YARAŞTIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
YARAŞTIRMAK harflerini içeren 8 harfli 22 kelime bulunuyor. 8 harfli YARAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AYTIŞMAK15,
KARARTMA
- Karartmak işi
-
Savaş durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme veya söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü
Karartma saati yaklaşıyordu, bir an önce evlerine varmalıydılar. - Erendiz Atasü
ARTIRMAK
-
Artmasını sağlamak, çoğaltmak
Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu. - Reşat Enis
- Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek
- Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek
-
Herhangi bir davranışta ileri gitmek
Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.
AYARTMAK
-
Baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak
Allah'ı ileri sürerek kadınları ayartacak aklınca. - Refik Halit Karay
- Kandırmak
- Birini, çalıştığı yerden ayırıp başkasının yanında çalışmaya kandırmak
KAYTARMA
-
Kaytarmak işi
Kaytarmaya kalkıştım mı öfkeleniyor, çıkışıyor bana. - Tomris Uyar
YARATMAK
-
Allah, olmayan bir şeyi var etmek
Allah, mutlaka dünyayı kullarına sevdirmek için baharı yaratmış olacaktı. - Ömer Seyfettin
-
Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak
Bir cazibe yaratmak için ne yapmalı diye düşünüyorduk. - Falih Rıfkı Atay
-
Olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak
Bu haber sinirli bir hava yarattı. Yangın büyük tehlike yarattı.
AYIRTMAK
- Ayırma işini yaptırmak
KAYIRTMA
- Kayırtmak işi
YAKTIRMA
- Yaktırmak işi
YATIRMAK
-
Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak
Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Uyutmak
Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar. - Ömer Seyfettin
-
Eğmek, yatık duruma getirmek
Yağmur ekinleri yatırdı.
- Konuk etmek
-
Parayı, işletmek amacıyla bir yere vermek
Eline geçen serveti emlake yatırıyordu. - Ercüment Ekrem Talu
-
Parayı ödemek amacıyla bir kuruluşa vermek, teslim etmek
Telefon parasını PTT'ye yatırdım.
-
Bir yiyeceği korumak veya tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, yağ vb.nde bir süre bekletmek
Pastırmayı çemene yatırmak.
-
Düzeltmek, bastırmak, yassıltmak
Kemal Rıfat avucunun içiyle saçlarını yatırıyor. - Attila İlhan
-
Harcamak
Sınırlı hoca aylığının yarısını her ay kitaplara yatırır. - Haldun Taner
- Başarısızlığa uğramasına yol açmak
AŞTIRMAK
- Aşma işini yaptırmak
AŞIRTMAK
- Aşırma işini yaptırmak
- Aşırmak
TAŞIRMAK
-
Taşmasına yol açmak
Kınanın akşamdan yoğrulup ellere ve ayaklara taşırmadan, çizgileri aşmadan sürülmesi lazımdır. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: aşırı taşırı
KAYTARIŞ
- Kaytarma işi
YARAŞMAK
-
Yakışmak, uymak
Gözlerim koyu olduğu için kuyruklu sürme, bana pek yaraşır. - Sermet Muhtar Alus
-
Yatkın olmak
Söylenen sözü anlıyor, eli hemen her işe yaraşıyordu. - Ercüment Ekrem Talu
YAŞATMAK
-
Yaşamasını sağlamak veya yaşamasına imkân vermek
Mükrimin Hoca, İslam tarihini sade öğretmez, yaşatırdı. - Haldun Taner
-
Daha iyi ve zengin bir hayat sürmesini sağlamak
Son derece lüks olanaklarla yaşatıyordu yeni ailesini. - Ayla Kutlu
-
Keyiflendirmek, mutlu etmek
Onu sanki yeniden yaşatan sesinizle okur musunuz? - Ahmet Kabaklı
-
Sürdürmek, devam ettirmek
Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır. - Orhan Veli Kanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- yaşatmamak