YARATICILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

YARATICILIK harflerini içeren 7 harfli 25 kelime bulunuyor. 7 harfli YARATICILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYIRICI15, YILKICI15, YIRTICI15, CIYIRTI15, ARAYICI14, CAYIRTI14, ARITICI13, KITIRCI13, KALAYCI13, CIRILTI13, KATIRCI12, AYRIKLI11, AYRILIK11, ACARLIK11, KAYITLI11, TAKLACI11, CIRTLAK11, LAKAYIT10, TAYALIK10, YIRTLAK10, YATAKLI10, YARATIK10, LAKIRTI9, KARALTI8, TARAKLI8

KARALTI

[isim]

  • Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet

    Az sonra dört atlının karaltısını seçtiler. - Nezihe Araz

  • Hafif karanlık
  • Leke

TARAKLI

[sıfat]

  • Tarağı olan
  • Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
  • Yol yol nakışlı

    Taraklı kumaş.

  • Tarağı geniş olan (ayak)

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

LAKIRTI

[isim]

  • Söz, laf

    Birdenbire kesildi halkın lakırtıları / Korku içinde durdu tavla şakırtıları - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

  • Boş söz, dedikodu, laf

    Lakırtıdır o, aldırma!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lakırtı ağzından dökülmek
  • lakırtı çıkarmak
  • lakırtı etmek
  • lakırtısı ağzında kalmak
  • lakırtısı mı olur?
  • lakırtısını etmek
  • lakırtı taşımak
  • lakırtıya boğmak
  • lakırtıya tutmak
  • lakırtı yetiştirmek
  • lakırtıyı ağzına tıkamak
  • lakırtıyı ezip büzmek
  • lakırtıyı kesmek

Birleşik Kelimeler: lakırtı ebesi, lakırtı kavafı, pis lakırtı

LAKAYIT (Kelime Kökeni: Arapça lāḳayd)

[sıfat]

  • İlgisiz

    Yüzündeki gülümseyiş geçti, yeniden lakayıt, uzak ve donmuş hâlini takındı. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]

  • İlgisiz bir biçimde

    Kız, kendini mümkün olduğu kadar sakin, lakayıt gösterebilmek için elinden geleni yapmaya çalışmaktadır. - Esat Mahmut Karakurt

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lakayıt kalmak

TAYALIK

[isim]

  • Dadılık

    Osman Efendi tayalık vazifesini üstüne almıştı. - Ercüment Ekrem Talu

YIRTLAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Göz kuyruğu yırtılmış gibi açık duran (göz)

YATAKLI

[sıfat]

  • Herhangi bir sayıda yatağı olan, yatak alabilen

    Hancı beni dört yataklı odada bırakarak çekildi. - Sait Faik Abasıyanık

  • İçinde aktığı yer derin olan

    Yataklı ırmak.

[isim]

  • Yataklı vagon

Birleşik Kelimeler: yataklı vagon

YARATIK

[isim]

  • Yaratılmış canlı varlık, mahluk

    Her varlık bir yaratıktır. Her yaratık da canlı. - Necip Fazıl Kısakürek

AYRIKLI

[sıfat]

  • Ayrı tutulmuş, benzerlerine uymayan, kural dışı olan, istisnai

AYRILIK

[isim]

  • Ayrı olma durumu
  • Birinden uzak düşme, firak, firkat

    Sevgiyi tanımayanlar ayrılığın acısını da bilmezler, özlemezler ve gurbet hissi duymazlar. - Mehmet Kaplan

  • Düşünce, görüş veya duygu arasındaki uymazlık, mübayenet

    Arapça konuşan milletler arasındaki ayrılıklar da onun dikkatini çekmemişti. - Mehmet Kaplan

[hukuk]

  • Evlilik birliğinin yargıç kararı ile geçici bir süre için kaldırılması

Birleşik Kelimeler: görüş ayrılığı

ACARLIK

[isim]

  • Acar olma durumu

KAYITLI

[sıfat]

  • Kaydı yapılmış, kayda geçirilmiş olan

    İkili, on bir Arap atının kayıtlı olduğu bir koşuya konmuştu. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Şarta bağlı

Birleşik Kelimeler: kayıtlı sermaye

TAKLACI

[isim]

  • Taklacı güvercin

[mecaz]

  • Dalavereci

Birleşik Kelimeler: taklacı güvercin

CIRTLAK

[sıfat]

  • Hoşa gitmeyen, keskin ve çiğ, tiz (ses)
  • Olgunluktan ezilebilecek duruma gelmiş (meyve, sebze)

KATIRCI

[isim]

  • Katırlarını kira ile işleten veya katırlarla eşya taşıyan kimse