalar geminin içine girmeyip yalnız bordasını sıyırarak geçmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- yalayıp geçmek
- yalayıp yutmak
Birleşik Kelimeler: kediyaladı
YARAMAK
-
Bir şey yararlı olmak, yarar sağlamak
Sertleşmeyi bilmeyen bir iyilik, iyilik olmakta ısrar eden bir iyilik neye yarar? - Cemil Meriç
- Bir iş için uygun olmak, kullanılır olmak
- Sağlık bakımından elverişli olmak
-
İşine gelmek
Seçim barajı bazı partilere yaradı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yaramamak
- yarasın!
AYIRMAK
-
Bölmek
Elmayı dörde ayırmak.
-
Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak
Çocuklara pastadan biraz ayırdım.
- Bir yeri bir engelle bölmek
- Birbirinden uzaklaştırmak
- Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek
-
Seçmek
Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır. - Falih Rıfkı Atay
-
İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak
Karıyı kocasından ayırmak.
-
Farklı davranmak, fark gözetmek
Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım?
-
Bir şey veya yeri, bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, tahsis etmek
Odayı çocuklara ayırmak.